Lübnan'daki ikinci Türk rehine de özgür

18 Ağustos’tan bu yana alıkonulan TIR şoförü Arslan, Lübnan askerleri tarafından teslim alındı. Arslan’ın yaptığı ilk açıklamada, “Çok mutluyum, umarım Suriye’deki kaçırılan Lübnan vatandaşları da bir an önce özgürlüğüne kavuşur” dedi.

TÜRK REHİNE ÖZGÜR / WEB TV

Gelişmeyi Twitter’dan duyuran Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu şunları kaydetti:

“Kendisi Beyrut Büyükelçimiz İnan Özyıldız tarafından teslim alındı. Lübnan Başbakanı Sayın Mikati yine telefonla arayarak vatandaşımızın durumuyla ilgili bilgi verdi. Güzel haberi Sayın Başbakanımızla birlikte aldık. Abdülbasit Aslan ile Sayın Başbakanımız az önce telefonla görüştü. Kendisine ve ailesine geçmiş olsun diyorum. Vatandaşımızın en kısa sürede ailesine kavuşması için gerekli hazırlıklar yapılıyor.”

YAŞADIKLARINI ANLATTI

Suriye'de rehin tutulan 11 Lübnanlı'nın serbest bırakılması için kaçırılan Arslan, kaçırılma anını ve sonrasını anlattı: “Lübnan'a dördüncü gelişimdi. Gaz fabrikasına giderek aracımdaki gazı boşalttım. Daha sonra fabrikadan 100 metre ileri gittim. İki araba, birden önümü kesti. İçinde 5-6 kişi vardı. Silahlıydılar ve 'Pasaportu ver, in aşağı' dediler. Türk olduğumu anlayınca, beni tutup arabalarına bindirdiler. Kelepçe taktılar. Ardından, 'Biz senden bir şey istemiyoruz. Sana zarar vermeyeceğiz. Sadece Türk hükümetinin Suriye'de kaçırılan bizim Lübnanlı yakınlarımız için çaba harcamasını istiyoruz' dediler.”

Özgürlüğüne kavuştuğu için çok mutlu olduğunu belirten Arslan, kurtulması için çaba harcayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, Dışişleri Bakanı Ahmed Davutoğlu'na, Türkiye'nin Beyrut Büyükelçisi İnan Özyıldız'a ve Lübnanlı yetkililere teşekkür etti.

Arslan, “Bana kötü davranmadılar. Ama hürriyetim kısıtlanmıştı. 4 duvar arasında kalmak sıkıntılıydı. Bütün ihtiyaçlarım karşılandı” dedi.

"BAŞBAKAN SAĞLIMI SORDU"

İlk olarak 18 gün önce kendisine serbest kalacağının söylendiğini, hatta evden çıkarılıp bir araca bindirildiğini ve havalimanına doğru yola çıktıklarını anlatan Arslan, “Yanıma oturan kişi 'Seni havaalanına götürüyorum' deyince şaşırdım. Yanımda pasaportum yoktu. Onu söyledim. Bunun üzerine eşyalarımı aradılar. Sonra iki gün böyle oyaladılar. Çok şükür kurtuldum” diye konuştu.

Arslan, dün aniden yanına gelen kişilerin üzerindeki eşofmanları çıkarmasını ve giyinmesini istediklerini belirterek, “Haydi bin araca dediler. Sonra beni araçla götürüp bir yerde serbest bıraktılar. Sonra askerler gelip beni aldı” ifadelerini kullandı.

Kurtulduktan sonra Başbakan Erdoğan'ın kendisini telefonla aradığını ve sağlığını sorduğunu belirten Arslan, yaşadıklarından çok etkilendiğini ve durumlar düzelene kadar Lübnan'a tekrar gelmeyi düşünmediğini söyledi.

6 çocuğu olduğunu ve ailesiyle telefonla görüştüğünü ifade eden Arslan, “Eşimle görüşünce çok heyecanlandım. O da beni televizyonda gördüğünü söyledi. Ağlamaya başladı. Ben de dayanamayıp ağladım. Özgürlüğümün kısıtlanması, ailemden ayrı kalmam beni sıkıntıya soktu. Telefonla mesaj atmak istedim, görüşmek istedim. Sadece bir kez görüşmek istedim. Bugün yarın derken oyaladılar. O çok zoruma gidiyordu” dedi.