Anadolu'da kadınların ev bütçesine katkı sağlamak için dokudukları birbirinden güzel halı ve kilimlerdeki motifler, bir yandan yüzlerce yıllık kültürün izlerini taşırken, bir yandan da günümüz yaşantısını yansıtıyor. Erciyes Üniversitesi Kocasinan Meslek Yüksek Okulu Müdür Vekili Ömer Şengül ve Halı-Kilim bölümü öğretim görevlisi Zahide Şahin tarafından Kayseri'nin Yahyalı ve Sarız İlçesi'ndeki halı, kilim motifleri üzerinde yapılan araştırma, motiflerde Anadolu kadınının duygularının yanı sıra toplumsal yaşamla ilgili pek çok ip ucunun bulunduğunu gösterdi.  Tamamı yünden yapılan ve boya olarak doğal bitkilerden elde edilen kök boyaların kullanıldığı Yahyalı halılarındaki motifler irdelendiğinde, 800-900 yıllık bir süreçte kadınların oldukça sıkıntılı bir dönem geçirdikleri anlaşılıyor. Bunun en güzel kanıtını ise Yahyalı halılarının büyük bölümünde bulunan ve aşırı stres sonucu deride oluşan kabarcıklar ile kendini gösteren dabaz hastalığının motiflere yansıması oluşturuyor. Tarihte bu hastalığa oldukça sık yakalandığı anlaşılan kadınlar, motiflere kabarcık görüntüler vermişler ve bu motiflerin yer aldığı halıları ''dabaz halı'' olarak adlandırmışlar.  Osmanlı döneminde sadece camiye gitmeleri durumunda evden çıkmalarına izin verilen kadınlar, halının bordür kısmı olarak adlandırılan kenar kısımlarına ağırlıklı olarak cami motifi işleyerek,dışarı çıkmanın kendilerinde ne kadar büyük önem taşıdığını anlatmaya çalışmış.  Üzerlerinde ağır baskı bulunan kadınlar, gönül verdikleri kişilereduygularını halı üzerine işledikleri çiçek motifleri ile anlatmak istemişler. Sümbül ya da çift ayak adı verilen motif sevgiliye uzanan bir demet gülü sembolize ederken, çiçek ebatlarındaki büyüklük sevgiliye olan bağlılıkla ilişkilendiriliyor.  En sık görülün motiflerden kandil ve
baÅŸak motifleri de ''eve ışık, nur gelsin, evimiz bereketli olsun'' anlamı taşıyor.      ÖZGÃœRLÜĞÜN YANSIMASI      Yahyalı yöresindeki motifler genellikle o yörenin tarihte ekonomiksıkıntı yaÅŸandığını ve kapalı bir toplum olduÄŸu sonucunu ortaya çıkarırken, yine Kayseri'ye baÄŸlı Sarız ilçesinde halkın göçebe hayat sürmesi ve hayvancılıkla uÄŸraÅŸması, fosfor yeÅŸili, turuncu gibi ışık deÄŸeri çok yüksek parlak renklerin kilimlere taşınmasını saÄŸlamış. DoÄŸa ile içiçe bulunan Sarızlılar, kuÅŸ ağırlıklı motifleri ile özgürlüğü sembolize etmiÅŸler.  Sarız kilimlerinde sıkça görülen ''elibelinde'' motifi ise insan figürlerinin dinsel açıdan yasak olmasına karşın, özgürlükçü kimliÄŸin kısmen bu yasağı deldiÄŸini göster. Bir kadını sembolize eden üçgenağırlıklı bu motifte kilimi dokuyan kadının hamile, evli ya da bekar olduÄŸunu figürdeki ayak kısmına bakarak anlamak mümkün. Bu kısımda üçgen olmaması dokuyucunun bekar, bir üçgen olması evli, iki üçgen olması ise hamile olduÄŸu mesajını veriyor.      MOTÄ°FTEKÄ° CAMÄ°YE UYDU ANTENÄ°Â Â Â Â Zahide Åžahin, her iki bölgede yaptıkları araÅŸtırmada, kültürün ve tarihin aynası olan bu motiflerin son yıllarda deforme olduÄŸunu belirlediklerini ifade ederek, ÅŸunları söyledi:  'Birbirinden deÄŸerli halı ve kilimlere ticari kaygı hakim olunca,dokuyan kiÅŸinin duygusunu ürüne yansıtmadığını görüyoruz. Çabuk dokunsun, kısa sürede çok para kazanalım anlayışı sonucu kök boyalar, sentetik boyalarla birleÅŸtiriliyor, yün iplik yerine orlon iplik kullanılıyor. Kötü yöndeki bu deÄŸiÅŸiklik bile günümüzdeki ekonomik sorunları, ticari hayatı yansıtıyor. Motifler de dejenere oluyor. Yahyalı halılarındaki camili ayak motifi, son dönemde birçok camiye uydu anten ve hoparlör konulduÄŸu için orjinalliÄŸini kaybederek uydu antenli, hoparlörlü camiye dönüşüyor. Çiçekler eski duygusallığı yansıtmıyor.''Åžahin, yüksekokullarında baÅŸlattıkları orjinal motifleri yeniden günümüze taşıma çalışması ile tezgah başına geçen öğrencilerin, gelecekte deformasyonu önleyeceklerine inandığını da bildirdi. Â
button