Marmaris Hiroşima gibi

Güncelleme Tarihi:

Marmaris Hiroşima gibi
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 16, 1997 00:00

25 Bin hektar kül olduDünyanın sayılı turizm beldelerinden biri kabul edilen Marmaris, hızla yeşilini kaybediyor. Oysa dünyanın dört bucağından insanlar, beton yığınlarını görmek için değil, yeşille mavinin muhteşem uyumunu tatmak için bölgeye geliyorlar. Orman Bakanlığı'nın verilerine göre son 20 yıl içinde Marmaris'te 25 bin hektara yakın ormanlık alan kül oldu.En büyük neden insanUzmanlara göre yangınların en büyük nedeni, insan. İnsanla orman birbiriyle uyuşmuyor. Uzmanlar, ormanları her türlü insani faaliyetten uzak tutmaya çalışmanın yangınları önlemede önemli bir aşama olacağını belirtiyorlar. Son yıllarda öne çıkan bir yangın nedeni ise terörist faaliyetler. ‘‘Canlı'' olan her şeye kin besleyen terörist, ormanları sabote ediyor.Ekosistem ölüyorYangınlarda yalnızca ağaçlar yanmıyor. Bakterisinden örümceğine, karayosununundan kaplumbağasına kadar, orman denilen muhteşem dizgeyi oluşturan tüm unsurlar ölüyor. Bu da toprağın ve yaşamın yok oluşuyla eşanlamlı.Yeşilden siyahaHızla yeşilini kaybeden Marmaris'te geçen yıl meydana gelen ve dört gün süren yangında 7 bin hektardan fazla alan kül oldu. Tüm dünyada bir efsane haline gelen mavi yolculuğun dantel koylarını örten yemyeşil dağlar, bir anda karardı.Zümrüt kömüre dönüştüMavi yol kapkara oldu. Bodrum'un danteli andıran koylarından başlayıp Fethiye'ye uzanan mavi yolculuğun eşsiz coğrafyası Gökova Körfezi, art arda çıkan yangınla cehenneme döndü. Kararmış kıyıları, kömürleşmiş çamları görenler, ‘‘Sanki Hiroşima'ya atom bombası atılmış. Bu görünüme yürek dayanmaz'' diye konuşuyorlar.Marmaris'in zümrüt ormanları, bir yıl 15 gün aradan sonra, ikinci kez düşen ateşle kavrulup yok oldu. Mavi Ege, alevlerin kızılıyla boyanırken oksijen deposu çam ağaçlarının yeşili de siyaha döndü. Gökova'yı Hiroşima'ya çeviren yangın, mavi tur teknelerinin uğrak yeri Tuzla Koyu'nda patladı. Kızılçamlar, karaserviler, akasyalar, okaliptuslar, zakkumlar hızla cayır cayır tutuştu. Marmaris'in cennet koylarından Kargılı, Kamil Kırığı, Ballısu ve Kocayalı, bir anda cehenmeme döndü. Yeşilin canı giderken, körfeze de kül yağdı. Kara ulaşımının yapılamadığı sarp bölgelerde, rüzgarın sürekli yön değiştirmesi ve hızının saatte 60 kilometreyi geçmesi sonucu, sayıları 2 bini bulan orman söndürme ekipleri çaresiz kaldılar. Söndürme helikopterleri ve uçaklar durmak bilmedi. Önceki yangınlardan tecrübeli Mehmetçik seferber oldu, düşmanla mücadele edercesine alevlerle uğraştı.SABOTAJ KUŞKUSUKuzeyde, Cumhurbaşkanlığı Konutu'nun bulunduğu Okluk Koyu, güneyde Uzunözü Maldere mevkii, doğuda Değirmenyanı mevkii yakınlarında, dozerlerle ağaçlar yıkıldı, güvenlik şeridi açıldı. Sonunda 36 saat dehşet saçan yangın kotrol altına alındı. Geride, bir yıl önceki felaketten kurtulmayı başaran, ancak bu yıl bunu başaramayan ve kömüre dönen 1300 hektarlık alan kaldı. Marmaris'in alevlerle boğuştuğu sırada, 17 ayrı yerde peş peşe yangın çıkması, sabotaj ihtimalini kuvvetlendirdi.Bölgede incelemelerde bulunan Orman Bakanı Ersin Taranoğlu, ‘‘Bu kesinlikle tesadüf değil. Sabotaj olma ihtimali fazla'' dedi. Taranoğlu, yanan alanın ekim-kasım ayından itibaren yeniden ağaçlandırılacağını söyledi.Marmaris yangınının ilk görgü tanıklarından önemli ipuçları elde edildi. Yangın başladığı sırada, alevlerin ilk yükseldiği Tuzla Koyu'nda bulunan üç tekneden biri ‘‘Turihan''a ulaşıldı. Mavi tur yapan gulet tipi teknenin kaptanı Cengiz Aydın, kaptan yardımcısı İlyas Duman, yolculardan Süleyman Aslan, Alman uyruklu Simon Lauve Birgitte ve Hollandalı Marianna Soldaat, Marmaris Jandarma Komutanlığı'nda ifade verdiler.Hollandalı Soldaat, ‘‘Öğleden sonra Tuzla koyuna demirledik. Güverteye yemek için çıktık. Dumanlar yükselmeye başladı. Ancak çevrede kimse görünmüyordu. Merak ettim, gidip fotoğrafını da çektim'' dedi. Hollandalı kadın turistin çektiği ve yangının ilk çıkış anını gösteren fotoğraflara görevlilerce el kondu. Emniyet, Vilayet ve Kaymakamlık teknik ekipleri, fotoğrafları inceleyip ipucu yakalamaya koyuldu. Tekne kaptanı Cengiz Aydın, telsizleri arızalı olduğu için haber veremediklerini söyledi, ‘‘Ancak bu sırada koyda iki tekne vardı. Birinin yardımıyla yangını sahil radyoya ihbar ettik'' dedi. Nasıl kıydınızMarmaris'i cehenneme çeviren son yangının dehşet verici görünümü, özellikle havadan bakıldığında insanın yüreğini burkuyor. Doğanın binlerce yılda özene bezene yarattığı ve yeşille mavinin benzersiz bir uyum sergilediği koyların bir anda yok oluşunu görmek, insanda tarif edilemeyen acılar uyandırıyor. Yetkililer, orman yangınlarının yüzde 23'ünün ‘‘kasıt'' nedeniyle meydana geldiğine, bu kasıtlı yangınlara son yıllarda terörist eylemlerin de katıldığına dikkat çekiyorlar.Her şey yandıSon Marmaris yangınında hha muhabiri Mustafa Sarıipek, ölümle burun buruna geldi. Lagün Koyu'nda mahsur kalan Sarıipek, 3 köy evinin yanışını gözleriyle gördü.Daha çok önlemSon yıllarda Türkiye, orman yangınlarına karşı çağdaş önlemler almaya başladı. Söndürme helikopterleri ve uçaklar alındı. Ama bunlar yetersiz kalıyor. Her şeyden önce insanların bilinçlenmesi ve ormana daha fazla yatırım yapılması gerekiyor.Alevler 3 evi bir anda yuttuMarmaris'in eşsiz güzellikteki ormanlarını cehenneme çeviren yangınla ilgili haber çalışması yaparken, alevlerin ortasında mahsur kalan Hürriyet Haber Ajansı muhabiri Mustafa Sarıipek, korkunç anları şöyle anlattı: ‘‘Saat 16.00 sıralarında, Lagün Koyu'na ulaştık. Çekim yaparken, bir anda rüzgar yön değiştirdi, üç yanımızı alevler sardı. Çember sürekli daralmaya başladı. Bir tarafımız da deniz. Ulaşım olmadığı için burada tam 5 saat bekledik. Cıvarda oturan köylüler de korkudan sahile toplanmıştı. Köylülerden üçünün evini alevler yuttu. Hava karardı, söndürme çalışmalarına ara verildi. Alevler bir yerden diğerine hızla atlıyordu. Burada tur tekneleri de var, ancak rüzgar ve şiddetli dalga nedeniyle kimse denize açılmaya cesaret edemiyordu. Sonunda çaresiz tur teknelerinden birine binip denize açıldık. İki kez alabora tehlikesi atlattık, sonunda karaya ulaştık.'' Geçen yıl 7 bin hektar gittiMarmaris'te geçen yıl 27 Temmuz'da meydana gelen yangın, 7252 hektarlık ormanı yuttu. Bu, yaklaşık 15 bin futbol sahası büyüklüğünde bir alan. Yörenin yeniden yeşil örtüsüne kavuşması için 1541 hektarlık alanda ağaçlandırma, 3209 hektarlık alanda gençleştirme yapılması, 2220 hektarlık alanın koruma altına alınması öngörüldü. Şimdiye kadar da 1050 hektarlık sahada fidan dikildi. Yangın, hava temizliğine, oksijen-karbondikosit dengesinin bozulmasına ve erozyonun tehlikesine yol açınca 7.5 katrilyon liralık ‘‘fonksiyonel zarar'' meydana getirdi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!