Enkazda ayin... Dualar Hatay için
Güncelleme Tarihi:
Yıkılan Antakya Protestan Kilisesi’nde depremin ardından ilk pazar ayini yapıldı. Kilise enkazı önünde düzenlenen ayinde toplu halde dua edildi. Antakya Protestan Kilisesi Müdürü ve Cemaat Başkanı Corc Kocamahhul 5 Şubat gecesi uyuduklarını, 6 Şubat’ta ‘hiçbir şeysiz’ uyandıklarını söyledi.
Depremde Hatay’ın simgeleri arasında sayılan Antakya Protestan Kilisesi, Antakya Rum Ortodoks Kilisesi, Habib-i Neccar Camii, Antakya Ulu Camii gibi tarihi önemdeki ibadethanelerin yanı sıra, Uzun Çarşı, Meclis Kültür Merkezi, Ziraat Bankası gibi tarihi öneme sahip binalar da yıkıldı. Hıristiyan cemaat üyelerinin büyük bir bölümü kentten ayrılarak Mersin ve Adana’ya sığındı. Kentte kalanlar ise kurulan çadır kentlerde yaşam mücadelesi veriyor.
BİZİM İÇİN DUA EDİN
Antakya Protestan Kilisesi yıkıntıya dönerken Hıristiyan vatandaşlar önünde toplanarak pazar ayini yaptı. Kilisenin moloz yığınına dönmesi nedeniyle ayin dışarıda, caddede yapıldı. Ayine şehir dışında gelen cemaat üyeleri de katıldı. Koro şeklinde okunan duanın ardından Pastör, cemaat üyelerine depremle ilgili bir vaaz vererek sakin olmaları çağrısında bulundu. Ayinin ardından bütün cemaat üyeleri el ele tutuştu ve dua edip yardım istedi. Kilisenin Pastörü, yaşanılan deprem felaketi nedeniyle büyük üzüntü duyduklarını, dünyadaki bütün insanların kendileri ve Türkiye için dua etmelerini istedi.
DEMOGRAFİSİ KORUNMALI
Ayinin ardından Hürriyet’e konuşan Antakya Protestan Kilisesi Müdürü ve Cemaat Başkanı Corc Kocamahhul, 5 Şubat günü uyduklarını ve 6 Şubat gününde ‘hiçbir şeysiz’ uyandıklarını söyledi: “Yakınlarımızı, arkadaşlarımızı kaybettik. Maalesef Antakya’ya çok geç gelindi. 3 gün dostlarımız arkadaşlarımız, akrabalarımız yardım isteye isteye öldüler. Bu acı bir gerçek. Bir aydan beri komşum Bereket’in ve eşinin, ‘Yardım edin’ sesi kulaklarımda. Ancak hiçbir şey yapamadık. Şehrimiz yok oldu.” Kocamahhul, 2 bin yıldır bu topraklar üzerinde yaşadıklarını, yeni evlerinin de bu bölgede yapılmasını istediklerini belirterek, “Antakya’nın demografik yapısının korunması lazım” diye konuştu.
BURADA KALACAĞIZ
Tanya Özeksay da “Çocukluğumuz yıkıldı. Bu şehirde ezan ve çan bir aradaydı. Artık bu güzellik yok maalesef. Biz bir yere gitmeyeceğiz, burada kalacağız” dedi. Fatma Bozdoğan da “Medeniyetler şehrimizin bu halde olması bizi çok üzüyor” derken, Sertan Dönmez de “Bu ülkenin, bu şehrin bir parçasıyız. Dağılmış durumdayız. Bu şehirden gitmek gibi bir düşüncemiz olmadı” diye konuştu.