Kaz Dağları’na Meclis araştırması istendi

Güncelleme Tarihi:

Kaz Dağları’na Meclis araştırması istendi
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 01, 2015 09:20

CHP milletvekilleri, son dönemde artan sayıda altın madenciliği ruhsatları, ölçüsüz yapılaşma ve termik santral yapımlarıyla gündeme gelen Kaz Dağları’daki gelişmelerin Meclisce araştırılması ve önlemler alınması için harekete geçti.

Haberin Devamı

Meclis Başkanlığı’na verilen araştırma önergesinde, mitolojik ismiyle İda Dağı’nın tarihi önemi de vurgulanarak, “Yüzlerce metrelik çukurlar açılıp, tonlarca zehirli siyanür kullanılarak yapılacak altın işleme çalışmaları; havayı, suyu ve toprağı kirleterek geleceğe miras olarak zehir ve ölüm bırakılmasına neden olacaktır. Ölümle pençeleşen, türlü hastalıklara sahip bir gelecek kuşağın genetik kodları yaratılacaktır” denildi.

CHP’li Balıkesir ve Çanakkale milletvekilleri öncülüğünde hazırlanan araştırma önergesinde, Anayasa’nın “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak, çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların görevidir” hükmü dayanak gösterildi. Önergenin gerekçesinde şunlar kaydedildi:

TARİHİ MİRAS

Haberin Devamı

“Milattan önce 7000’lere kadar gittiği bilinen, tarihi ismiyle İda Dağı olarak anılan Kaz Dağları, Homeros’un ünlü destanı İlyada’da ‘hayvanların anası, kaynağı bol, çok pınarlı’ olarak geçmekte ve Yunan Mitolojisi’nde önemli bir yer işgal etmektedir. Yine burada yaşadığı varsayılan Sarıkız Destanı ile Kaz Dağları, İslami halk hikayeleri içinde de özel bir yere sahiptir. Kaz Dağları, sadece tarihi ile değil, binlerce yıllık tarihi belgelerde geçtiği gibi kaynakları, pınarları, bağrında yaşattığı canlıları açısından da önemini hâlâ korumaktadır.

2 MİLYONUN YAŞAM PINARI

Biga Yarımadası’nda yerüstü ve yeraltı su kaynaklarını oluşturan, besleyen, sürekliliğini sağlayan; Bandırma’dan Ayvalık’a ve Midilli’ye kadar yaklaşık 2 milyon insanın temiz, güvenilir su kaynağı olan Kaz Dağları, barındırdığı bitki ve hayvan türleriyle temiz havası ve suyuyla bu atmosferin can verdiği tarım alanlarıyla yüzyıllardır tüm bölgenin yaşam kaynağı olmuştur. Bölgede altın tekellerinin sondaj çalışmalarını tamamlaması ve işletmeye başlaması hem bölge halkı hem de konuyu yakından takip eden dünya kamuoyunca tepkiyle karşılanmaktadır. İçme sularına zehir karışacağı gibi, tarım arazileri de zehir üretip, bunun gıda yoluyla yayılmasına aracılık edecektir. Siyasi iktidarın göz yummasıyla hukuk yok sayılmış, mevzuat düzenlemeleriyle ÇED raporları için hukukun arkasından dolanılmaya çalışılmıştır. Altın madenlerinin yaratacağı olumsuzluklar yetmezmiş gibi tonlarca kömür ve su kullanacak termik santrallerin yapılması ve yapılmaya devam edilmesi de Kaz Dağları için ölüm ilanı niteliğindedir.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!