Magazin alıntıları, medyadan

Tek bir haber gibi verilmiş:

Başlığa çıkarılan: Bülent Hanım’ın süper mini eteği. Bülent Ersoy, Popstar Alaturka programına mini mini bir etekle katılmış.

Küçük bir resimaltıyla geçiştirilen: Bu program sırasında Armağan Çağlayan fenalık geçirerek hastaneye kaldırılmış.

Haberde, iki olay arasında bir bağlantı kurulmuyor. J

Hürriyet-Kelebek, 4 aralık

Not-1: Bu arada, aynı programda jüri üyesi olan Orhan Gencebay bir ara ağzından kaçırmış, ‘Bülent Bey lütfen’ demiş neyse ki beriki duymazdan gelmiş... (Vatan, 4 aralık)

Not-2: Takvim-Saklambaç’ın iddiasına göreyse (4 aralık) Bülent Hanım yarışmacılardan oğlu yaşındaki Armağan ile aganigi imiş. Güzelliğe gel...

*

60 yaşında, 20 yaşında bir kardeş sahibi olmak…

İşadamı Faruk Süren... 21 yaşında bir kız kardeşi olduğunu yeni öğrenmiş.

Babası bir kadından doğan çocuğunu tanımış ama kimselere söylememiş.

Faruk Süren bu gerçeği 61 yaşında öğrenmiş.

“21 yaşında bir kız kardeşim oldu. Skandalı soylu bir tavırla karşıladık” diye gülmeye çalışıyor.

İnsan bu durumda ne hisseder acaba?

Hürriyet, 4 aralık

*

Kubilay reklamlarda

“Hafta sonu keyfi - İstanbul’un 24 saat yaşayan ender kafelerinden biri olan Chocolate, Nişantaşı’na geldikten sonra sabah kahvaltılarıyla da adını duyurmaya başladı. Mekanın özellikle hafta sonu kahvaltıları, otellerin açık büfe brunch’larını aratmıyor. Mekanın sahibinin Demet Akalın’ın boşandığı eşi Oğuz Kayhan olduğunu hatırlatayım”. (Hürriyet-Kelebek, 5 aralık)

*

Hıncal Uluç isyanlarda

Lefter!.. Hefner!..

“Takvim’de çıktı röportaj.. "Bakın Lefter 80 yaşında, dört kadınla yatağa giriyor" demişim ben..Dedim.. Ama Hefner dedim, Playboy'un patronu.. Lefter değil!..
Bu nasıl gazetecilik?. Hefner'i Lefter anlamış, belli.. O zaman Hıncal'la ne işin var?. Koş Ada'ya Lefter'i bul, yılın en çarpıcı haberini, röportajını hazırla..
Adama yılın bombasını vermişim, farkında değil..
Nitekim ertesi gün Şok, bu iki satırı manşet yaptı.. Bir de 80'lik Lefter'in bu mucizeyi nasıl gerçekleştirdiğini anlattı, araştırmacı gazetecilik yaparak..” (Sabah, 5 aralık)

Ben boşuna mı bayılıyorum bu Şok gazetesine...

*

Seviye budur

Türkiye’den, kendimizden şikayet ediyorum. Ama batı dünyasında da seviye budur.

Buyrun size internet arama motoru Yahoo’da 2006’nın ‘en çok aranan’ 10 isim:

1.    �(son zamanlarda donsuz kıçını teşhir ederek şöhretini perçinleyen) Britney Spears

2.    �Dünya güreş eğlenceleri (herhalde yine çıplak kadın güreşçiler söz konusudur)

3.    �Shakira

4.    �Jessica Simpson

5.    �Paris Hilton

6.    �American Idol (ABD’nin pop starı)

7.    �Beyonce

8.    �Chris Brown

9.    �Pamela Anderson

10.�Lindsay Lohan

Bilgisayar-internet kullanıcısı da olsa, insanoğlunun seviyesi budur!

Milliyet, 6 aralık

*

Cem Uzan seçmeni aptal yerine koyuyor… haksız mı?

“Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan’ın televizyon kanallarında yayınlanan seçim vaatleri, sanal alemde espri konusu oldu” diyor Vatan (6 aralık) ve ‘eşki sözlük’ten derleme örnekler veriyor:

- Cimbom Kadıköy’de puan alacak. (Hobbitim ben)

- Üç korner, bir penaltı olacak. (Killer)

- İktidarım süresince en az bir tane Avrupa Kupası alacak. (Koca tembel)

- Kilo almak isteyen kilo alacak, vermek isteyen verecek. Hem de istediği kadar yiyerek, açın yemek masasının önünü. (Prothedop)

- Her eve bir pilates şiltesi dağıtılacak. (Yevgenizam)

- İddia kuponları yatmayacak! (Baykuş)

- Eve tellak gelecek, her hafta vatandaşın sırtını keseleyecek, boynu ağrıyana masaj yapılacak. (O lekeler silinmez)

- Türk kızları gidecek, Rus kızları gelecek. (Rocko)

- Ajdar geri gelmemek üzere Antartika’ya gönderilecek (Metalmen)

- Düğünlerde zorla halaya kaldırmak yasaklanacak.

- Zeki Müren de sizleri görecek. (Mesela)

- Aylık telefon, elektrik, su, doğalgaz fatuları toplamı 1 YTL’de sabitlenecek.

- Kadınlar artık regl olmayacak. (Argento)

- Milli maçlarda rakip takıma en az 5 gol atılacak, en fazla 1 gol yenecek. (Blackinwhite)

*

Stent bizi bozar a’nadın mı!

İddialar doğruysa Kadir İnanır’ın kalbine stent takılmış, ama yapılan ameliye hastane kayıtlarına ‘bel fıtığı ameliyatı’ diye kaydedilmiş ki, medya da böyle bilsin. (Sabah, 6 aralık)

Karizma zor iş yahu!

*

Örnek şahsiyet Banu Alkan

Banu Alkan, programındaki bazı ifadeleri sebebiyle Seda Sayan hakkında ‘yayın yoluyla hakaret, sövme ve iftira’ suçlamasıyla dava açmış.

Dava dilekçesinde avukatı Banu Alkan’dan bahisle “müvekkilim yıllardır sürdürdüğü başarılı çizgisi, sanatı ve kişiliğiyle toplumda örnek bir şahsiyet” demiş.

Aynı Banu Alkan’dan bahsediyoruz değil mi?

Sabah’la Günaydın, 6 aralık

*

Yine Şok

Bacak bacak üstüne atmış, kıçı açık bir Nicole Kidman fotoğrafı ve resimaltı:

“Nicole Kidman bir galada bilerek frikik verdi. Yanındaki soğan erkeği ise utanır gibi oldu. Durumu görenler ise şakalaştı: ‘Nicole frikik veriyor ama ne istiyor? Çift vuruş mu, yoksa doğrudan kaleye atış mı?’

Şok, 6 aralık

*

Bu da Bülent H.ın frikiği

Reyting Canavarı Sina Koloğlu’ndan:

“Salı geceleri gece yarısı toptan magazin oluyor. Bülent Ersoy'un frikiği buzlanarak veriliyor. Yani sanki... Tövbe tövbe!”

Milliyet, 7 aralık

*

Çocukları eşek yerine koyan gen.yay.yön.

Bir alıntı:

“Geçen hafta bu köşede bir eleştiri yaptık. Bazı gazetelerin ‘Binbir Gece’ adlı dizideki ‘ahlaksızlığı yüceltmesini’ eleştirdik.
Önceki gün de Ergun Babahan aynı yönde bir yazı kaleme aldı. Ve haklılığımız dün ‘somutlaştı.’ Adana'da bir ilköğretim 5. sınıf öğrencisi, 11 yaşında bir çocuk, aynı yaşlardaki kız arkadaşına ‘Bir gece için sana 300 bin dolar vereyim’ demiş. 300 bin doları var mı?
Muhtemelen yok. Olsa yapacak mı?
Hiç zannetmem. Ama demiş. Neden?
Çünkü bunu söylemekte bir beis, bir ayıp görmemiş. Çünkü bu talep Türk basınının ‘saygın’ bazı müesseseleri tarafından ‘legalleştirilmiş’ hatta ‘kutsanmış.’ 11 yaşındaki çocukların aklına bunları sokacak ‘akıldaysak’ galiba akıl sağlığımızı kontrol ettirmemiz gerekiyor.
Bu arada ana babalar da ‘şoka girmiş.’ Akşam eve televizyondan her türlü ahlaksızlığı sokarsanız, sadece şoka girdiğinize şükredin.”

... diye ‘çocukların medyanın kötü etkilerinden korunmasını’ isteyen böyle bir yazıya ‘AKLA KARPUZ KABUĞU DÜŞÜRMEK’ diye argo bir başlık atmak ve çocukları EŞEK YERİNE KOYMAK olsa olsa Fatih Altaylı’nın ‘aklına’ gelirdi.

Sabah, 7 aralık

*

Sıradan bir adam ve Hülya Avşar

“Sıradan bir adama aşık olabilirim” diye başladığı bir cümleyi “Allah’a şükür param var” diye bitirmek de olsa olsa Hülya Avşar’dan beklenebilirdi.

Sabah’la Günaydın, 7 aralık

*

Sibel Can artık külot giyiyor!

Bir alıntı:

“Britney Spears, paparazilere üst üste üç defa külotsuz yakalandı... Önceki gün de Jennifer Lopez bu şekilde görüntülendi...

Yıllar önce de Sibel Can, Şamdan dergisine yaptığı röportajda ‘don giymiyorum’ demişti...Bu açıklamayı yaptığında Britney Spears’ın yaşındaydı...

Külotsuz kadınları görünce merakımı gidermek için Sibel Can’ı aradım ve sordum: “Yıllar önce ‘don giymiyorum’ demiştiniz... Şimdi yabancı starlar da giymiyor... Bir kadın neden külot giymez?”

İşte Sibel Can’ın cevabı:

“Şimdi böyle birşey söz konusu bile değil..Artık günlük hayatta bile külot giyiyorum... Sahne kıyafetlerimin içine de külotlu çorap giymeye başladım”

Dediğim gibi Sibel Can o çarpıcı açıklamayı yaptığında Britney Spears’ın yaşındaydı...

Merakımı giderecek cevabı almak için modacı Barbaros Şansal’ı aradım...

Artık birçok ünlü kadının külotsuz gezdiğini söyleyen Şansal, “Temiz olmayan kadın külot giymez” diyerek yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi...”

Sibel Can’ın artık don giydiğini ortaya çıkaran bu araştırmacı-gazetecilik başarısı da, haliyle Reha Muhtar’ın köşesine yakışırdı.

*

Ustaya saygı

İntizar, Zalimin zulmu varsa, Sevemez kimse seni gibi pek çok bestesini ezbere bildiğimiz bestekâr Suat Sayın vefat etti. (Hürriyet, 8 aralık)

En güzel bestelerinden biriyle yolcu edelim:

Sevemez kimse seni, benim sevdiğim kadar
Sevgilim sen olmasan bu dünya neye yarar?
Her ân seni düşünür, her ân seni yaşarım
Seni sevmekten değil, kaybetmekten korkarım

Birgün beni unutup başkalarına bakma
Birazcık sevgin varsa beni yalnız bırakma
Her ân seni düşünür, her ân seni yaşarım
Seni sevmekten değil, kaybetmekten korkarım

*

Teklifi kabul etmedi diye küfretmek mi gerekir?

Fashion TV ‘Miss FTV Grand Final 2006’ yarışmasının sunmak için Deniz Akkaya’ya teklifte bulunmuş, Akkaya kabul etmemiş.

Genel Müdür Enis Onat’in açıklaması: “Türkiye’nin tanıtımı için çok önemli. Akkaya kapris yaptı, kafası basmadı herhalde…” (Sabah’la Günaydın, 8 aralık)

Ne zarif bir insan bu!


*

Milliyet’ten bir kültür-sanat haberi

İddialı bir Türk filmi daha visyona girdi: Beşiktaş Kültür Merkezi’nin yeni yapımı, başrollerini Özgü Namal ile Cezmi Baskın’ın üstlendiği bir Muharrem Gülmez-Sırrı Önred filmi. Beynelmilel.

Milliyet’in ikinci sayfa manşeti bu filmin haberine ayrılmıştı ama başlık ‘İsmi en zor telaffuz edilen Türk filmi’ diyordu. (8 aralık)

Magazincileri kültür-sanat haberi yaptırırsan bu kadar olur!

*

Erotik iç çamaşırı krizi

Cem Boyner’in Lüks Markalar Konferansı’nda anlattığı anekdot çok sevimliydi.

Boyner, müşterilere imzasıyla bir teşekkür mektubu gönderme usulü çıkarmış bir aralar. ‘… mağazamızdan … alışverişi yaptınız. Bizi tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz’ filan diye zahir.

Birgün, bir hanım, alı al moru mor bir Boyner mağazasına dalmış, elinde mektup ‘Bu ne rezalet’ diye bağıra bağıra.

Anlamışlar ki, kocası mağazadan kadın iççamaşırı almış. Yazılan teşekkür mektubu kadının eline geçmiş. Ama adam çamaşırı karısına hediye etmemiş!

Cem Bey “Hemen (bu uygulamadan) vazgeçtik!” diyor. (Vatan, 8 aralık)

*

Diva

Mustafa Topaloğlu, Bülent Ersoy’a ‘Bülent Bey’ deyince kavga çıktı.

Topaloğlu’nun son çıkışı: “Ben reklam yapmam, benim buna ihtiyacım yok. Bence o bir diva değil bir duba.”

Sabah, 9 aralık

*

Haftanın en komik haberi buydu!

Türk halkla ilişkilerciliğinin (yazarken bir garip geldi) duayeni (evet, bak burada duayen denebilir) Allah sağlık afiyet versin 78 yaşındaki Betûl Mardin’e askerlik celbi gelmiş. (Takvim, 9 aralık)

Betûl Hanım ne etsin, şubeye kadar gidip hatayı düzeltmiş!