Kanser onları ABD'de buluşturdu

Güncelleme Tarihi:

Kanser onları ABDde buluşturdu
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 03, 1998 00:00

Haberin Devamı

Houston alışık olduğumuz bir kent. Turgut Özal'ın ameliyatları sırasında haftalarımız hastane koridorları, doktor muayenehaneleri, otel lobilerinde geçti. Bu dizi için geçenlerde yolumuz tekrar düştüğünde ziyaret amacımız gene sağlık idi. Dünyaca ünlü kanser merkezi M. D. Anderson'da meslektaşım Mehmet Biber'le zor günler geçirdik.

M.D. Anderson Hastanesi, Türkiye'de kanser teşhisi konan hastalarının son umut kapısı. Nasıl, hangi nedenle başladığı bilinmeyen, tedavisi güç, ilerlemiş safhada, kurtuluşu Tanrı'nın lütfuna kalmış kanser illeti, Houston yolunu tutan hastalarımızın ortak derdi. Aylarca süren şua seansları, tümöre cevap vermeyen kimyasal ilaçların yenilenmesi, hastalar için gereken uzun dinlenme süreleri, Türk kader yolcularını aylarca hatta senelerce Houston'a bağlıyor. Öyle ki, işçisinden devlet memuruna, öğrencisinden sanayicisine pek çok Türk hasta, orada bir mahalle oluşturmuş; otel, pansiyon ve kiralık evlerde yaşam mücadelesi veriyor. Dışardan aslan gibi sağlıklı, hayat dolu görünen kadınlı erkekli hastalarımızın çektiklerini dinlediğimizde duygularımızı bastırmakta güçlük çektik. Anavatanda bıraktıkları eş dost ve yakınlarını bir daha göremeyecek kadar hastalığı ilerlemiş olanlarla konuşurken doğrusu çok zorlandık.

Hayatın pamuk ipliğine bağlı olduğunu bir kez daha idrak ettik. Kolay bir çalışma olmadı.

Haki renkte pantolonu ve uzun kollu mavi gömleğiyle tatile çıkmış genç bir işadamı görünümünde Metin Oral. Beyzbol kepini çıkardığında tepesindeki saçlarının döküldüğü ortaya çıkıyor. Ağır ağır konuşuyor. Kelimeleri ağzında yuvarlıyor. Bir süre anlamakta zorlanıyor, sonra alışıyorum. Bir yakını Metin'in dil kanseri olduğunu söylüyor. Konuşma zorluğu çekmesi normal. ‘‘K, G, V, L gibi sessiz harfleri güç söylüyorum. Bu yüzden yavaş konuşuyorum' diyor. Önemli değil, dediklerini anlıyorum. Çehresindeki çizgiler yumuşuyor:

‘‘Ankara Üniversitesi Fizik Mühendisliği bölümünden mezun oldum 1990'da. Bir ilaç firmasında satıcılarla ilişkiler bölümünde işe başladım. Geçen yıl birden dilim şişti, boğazım da yanıyordu. Doktora gittim, biopsi alındı, testlerden geçtim, sonuçta dil kanseri teşhisi koydular. ‘Ameliyat gerekiyor ama konuşma şansın kalmayacak' dediler. ‘Neden konuşamayacağım?' soruma ‘dilin kesilecek' yanıtını verdiler. Bir doktor da ‘Amerika'da tıp çok ileri, bir de orada göster' önerisinde bulundu. Param yetmediği için dost ve tanıdıklar bir kampanya açtılar. Yeteri kadar para toplanmamasına rağmen geçen temmuzda uçağa atlayıp Houston'a geldim. M. D. Anderson Kanser Hastanesi'nde doktorlar ilkin ilaç tedavisi, duruma göre ameliyat ve arkasından radyoterapi yapılması gerektiğine karar verdiler.’’

İlaç tedavisi için Türkiye'ye dönüyor Metin Oral. Beş ay süreyle çeşitli ilaçlar deneniyor. Bir kısmı hastalığa cevap verir gibi oluyor ama beklenen iyileşmeye ulaşılmıyor. Kanser dilden sonra boğazını sarıyor genç mühendisin. Aralık ayında uçak bileti, bir miktar parayı bulup buluşturuyor, tekrar Houston yollarına düşüyor.

YARDIM ELİ UZANIYOR

Houston pahalı bir kent. Hastane, doktor ve tedavi masrafları astronomik. Üstelik gelenlerin önemli kısmı da zengin değil. Bazı Türk hastalar, pahalı ameliyatların yanısıra, bazı testler için iki bin dolar ücret alındığından, üç dakikalık yol için ambulansa 400 dolar ödendiğinden şikayet ediyorlar. Ama onlara yardım etmeye çalışan gönüllü bir grup var Houston'da: Kente yerleşmiş bir avuç Türk kadını. Türk Konsolosluğu Sağlık İşleri sorumlusu Serhat Karakaya, ‘‘Yardım için parçalanırcasına çalışıyorlar’’ diyor. Türkiye'den gelen hastalara para, pul almadan yardım meleği gibi hizmet eden gönüllü Türk hanımlar grubunun başkanı Yeşim Yönter de üç yıl önce kanser tedavisi görmüş.

28 yıldır Amerika'da yaşayan Yeşim Yönter, Houston'daki M. D. Anderson Kanser Merkezi'ne gelen Türk hastalarının gözünde gerçek bir yardım meleği. Sevimli yüzünden eksilmeyen tebessümü, tatlı konuşmasıyla en umutsuz hastalara moral vererek tıbbi tedavilerde etkinliğin artmasına yardım ediyor. Grubuyla birlikte İngilizce bilmeyenlere tercümanlık yapıyor, ev bulmalarını sağlıyor.

Metin Oral, ‘‘M. D. Anderson'da doktorlar ameliyattan başka çarem olmadığını söyledi. Ameliyat dünyanın parası. Yeşim hanımı aradım’’ diye devam ediyor anlatmaya. Yeşim hanım geçen yıl temmuzda tanıştığı Metin Oral'ı ölüme doğru sürükleyen hastalığa son çare görülen ameliyat için 100 bin dolar istendiğini öğrenince M. D. Anderson'ın başkan yardımcısını ziyaret ediyor. ‘‘Siz bir araştırma merkezi yönetiyorsunuz. Metin'in tutulduğu bu hastalığın son derece ender görülen bir vaka olduğu belirtildi. Oysa bu ameliyatı karşılayacak parası yok. Doktorlarınız için mükemmel bir inceleme ve tedavi fırsatı sağlayacak, Metin'in hayatını tehdit eden bu hastalık. Bir ölüm-kalım meselesi. Lütfen bir kolaylık gösterin’’ diye ricada bulunuyor.

KONUŞABİLMEK İÇİN İNGİLİZCE ÖĞRENDİ

Ocak ayı sonunda Metin ameliyat masasına yatırılıyor. Dünyaca ünlü dil kanseri uzmanı Prof.Dr. Byers'ın yönetiminde bir tıp ekibi 14 saat boyunca Metin Oral'ı ameliyat ediyor. Kanserden yumruğa dönüşmüş dili alınıyor, illetin yayıldığı boğaz çevresi temizleniyor. Karından alınan kaslarla boğazın etrafını duvar gibi örüyorlar. ‘‘Ağzımda dil yok şimdi’’ diyor Metin Oral, konuşmayı da son üç aydır ‘Speech Therapy' (konuşma tedavisi) ile yeniden öğrenmiş. ‘‘Doktorlarla anlaşamıyorduk, gecemi gündüze katarak İngilizce öğrenmeye çaba sarfettim. Kısa zamanda tedaviyi İngilizce sürdürecek hale geldim. Artık tam olmasa bile derdimi anlatıyorum. Doktorun 100 kelimesinden 80'ini tekrarlayıp söyleyebiliyorum.’’

Bir süre daha Houston'da kalarak tıbben olabileceği kadar konuşmayı öğreneceğini anlatıyor Metin. Hedefi Türkiye'ye dönüp gene eskisi gibi satıcılarla anlaşabilecek kadar konuşabilmek!

Hastanede çay günü

Yarım yüzyıl önce kurulan M. D. Anderson Kanser Merkezi, Amerika'da kapsamlı kanser tedavisi uygulayan 31 merkezden biri. U.S. News dergisinin tıp uzmanları yardımıyla düzenlediği değerlendirmede New York'taki Sloan Kettering'in ardından en iyi kanser hastanesi seçildi. Hekim kadrosundaki 128 doktor Amerika'nın en iyi doktorları listesinde yer alıyor. Cerrah ve hekimlerinin ameliyat veya baktıkları hasta sayısına göre değil, sabit maaşla çalıştıkları M. D. Anderson'da başarılı kanser tedavisi gören ünlü hastalar arasında aktör Robert Urich, Olimpiyat güreş şampiyonu Jeff Blatnick, Michael Lerner, Bernie Siegel, Wendy Harpham gibi doktorlar ile TV yapımcı ve yorumcusu Linda Ellerbee de var.

Rotary House, dünyaca ünlü M. D. Anderson Kanser Merkezi'nin bir parçası. Hayırsever kişi ve kurumların parasal desteğiyle kurulmuş. Dışardaki boğucu Teksas sıcağını cam kapılar ardında bırakan geniş salonları, modern, konforlu mobilyalarla döşeli. Türkiye'den Houston'a gelip bu önemli merkezde dertlerine şifa arayan kadınlı erkekli Türk hastaları, Houston'daki Türkler'le bir arada kümelenmiş sohbet ediyorlar. Kendilerini hastalara yardıma adamış gönüllü Türk hanımları evlerinde pişirip getirdikleri çeşitli yemekleri, demlenmiş çay ile soğuk meşrubatı masalar üstüne sıralamışlar. Hastalar ile sağlıklıların kaynaştığı çay günü buluşması görülmeye değer bir manzara. Özel anılar, aile yaşamları, çocukların eğitimi yanısıra Türkiye'de siyasi, ekonomik gelişmeler sohbetlerin özünü teşkil ediyor.

Yeşim Yönter ‘‘Hastalarımız moral depolaması yapıyorlar. Herşeyi konuşuyoruz çay günlerinde, tek konu hariç olmak üzere. Konuşulması tabu olan konu, hastalık’’ diyor.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!