“Mayıs sonunda Danimarka’ya gidecektim. İki yıllık yazarlık bursum vardı. Son köşe yazarlığı dönemimdi. Yorulmuştum, edebiyata dönmüştüm. Ağır bir depresyon geçirdim, vize başvurusunu geciktirdim. Operasyon 15 gün sonra olsaydı, bunlar olmayacaktı. Şimdi birden bire politik figüre döndüm.
Edebiyatçı kimliğime olabildiğince hızlı dönmek ve yazmaya başlamak istiyorum. Yurtdışına çıkamıyorum. Hâkim bir karar alır diye umuyorum çünkü mayısta önemli bir ödül alıyorum. Maddi gelirim de yurtdışından. Yazar burslarıyla, yaptığım konuşmalarla geçiniyorum. Bütün gelir kaynaklarım kesildi.
HÜNGÜR HÜNGÜR AĞLADIMSudan çıkmış
balık gibiyim. Epey bir kısmım koğuşta kaldı. Beklemiyordum tahliyeyi. Hazırlanmamıştım, kötü bir sürpriz olmasın diye. Hatta çamaşırlarımı yıkayıp ipe asıp koğuşta bırakmıştım. Ortalığı bile toplamamıştım. Hiç umudum yoktu. Tahliyeyi duyunca hüngür hüngür ağladım. Yıkadığım çamaşırlar koğuştaki ipte kaldı. Dava henüz sonuçlanmadığı için kurtardım gibi konuşmak istemiyorum. Türkiye’de bugün bırakılır, yarın alınabilirsin. İçerisi ile dışarısı arasındaki sınır iyice kaygan.”