Erdoğan 14 Mayıs’ı netleştirdi

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AK Parti’nin TBMM’deki grup toplantısındaki konuşmasında özetle şunları söyledi:

73 YIL SONRA BİR KEZ DAHA

“Rahmetli Menderes 14 Mayıs 1950’de ‘Yeter söz milletindir’ diyerek milletin gönlüne girmiş ve sandıktan ezici bir zaferle çıkmıştır. Aynı şekilde rahmetli Özal, darbenin gölgesinde girdiği seçimde, Türkiye’ye çağ atlatma vaadiyle önemli bir başarı kazanmıştı. Biz de ‘Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’ diyerek özgürlük ve refah özlemi içindeki milletimizin büyük desteğiyle hükümete gelmiştik. Şimdi de ‘Yeter söz de karar da gelecek de milletindir’ diyerek 2023’te milletimizin desteğine talibiz. Sözü de kararı da geleceğini de tayin hakkını milletimize bırakmak istemeyen vesayet heveslilerine rağmen, Türkiye Yüzyılı’nı başlatacağız. Milletimiz 73 yıl sonra bir kez daha aynı gün 6’lı Masa diyerek karşımıza çıkan bu darbe şakşakçılarına, bu müstemleke heveslilerine ‘yeter’ diyecektir.

MUHALEFETİN HESABI 10 KİŞİYLE YÖNETMEK

Muhalefetin vaadi milletin karşısına bir aday çıkarmak ancak onu görünürde 6, gerisindekileri hesaba katarsanız en az 10 kişiyle yönetmektir. Bir nevi ipi 10 ayrı kişinin elinde kukla bir Cumhurbaşkanı üzerinden ülkeyi idare etmek istiyorlar. Yani devletin başı, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin başkomutanı olan Cumhurbaşkanı fiilen 6’lı Masa’nın emir eri gibi davranacak. Hadi CHP’nin kodlarında bu faşizm, bu kibir, bu hoyratlık var; ötekilere ne oluyor?

İŞİM GÜCÜM YOK SİZLERLE Mİ UĞRAŞACAĞIM?

Ya diyorlar ‘Yoksa bu 6’lı Masa’daki birilerini buraya Erdoğan mı gönderdi?’ Ya işim gücüm yok sizlerle mi uğraşacağım? Bizim işimiz var. Ama böyle düşünmelerinden dolayı da yine ben kendilerine teşekkür ediyorum. Şaka bir yana, karşımızda gerçekten ibretlik bir tablo var. Şimdi umutlarını 2023 seçimlerine bağlamış görünüyorlar. İşte buradan, milli iradenin en yüksek makamı olan Meclisimizden meydan okuyorum; ne yaparsanız yapın, yine başaramayacaksınız. Milletim artık tüm oyunlarınızı çözdü; bu millet karşısına hangi kılığa büründürerek çıkartırsanız çıkartın, sizin numaralarınızı da aparatlarınızı da sizin etki elemanlarınızı da anında tanıyor.”

ŞİMDİ HEDEFLERİ BAYKAR

Erdoğan İHA ve SİHA üreticisi Baykar’la ilgili tartışmalara da şöyle tepki gösterdi: “Anlamakta zorlandığımız ve üzüldüğümüz husus; bu ülkenin bir partisinin, parti liderinin, parti mensuplarının ordumuza ve savunma sanayimize karşı sergilediği hazımsızlıktır. İşte bu habis zihniyetin son hedefi, geliştirdiği insansız hava araçlarıyla ülkemizin savunmasına büyük katkı veren, küresel bir marka haline dönüşerek milletimizi gururlandıran Baykar şirketi oldu. Henüz Başbakan olmamıştım, Başbakanlık görevi bir başka arkadaşımızdaydı ve dünyayı dolaşıyordum. Bunlardan bir tanesi de o zaman oğul Bush’tu, oraya gittik. Tabii terör var ve Bush’a dedik ki; ‘bize hani insansız hava aracı verecektiniz’. Ve o ziyaretimde İHA’yı bize 2 günlüğüne verdiler. Ziyaretimin ardından Özdemir (Bayraktar) Bey hemen çocuklarıyla beraber bu adımı attı ve süratle İHA’yı onlar ürettiler. Ardından SİHA’yı da ürettiler ve çocuklar Akıncı’yı ürettiler ve iş bitmedi, şimdi savaş uçağı noktasında da çalışmalarını sürdürüyorlar.

ÖZDEMİR BEY’İ TANITAYIM

Bay Kemal, sen tanımazsın ama ben sana ebedi alemde olan Özdemir Bey’i bir tanıtayım. Üretilecek herhangi bir stratejik ürün için devlet bu bölgeleri bedel almadan tahsis ediyor. Özdemir Bey öyle bir insan ki ‘Hayır, almam’ dedi. ‘Ben sana bir lütufta bulunmuyorum. Bu, devletin şu anda aldığı bir karar ve bu kararla stratejik ürünleri üreten firmalara bunu veriyoruz. Bu, senin için bir hak.’ ‘Hayır, almam. Ben paramı veririm, paramla satın alırım.’ Böyle bir insan.”

BABACAN VE DAVUTOĞLU’NA SERT ELEŞTİRİ: 15 SENE YANIMDA BULUNDU

Erdoğan konuşmasında isim vermeden Baykar tartışmasını başlatan Ali Babacan ile Ahmet Davutoğlu’na sert eleştiriler yöneltti:

“Bu ahlaksız çıkmış, tabii yanında başka ahlaksızlar da var; ne diyorlar?‘Yok bilmem geleceklermiş de geldikleri zaman bunlara hesabını soracaklarmış. Bu işin rekabetinin oluşması lazımmış...’ Sen rekabet nedir bilir misin? Sen git çocuk bezi satmaya, home tekstil üretmeye devam et. Senin işin değil bu. Üzgünüm, 15 sene yanımda bulundu ama demek ki benden bir şey alamadı. Yanında bir tanesi daha var, aynen o da öyle. Bizden üniversite istediler ve ben Başbakanım, bunların vakfına üniversite tahsisi yaptık. Kendisi ne zaman ki Başbakanlık koltuğuna oturdu, o tahsis yapılan yeri bilabedel vakfına mülk edindi. Ben pek kullanmıyorum o ifadeyi, Devlet Bey malum ona ‘serok Ahmet’ diyor, bu tür işler yapıyor. Kurduğunuz üniversiteyle başarı grafiğiniz ne? Yok. Biz de bu üniversiteyi, evet, bunların bu yolsuzları sebebiyle aldık, devletimize mal ettik. Şimdi bu Şehir Üniversitesi devletimizin Marmara Üniversitesi’nin mülkü olarak hizmete devam ediyor.”

YILDIRIM DA TOPLANTIDAYDI

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Azerbaycan ziyaretine eşlik ederken, 20 Ekim’de kaza geçiren AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım dün ilk kez AK Parti grup toplantısına katıldı.