Ateşin düştüğü yerden

Güncelleme Tarihi:

Ateşin düştüğü yerden
Oluşturulma Tarihi: Ekim 23, 2007 12:22

Hakkari'deki hain pusuda şehit edilen vatan evlatları memleketleri Eskişehir, Aydın, Afyon, Yozgat, Ordu, Adıyaman, Kars, Kırıkkale, Bursa ve Gaziantep'i yasa boğdu.
Ancak binlerce kişi acısına tuz bastı ve tüm dünyaya birlik olduğunu göstermek için şehit cenazelerine koştu.
İşte ateşin düştüğü yerden canlı yayın...

Haberin Devamı

ŞEHİT CENAZELERİNİN FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN

HAKKARİ ŞEHİTLERİNİN FOTOĞRAFLARI...

Hakkari'deki hain pusuda şehit olan şehit Samet Saraç'ı binlerce Bursalı son yolculuğuna uğurlandı.
Ulu Camii önünde toplanan binlerce kişi ellerindeki Türk bayraklarıyla terörü lanetleyen sloganlar attı.
Binlerce kişi hep bir ağızdan "Meclis'te PKK istemiyoruz", "Ya Allah Bismillah Allahu ekber" ve "Şehitler ölmez vatan bölünmez" sloğanları attı.
Keles ilçesine bağlı Gelemiç Köy Muhtarlığınca hazırlatıldığı bildirilen “İstiklal Savaşında 90 şehit verdik, Samet son şehidimiz olsun. Vatanımız sağ olsun” yazılı büyük pankart dikkati çekti.
Daha sonra İstiklal Marşı söylendi.

BABANIN EN ZOR GÖREVİ

Saraç’ın Türk bayrağına sarılı tabutu, toprağa verilmek üzere Pınarbaşı Şehitliği’ne getirildi. Yoğun kalabalık nedeniyle, kabrin zarar görmemesi için üst düzey komutanların kol kola girdiği şehitlikte, şehit erin cenazesini babası Mustafa Saraç elleriyle indirdi. Mustafa Saraç, ağlamamak için kendini zor tuttu.

“DÜŞMANLARI GÜLDÜRMEYECEĞİM”

Şehitlikteki törende güçlükle ayakta duran şehit er Samet Saraç’ın annesi Filiz Turan, “Oğlum bana izine geleceğine dair söz vermişti. Sözünü tutamadı. Ama ben ona ağlamayacağım diye söz verdim. Ağlamayacağım ve düşmanları güldürmeyeceğim” dedi.

UŞAK'TA YAS

PKK'nın hain saldırısında şehit olan Asteğmen Mehmet Bozkuş’un cenazesi, Uşak Devlet Hastanesi morgundan alınarak, ambulansla evinin önüne getirildi.

Askeri uçakla Van'dan Afyonkarahisar'a, buradan da karayoluyla dün gece memleketi Uşak’a getirilen Şehit Asteğmen Bozkuş’un cenazesi, bu sabah Uşak Devlet Hastanesi morgundan ambulansa alındı. Cenazenin İslice Mahallesi'ndeki baba evinin önünde kalabalık bir grup tarafından karşılanırken, polis geniş güvenlik önlemi aldı. Ambulansın etrafı polis çemberine alınarak, cenazeyi görmek isteyen yakınları yaklaştırılmadı.
Şehidin cenazesi, sadece annesi Cennet Bozkuş ve babası İsmail Bozkuş'a ambulans içerisinde gösterildi. Son yolculğuna uğurlamadan önce oğlunun cenazesini gören anne Cennet Bozkuş, sinir krizi geçirdi. Cennet Bozkuş, yakınları tarafından sakinleştirilmeye çalışıldı.

Şehit asteğmenin cenazesi daha sonra Yücetepe Camii'ne götürüldü. Cenaze, öğle vakti burada yapılacak askeri tören ve kılanacak namazın ardından Yeni Mezarlık'taki Garnizon Şehitliği'nde toprağa verilecek.

ORDU'DA BÜYÜK ÖFKE

20 yaşındaki Zekeriya Yatı, bugün memleketi Ordu’nun Kumru İlçesi’nde düzenlenen askeri törenin ardından gözyaşları arasında toprağa verildi. Şehir Stadı’nda yapılan ve yaklaşık 20 bin kişinin ellerinde Türk bayrakları ile katıldığı törende ‘Meclis'te PKK istemiyoruz’, ‘Ankara uyuma askerine sahip çık’, ‘Şehitler ölmez vatan bölünmez’ sloganları atıldı. Şehit er Zekeriya Yatı’nın cenaze törenine İzmir’den gelen nişanlısı Aliye Yığınak, “Zekeriya, düğün yapacaktık nereye gidiyorsun” diyerek gözyaşı döktü.

Hakkari’nin Yüksekova İlçesi Dağlıca Beldesi’nde PKK’lı teröristler tarafından tabura düzenlenen baskında 11 silah arkadaşıyla şehit düşen Zekeriya Yatı’nın cenazesi dün gece memleketi Ordu’nun Kumru İlçesi’ne getirildi. Devlet Hastanesi Morgu’na kaldırılan şehit erin cenazesi bu sabah askerler tarafından alındı. Türk bayrağına sarılı cenaze, ilk olarak Kumru İlçesi Fizme Beldesi Karapınar Mahallesi’ndeki evinin önüne getirildi. Burada ailesi ve yakınlarıyla son kez buluşan şehit er Yatı, daha sonra uzun kortej eşliğinde cenaze aracıyla birlikte törenin yapılacağı Kumru Şehir Stadı’na götürüldü. 20 bin kişinin Türk bayrakları ile doldurduğu stad, ‘Şehitler ölmez vatan bölünmez’, ‘Kahrolsun PKK’ sloganları ile inledi. Binlerce kişi ellerinde Türk bayrakları ile terörü lanetleyerek, ‘Mecliste PKK istemiyoruz’, ‘Ankara uyuma askerine sahip çık’ diye bağırarak tekbir getirdi. Törene katılan öğrencilerin ‘Şehitler vurulduğu zaman değil unutulduğu zaman ölür’ yazılı dövizler taşımaları dikkat çekti.

İLÇE BAYRAKLARLA SÜSLENDİ

Ay-yıldızlı bayraklarla süslenen Kumru İlçesi ve törenin yapıldığı şehir stadında gözyaşı ve öfke hakim oldu. Törene Ordu Valisi Said Vakkas Gözlügöl, Giresun Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Halim Tırkaz, AKP Ordu milletvekilleri Eyüp Fatsa, Ayhan Yılmaz ile Mustafa Hamarat, DSP istanbul milletvekili Hasan Macit, DSP’li Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun, Ordu Ünivetsitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk Kefelioğlu ve çok sayıda sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile vatandaşlar katıldı.

Güçlükle ayakta durabilen şehit erin annesi Hatice ve babası Hasan Yatı, yakınları tarafından sakinleştirilmeye çalışıldı. Anne Yatı’yı kadın jandarma astsubay teselli etmeye çalıştı. 6 kardeşin en büyüğü olan şehit er Zekeriya Yatı’nın kız kardeşleri Rukiye ve Nuray Yatı sinir krizi geçirip bayıldı. Törenin yapıldığı alanda hazır bulunan ambulanslarda ilk müdahaleleri yapılan kızkardeşlerin sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi. Daha sonra tekrar tören alanına gelen Rukiye ve Nuray Yatı, “Ağabey, sana düğün yapacaktık. Düğgününü görmeden nereye gidiyorsun” diyerek gözyaşlarına boğuldu.

NİŞANLISININ FERYADI YÜREK DAĞLADI

Şehidin İzmir’de oturan nişanlısı Aliye Yığınak ise dün gece Kumru İlçesi’ne gelerek bugün törene katıldı. Gözyaşlarına boğulan genç kızın feryadı yürekleri dağladı.
Nişanlısı ile 20 gün önce telefonda konuştuğunda söyleyen Aliye Yığınak, “Zekeriya, düğün yapacaktık, nereye gidiyorsun? Bana ‘6 ay sonra düğünümüz olacak’ demiştin. Şimdi beni bırakıp nasıl gidersin. Düğün yapacaktık seninle. O günleri göremedim Zekeriya” diyerek ağıt yaktı.
Genç kız güçlükle sakinleştirilmeye çalışıldı. Anne Hatice Yatı da “Sana kıyan eller kırılsın. Ben senin mürüvvetini göremedim oğlum. Nasıl kıydılar sana” diyerek ağladı.

‘BİR MİLLET ŞEHİTLERİYLE VARDIR’

Törende saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından şehidin özgeçmişi okundu. Ardından kürsüye gelen Ordu İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Celal Çürek, bir konuşma yaptı.
Derin üzüntü içerisinde olduklarını söyleyen Albay Çürek, “Şu unutulmamalıdır ki, bir millet ancak değerleri uğruna canını vermeye hazır olan evlatlarıyla vardır. Bu ülkeyi kurmak ve vatan yapıp bizlere emanet etmek için yüzbinlerce vatan evladı canını vermiştir. Hain bölücüler ve destekçileri çok iyi bilsinler ki, biz bu yolda her an canımızı vermeye hazırız. Tek bir terörist kalmayıncaya kadar hem kanımızı hem canımızı vereceğimize söz veriyoruz. Şehitlerimizin intikamlarının alınacağını bir kez daha vurguluyoruz” diye konuştu.
Daha sonra cenaze törenine geçildi. Şehir Stadı'nda kılınan cenaze namazının ardından şehit er Zekeriya Yatı’nın Türk bayrağına sarılı tabutu sloganlar eşliğinde Kumru İlçesi'ne bağlı Fizme Beldesi Karapınar Mahallesi’ne götürüldü. Şehit Zekeriya Yatı, burada aile kabristanlığında gözyaşları arasında toprağa verildi.

GECE NÖBETİNE GİDEN ASTSUBAY OMUZLARDA TAŞINDI

Haberin Devamı

Hakkari'de terör örgütü ile girilen çatışmada şehit düşen Adıyamanlı er Abdurahman Doğan'ın cenazesi dün akşam Malatya'dan karayolu ile kentte getirildi. Adıyaman Devlet Hastanesi morguna alınan şehit cenazesi için yüzlerce kişi Hastane önüne akın etti. Burada dualar eden grup, PKK alehine slogan attıktan sonra şehit ailesinin yakınları tarafından sakinleştirildi.

Haberin Devamı

Ellerindeki Türk bayrakları ile yürüyüşe geçen grup, Gölbaşı Caddesi'ndeki DTP İl Binası'na saldırmak isteyice polis engeli ile karşılaştı. Polis ile gösterici grup arasında kısa süreli gerginlik ve kovalamaca yaşandı. Kovalamaca ardından Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam, megafonla öfkeli grubu sağduyuya çağırdı. Uyarıları dikkate almayan bir grup gösterici bu kez İl Jandarma Komutanlığı ve Askerlik şubesi önüne geldi. Burda, ‘Hepimiz Askeriz', ‘Asker burada Apocular nerede' diye slogan attı.

Grubun önünü kesen Emniyet Müdürü Sağlam megafonla, PKK'yı ‘kahpe bir düşman' olarak nitelendirerek, “Bunlara karşı akıllı hareket etmemiz gerekir. Bunlara fırsat vermememiz gerekiyor. Bunu bilin ki bu olaylar onların yanına kalmıyacaktır. Siz benim hiç yalan söylediğimi gördünüz mü? Ne yapıyorsam Adıyaman için yapıyorum. Sizleri sağduyulu olup dağılmanızı istiyorum” diyerek sakinleştirdi.
Göstericiler bu kez Sağlam’ın uyarılarını dikkate alarak dağıldı. Grup, dağıldığı sarada gece nöbetine gittiği belirtilen adı öğrenilemeyen bir astsubayı fark edince onu omuzlarda bir süre taşıyarak slogan attı.

ÜNİFORMASINI KIZ KARDEŞİ GİYDİ

Hakkari'deki çatışmada şehit olan Piyade Astsubay Soner Özübek'in cenazesi, Eskişehir'de düzenlenen törenin ardından toprağa verildi.
TSK Eskişehir Asker Hastanesi'nden ambulansla getirilen şehit Astsubay Özübek'in cenazesi törenin yapılacağı Reşadiye Cami avlusuna yerleştirildi.
Törene, şehit astsubay Özübek'in babası Tuncer, annesi Cemile, ağabeyinin askeri üniformasını giyen kız kardeşi Gamze, Hakkari'de vatani görevini yaparken kardeşinin şehit düşmesi üzerine 3 ay önce terhis edilen ağabeyi 21 yaşındaki Serdar Özübek ile Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Vali Kadir Çalışıcı, Eskişehir milletvekilleri Murat Mercan, Nedim Öztürk, Tayfun İçli, Beytullah Asil, 1. Hava Kuvveti ve Garnizon Komutanı Korgeneral Bilgin Balanlı, Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Eckart Cuntz, devlet ve askeri erkan ile çok sayıda vatandaş katıldı.

SON NÖBETİNİ KARDEŞİNİN TABUTU BAŞINDA TUTTU

Şehit Özübek'in erken terhis edilen ağabeyi Serdar ile üniforma giyen kız kardeşi Gamze Özübek, Türk Bayrağına sarılı tabutun önünde bir süre nöbet tuttu.
Reşadiye Camisi'nde kılınan namazın ardından şehit astsubay Özübek'in Türk Bayrağına sarılı tabutu, askerlerin omuzlarında taşınarak top arabasına konuldu.
Şehit astsubay Özübek'in cenazesi, Müftülük Sokak'ta çok sayıda kişinin katıldığı geçit törenin ardından Kanlıpınar Şehitliğinde toprağa verildi.

UNAKITAN: HEPSİNİN HESABI SORULACAK

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, gazetecilere yaptığı açıklamada, evladını kaybeden Eskişehir'in en üzüntülü günlerinden birini yaşadığını belirterek, üzüntüyü paylaşmak için cenaze törenine katıldığını söyledi.
Türkiye'nin Hakkari'deki saldırı sonucu 12 evladını kaybettiğini ifade eden Bakan Unakıtan, şöyle konuştu:
“Hepsinin acısını içimize gömdük. Şehitlerimizin hesabını soracağız, soruyoruz da ama daha fazla soracağız. Bu işte kararlıyız. Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek'in de dediği gibi sözün bittiği yerdeyiz. Onun için çok fazla konuşmak istemiyorum. Hepimizin başı sağ olsun.”
Cenaze törenine Savunma Ateşesi Albay Ralf Güttler ile katılan Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Eckart Cuntz da, Eskişehir'deki bu cenazede bulunmanın kendisi için çok önemli olduğunu belirterek, “Ben özellikle Eskişehir'deki şehit ailesine gelerek taziyelerimi ifade etmek istedim. Şiddetin ve terörün her şekli son bulmalı” diye konuştu.

Eskişehir Sanayici ve İşadamları Derneği (ESİAD), cenaze törenine katılacak vatandaşlara Vilayet Meydanı'nda 5 bin Türk Bayrağı dağıttı. Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı tören çevresinde ve Reşadiye Camisi'ne vatandaşlar üzerleri aranarak alındı.
Törenin yapıldığı cami avlusunun çevresindeki sokak ve caddeleri dolduran vatandaşlar terör örgütü PKK aleyhinde slogan attı. Bazı vatandaşların PKK ve ABD aleyhinde dövizler taşıdığı görüldü.
Camiye girerken bir grup vatandaş tarafından tepki gösterilen Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, cenaze namazını cami içinde kıldı.
İl Emniyet Müdürü Savaş Yücel ile cami avlusunda slogan atan bazı vatandaşları provokasyon yapmamaları konusunda uyardı ve tartıştı.

Cenaze namazının kılınacağı sırada protokolün ve katılımcıların saf tutması konusunda gerekli düzenin alınamaması nedeniyle Yücel, bunun kendisinin görevi olduğunu belirterek bazı askeri görevlilerle tartıştı.
Eskişehir-Ankara kara yolunun 13. kilometresindeki Kanlıpınar Şehitliğine gitmek isteyen vatandaşlar, Büyükşehir Belediyesince alanda hazır bekletilen otobüslerle ücretsiz taşındı.
Öte yandan bir grup genç, Askerlik Şubesine giderek, askere alınmak için başvuruda bulundu.

KORE SAVAŞI'NDA GAZİ OLAN DEDESİNİN MEZARI YANINDA TOPRAĞA VERİLDİ

Hakkari'de şehit olan Piyade Er Vedat Kutluca, Keskin'de toprağa verildi. Şehir Piyade Er Kutluca'nın cenazesi öğle saatlerinde, Kırıkkale'den bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan konvoy eşliğinde Keskin Çarşı Camii'ne getirildi.
Bu sırada ailesi, evlerinde, komşularının ve diğer vatandaşların taziyelerini kabul etti.
Şehit Er Kutluca'nın annesi Gülhan Kutluca, sakinleştirici iğne ile ayakta durabilirken, babası Abidin Kutluca da sağlık görevlilerince kontrol altında tutuldu.

Keskinli ve Kırıkkaleli vatandaşlar da sabah saatlerinden itibaren Cumhuriyet Meydanı'nda toplandılar.
Ellerindeki Türk bayraklarıyla terör örgütünü protesto eden vatandaşlar, “Türk-Kürt kardeştir, PKK kalleştir”, “Mustafa Kemal'in askerleriyiz”, “Askere uzanan eller kırılsın” “Kahrolsun PKK” şeklinde sloganlar attılar.
Vatandaşlar, “Üzülme Anne, hepimiz senin evladınız”, “Hepimiz Mehmetçiğiz, hepimiz Vedat'ız” yazılı dövizler taşıdılar ve terörü protesto ettiler.

Şehit Piyade Er Kutluca için öğle namazının ardından kılınan cenaze namazına babası Abidin, kardeşi Ali Kutluca ve akrabalarının yanı sıra Sanayi ve Ticaret Bakanı Bakanı Zafer Çağlayan, Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Tuncer Aka, Kırıkkale Valisi Mustafa Bahrettin Demirer, Kırıkkale Belediye Başkanı Veli Korkmaz, TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, ATO Başkanı Sinan Aygün, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz, Keskin Kaymakamı Adem Yazıcı, Keskin Belediye Başkanı Yahya Uca Çelik, Kırıkkale milletvekilleri, askerler ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Şehit Er Kutluca'nın ilköğretim öğrencisi olan kardeşi Kubilay Kutluca, namaz sürecince abisinin cenazesi başında bekledi ve tabutuna sarıldı.

Şehit askerin annesi Gülhan Kutluca, kız kardeşleri Züleyha, Zehra ve Ceren Kutluca Cumhuriyet Meydanı'nda namazın bitmesini beklerken, vatandaşlarda terörü protesto eden sloganlar attılar.
Cenaze namazının ardından Şehit Er Kutluca'nın cenazesi, Cumhuriyet Meydanı'na getirildi. Buradaki askeri tören, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.

Şehit askerin öz geçmişinin okunmasının ardından Türk Silahlı Kuvvetleri adına Piyade Yüzbaşı Ekrem Yılmaz bir konuşma yaptı. Yüzbaşı Yılmaz, Piyade Er Kutluca'nın 21 Ekim günü, Hakkari'nin Dağlıca bölgesinde vatanın bağımsızlığını ve bütünlüğünü korumak maksadıyla icra ettiği görev esnasında bölücü terör örgütüne mensup teröristlerle çıkan çatışma sonucu şehit olduğunu hatırlattı.

Silah arkadaşlarının, ailesinin üzüntüsünün büyük ve sınırsız olduğunu bildiklerini ifade eden Yüzbaşı Yılmaz, Allah'ın herkese nasip etmediği şehitlik mertebesinin her zaman ailesinin haklı gururu olacağını söyledi.
Aziz Türk milletinin namusu ve şerefi, vatanın bölünmez bütünlüğü için Türk milletinin her bir ferdinin geçmişte olduğu gibi bugün ve gelecekte de canını feda etmeye seve seve daima hazır olacağını belirten Yüzbaşı Yılmaz, “Çünkü Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti, kahraman evlatlarının sayesinde sonsuza dek yaşayacaktır” dedi.
Aileden, şehitleriyle övünmelerini isteyen Yüzbaşı Yılmaz, “Şehidimizi bundan sonra Yüce Türk milleti bağrına basacaktır. Tanrı size sabırların en güzelini verecektir. İçinize akan gözyaşlarınız içinizi serinletecektir” diye konuştu.
Daha sonra, Şehit Er Kutluca'nın cenazesi, kortej eşliğinde ilçe mezarlığındaki şehitliğe götürüldü.
Şehit askerin cenazesi, Kore Savaşı'nda Gazi olan dedesi Bedrettin Kutluca'nın mezarı yanında defnedildi.
Cenaze töreni nedeniyle ilçedeki evler ve dükkanlar Türk bayraklarıyla donatılırken, bir çok dükkanın da kapalı olduğu görüldü.

Şehir Er Kutluca'nın en son Ağustos ayında dağıtım izni için ailesinin yanına geldiği ve Ramazan Bayramı'ndan önce ailesini telefon ile arayarak görüştüğü öğrenildi.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, cenaze törenin ardından beraberinde Vali ve garnizon komutanıyla birlikte şehit erin evine taziye ziyaretinde bulundular.
Öte yandan, Şehit Er Kutluca'nın halasının oğlu Astsubay Şuayip Sakallı'nın da 1996 yılında Gaziantep'in Islahiye ilçesinde şehit olduğu öğrenildi.

YOZGAT'TA ÖFKE

Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde askeri birliğe düzenlenen saldırıda şehit olan Piyade Onbaşı Lokman Eker, Yozgat'ta törenle toprağa verildi.
Yozgat Cumhuriyet Alanı'nda düzenlenen törene, şehidin ailesi ve yakınları ile Yozgat Valisi Amir Çiçek, Belediye Başkanı Yusuf Başer, AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ekici, milletvekilleri Mehmet Çiçek, Abdülkadir Akgül ve Yaşar Öztürk, Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Ali Aydın, Amasya Er Eğitim Tugayı Komutanı Tuğgeneral Mustafa Küçükayhan, Bozok Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İnci Varinli, öğretim görevlileri, Baro yönetimi ve avukatlar, sivil toplum örgütü temsilcileri, il merkezine bağlı ilçe, belde ve köylerinden vatandaşlar katıldı.

Şehit Lokman Eker'in Türk Bayrağına sarılı naaşı tören alanına getirilirken, törene katılanlar asker selamı verdi. Kalabalık, “Hepimiz Askeriz”, “Şehitler Ölmez, Vatan Bölünmez” diye slogan attı.
Yozgat Valisi Amir Çiçek, “Ülkemizin bütünlüğüne kasteden hain saldırısına can verdiğimiz şehidimize son görevimizi yapmak, ebediyete uğurlamak için buradayız. Şehitlik, ölümlerin en şereflisi, ahret rütbelerinin en yücesi, makamların en kutsalıdır” dedi.

Gözyaşlarına hakim olamayan Çiçek, konuşmasını güçlükle tamamladı.
Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Ali Aydın ise 1984-1986 yılları arasında bölgede Jandarma Komutanı olarak görev yaptığını söyledi ve Hakkari ile Yüksekova ilçesinin güneyinde Irak'ın kuzeyinden giriş yapan teröristlerin, kalabalık bir grup halinde Dağlıca üst bölgesinde emniyet görevi ifa eden 3. motorlu piyade taburunun kahraman Mehmetçiklerine değişik istikametlerden saldırdıklarını hatırlattı.
Aydın, “Şehidimiz Lokman Eker de bu hain saldırıda kutsal vatanımız, ay yıldızlı şanlı bayrağımız uğruna şahadet mertebesine ulaşmıştır. Hain bölücü örgüt tarafından yapılan bu saldırılar, ne Türk milletini ne de kahraman ordusunu yıldırır” diye konuştu.

Şehidin ağabeyi Servet Eker, “Dün Lokman'ın arkadaşı aradı, o da Şırnak'taymış; 'Ağabey ağlamayın, Lokman'ım ölmedi' dedi. Ağlamayın diyordu ama kendisi de ağlıyordu, 'Ağabey ağlamayın inşallah ben de burada şehit olurum' dedi. İnşallah hepimiz şehit oluruz, kurban olduğum Lokman'ım” diye duygularını ifade etti.
Cumhuriyet alanındaki törende, şehit Piyade Onbaşı Lokman Eker'in Türk Bayrağı'na sarılı naaşı bir süre omuzlarda taşındı. Törene katılanlar, şehit cenazesinin arkasından sloganlar atarak yürüdü. Lise Caddesi'nden terminal kavşağına gelindiğinde şehidin naaşı, askeri araca konularak köyüne götürüldü.
Buzacıoğlu köyünde kılınan cenaze namazına da kalabalık bir topluluk katıldı. Cami avlusuna sığmayan kalabalık, cenaze namazını mezarlık yakınındaki tarlada kıldı.
Cenaze namazının ardından şehit Lokman Eker, köyünde hazırlanan özel mezara dualarla, gözyaşları arasında defnedildi.

MANAVGAT YASTA

Şehit Piyade Uzman Çavuş Mustafa Uysal'ın cenazesi, Antalya'nın Manavgat ilçesine bağlı Çardak köyünde binlerce kişinin katıldığı törenle toprağa verildi.

Antalya'daki Adli Tıp Kurumu Morgu'ndan alınan Şehit Uzman Çavuş Uysal'ın cenazesi, bayraklarla donatılmış çok sayıda araçtan oluşan konvoy eşliğinde Çardak köyüne götürüldü. Cenaze köy meydanına getirildiğinde, Antalya, Serik, Manavgat, Alanya, Akseki ve Gündoğmuş başta olmak üzere çevre ilçe ve köylerden, törene katılmak üzere gelenlerin sayısı yaklaşık 30 bine ulaştı.

Cenazeye katılımın yoğun olması nedeniyle cenaze töreninin köy mezarlığına yakın geniş bir arazide yapılması kararlaştırıldı. Tören nedeniyle köye gelenler yüzünden köy yolunun yaklaşık 12 kilometrelik bölümü tamamen araçlarla doldu ve yol ulaşıma kapandı. Kalabalık yüzünden, Antalya Valisi Alaaddin Yüksel törenin ardından Orman Bölge Müdürlüğüne ait bir helikopterle köyden ayrıldı.

Cenaze törenine, Şehit Piyade Uzman Çavuş Mustafa Uysal'ın eşi Meral Uysal, oğlu Hüseyin (11), kızı Beyza (14), annesi Nefise Ünal, akrabaları, köylüler, Vali Alaaddin Yüksel, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Atakan Altıparmak, Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Hava Meydan Komutanı Hava Albay Vasıf Yüceliş, İl Jandarma Komutanı Jandarma Kurmay Albay Abdullah Aşık, Merkez Komutanı Albay Salih Taluer, askeri erkan, kamu kurumlarının yöneticileri ve binlerce vatandaş katıldı.

Cenaze, ilk olarak, şehit Uysal'ın annesi Nefise Ünal'ın evinin önüne getirildi. Daha sonra cenaze, köy dışındaki arazide hazırlanan tören alanına götürüldü. Burada şehit Uysal'ın eşi Meral, çocukları Beyza ve Hüseyin tabuta sarılarak ağladılar ve şehidin fotoğrafını öptüler. Meral Uysal, yetkililere, “Onu 43 gündür görmedim. Ne olur son bir kez yüzünü göreyim” dedi. Askeri yetkililer ise cenaze defnedilirken yüzünü gösterebileceklerini söyleyerek, Meral Uysal'ı teskin etmeye çalıştılar. Çocuklar tabutun başında beklerken yakınları birbirlerine, “Asla ağlamayalım ve şerefsizleri sevindirmeyelim” dediler.

Şehit Mustafa Uysal'ın annesi Nefise Ünal da Merkez Komutanı Albay Salih Taluer'e sarılarak, “Oğlumu bu vatana verdim. başımız dik” diyerek gözyaşı döktü. Garnizon Komutanı Tuğgeneral Atakan Altıparmak'ın eşi Demet Altıparmak da şehidin yakınlarına başsağlığı dilerken gözyaşı döktü.
Tuğgeneral Atakan Altıparmak, çatışmanın meydana geldiği bölgede kendisinin de 1994 yılında görev yaptığını belirterek, “Orası arazi şartları bakımından kötü bir yer. Şehidimize rahmet diliyorum” dedi.

JANDARMA KOMUTANININ KONUŞMASI

Şehidin cenazesinin musalla taşına konulmasından sonra konuşan İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Abdullah Aşık, şehit Uysal'ın, Türkiye-Irak sınırının sıfır noktasındaki Dağlarca bölgesinde emniyet görevi icra ederken, 21 Ekim gecesi Irak'ın kuzeyinden sızan eli kanlı PKK terör örgütü üyelerince yapılan hain saldırı sonucu 11 arkadaşıyla birlikte kanının sonu damlasına kadar mücadele ettikten sonra, ettiği yemine sadık kalarak şehit düştüğünü bildirdi.
Bölücü terör örgütünün bu yıl içinde verdiği kayıplar nedeniyle oluşan karamsarlık ve ümitsizliği ortadan kaldırmak maksadıyla son günlerde saldırılarını artırma gayreti içine girdiğini ifade eden Kurmay Albay Aşık, şöyle konuştu:
“Ancak bölücü terör örgütü mensuplarına 'Eylemlerinizi artırın' diye talimat veren ve akıl verenler de dahil olmak üzere, terör örgütüne destek verenler ve beyni yıkanmış teröristler amaçlarıma hiçbir zaman ulaşamayacaklardır.

Ulaşamayacaklarını anladıklarında ise çok geç kalmış olacak. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, milletin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri dağda tek bir terörist kalmayıncaya kadar bu mücadeleye devam edecektir. Hiçbir saldırı, pusu ve haince eylem, bizi bu kararlılığımızdan döndüremeyecektir. Azim ve kararlılığımız her bir olaydan sonra daha da artacaktır. Terörle birlikte yaşamaya alışmadık, alışmayacağız.”

Şehit ailesine de seslenen Kurmay Albay Aşık, şunları kaydetti:
“Acımız sonsuzdur. Bu acı sizler gibi çocuğundan yaşlısına her bir ferdin yüreğini dağlamıştır. Canınız kadar sevdiğiniz gözünüzün nurunu, kahraman oğlunuzu, eşinizi, babanızı bu vatan için şehit verdiniz. Ulu Önder Atatürk'ün, 'Arkadaşı hemen önünde şehit oluyor, kendisi de çok geçmeden şehit olacağını bildiği halde tereddüt etmeksizin onun yerini alıyor' diye ifade ettiği Çanakkale kahramanları gibi üzerine düşen görevi yerine getirmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri hiçbir zaman kendisini unutmayacaktır. Çünkü bu cennet vatanda bağımsız ve özgür yaşayabiliyorsak yarınlarımıza umutla bakabiliyorsak, şanlı bayrağımız göklerde dalgalanıyorsa bunu aziz şehitlerimize borçluyuz. Başınız hep dik olsun. Yüce Türk milleti ve Türk Silahlı Kuvvetleri sizi asla unutmayacak, bağrına basacaktır. Gururunuzu gelecek nesillere taşıyacaktır.”

Kurmay Albay Aşık'ın konuşması sırasında vatandaşlar, “Türkiye sizinle gurur duyuyor” sloganları attılar.
Kurmay Albay Aşık, konuşmasının sonunda, şehit Uzman Çavuş Mustafa Uysal'a hitaben, “Sana söz veriyoruz ki bu hain saldırıyı gerçekleştirenlerin bir kısmı zaten gerekli cevabı almış, diğerleri de en kısa sürede alacaktır. Bu şanlı bayrak altında rahat uyu. Bizler senin bıraktığın bu bayrağı daha yükseklere çıkarmaya, emanetlerini korumaya söz veriyoruz. Ruhun şad, mekanın cennet olsun” diye konuştu.

Şehit Uysal'ın cenazesi, kılınan namazın ardından gözyaşları arasında defnedildi. Cenaze toprağa verilirken, ihtiram takımı saygı atışı yaptı.
Törene katılan vatandaşlar, terör örgütü aleyhine sloganlar attılar.
Tören sırasında, Türk Hava Kurumu'na ait tek motorlu bir uçak alan üzerinde uçtu.

ŞEHİT PİYADE ERİN BABASI: BEN AĞLAMIYORUM, VATAN SAĞ OLSUN

Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde askeri birliğe düzenlenen saldırıda şehit olan piyade er Tarık Emeket, Kars'ın Sarıkamış ilçesinde düzenlenen törenin ardından, Aşağı Sallıpınar köyünde toprağa verildi. Sarıkamış Hükümet Konağı önünde düzenlenen törene, Kars Valisi Mehmet Ufuk Erden, 9. Kolordu Komutanı Korgeneral Nejat Bek, Sarıkamış Kaymakamı Rahmi Köse, Kars Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu, Sarıkamış Belediye Başkanı İlhan Özbilen, DSP Genel Başkan Yardımcısı Osman Kılıç ve Emeket'in yakınları ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Emeket'in babası Aslan Emeket, “Ben ağlamıyorum. Vatan sağ olsun. Oğlum görevine devam ediyor” dedi.
Piyade Binbaşı Salih Akçu törende yaptığı konuşmada, “Bugün burada mukaddes vatanımızın bölünmez bütünlüğüne, Türk milletinin birlik ve beraberliğine kasteden hainlerle giriştiği mücadelede göğsünü siper ederek şehitlik mertebesine ulaşan Tarık Emeket için toplanmış bulunuyoruz. Türk milleti için kan, hürriyet ve istiklal için akarsa kutsaldır. Üniforma o kana bulanırsa şereflidir. İşte bu yiğit, bayrak için millet için şehit düşmüştür” dedi.

Tören, Sarıkamış Müftüsü Nejdet Arman'ın Kazım Karabekir Camisi önünde cenaze namazı kıldırmasıyla devam etti.
Emeket'in cenazesi, Sarıkamış'a 16 kilometre uzaklıktaki Aşağı Sallıpınar köyünde toprağa verildi.
Bu arada, vatandaşlar terör örgütü PKK aleyhine slogan attı.

KÖYÜNDE TOPRAĞA VERİLDİ

Şehit olan Piyade Komando Er Mehmet Cücük için Gaziantep Ulu Cami'de tören düzenlendi. Gaziantep Asri Mezarlık Morgundan alınan şehit piyade er Cücük'ün Türk Bayrağına sarılı naaşı, öğlen saatlerine doğru Ulu Camii'ne getirildi.

Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Gaziantep Valisi Süleyman Kamçı, Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Ekinci, 5. zırhlı Tugay Komutanı Şendoğan Karakuş, Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey, Emniyet Müdürü Ali Yılmaz ve ilçe belediye başkanları şehit Cücük'ün annesi Yeter, babası Cebbar Cücük ve kardeşlerine baş sağlığı diledi.

TSK adına konuşan Yarbay Davut Erdal, ülkenin bölünmez bütünlüğüne kasteden hainlerin hiçbir zaman emellerine ulaşamayacaklarını söyledi.

Yarbay Erdal, Şehit Piyade Komando Er Mehmet Cücük'ü ebedi istirahatgahına uğurlamak için toplandıklarını belirterek, “Şehidimizi en güzel şekilde uğurluyoruz. Şehidimiz Mehmet, bu ülkenin bölünmez bütünlüğü ve birliği için en kutsal olan varlığını, canını feda etti. Hepimiz birer Mehmet'iz. Türk ulusu Mehmet'lerin sayesinde bugünlere geldi. Şimdi Mehmet'in bıraktığı bayrağı en yukarıya çıkarmak bizlerin görevi. Mehmet'im rahat uyu. Kanın yerde kalmayacak. Türkiye seni unutmayacak. Ruhun şad olsun” diye konuştu.

Cenaze namazını kıldıran İl Müftüsü İsmail Canpolat ise şehit cenazesinde bulunduklarını, alkış slogan ve bağırarak konuşulmaması gerektiğini belirtti.

Mehmet Cücük'ün şehitlik mertebesine ulaştığını ifade eden Canpolat, “Hiçbir ordu Türk ordusunun güç ve kudretinde değildir. Ordumuza sahip çıkmak ilk görevimiz olmalı. Rabbim Türk ordusuna güç ve kuvvet versin. Gaziantep şehidine sahip çıktı. Binlerce insan şehidini karşıladı ve şimdi uğurluyoruz. Hakkınızı helal edin” dedi.
Şehit Piyade Komando Er Cücük'ün naaşı, kılınan cenaze namazının ardından bir süre elde taşındıktan sonra cenaze arabasına konuldu.

Cenazenin taşınması sırasında katılımcılar tarafından terör örgütü aleyhine slogan atılırken, şehit erin ailesi ve yakınları törene katılanlar tarafından teskin edildi. Tören sırasında şehit erin annesi Yeter Cücük ve Cabbar Cücük ile kardeşlerinin gözyaşlarını tutamadıkları görüldü.

“KUZUM HAKKIM SANA HELAL”

Cenaze töreninde güçlükle ayakta durabilen anne Yeter Cücük, terör örgütüne tepki göstererek, “Geride 4 oğlum daha var. Onları da gözümü kırpmadan gönderirim. Oğlumun askerliğinin kalan bölümünü ben tamamlamak istiyorum. Allah bunları ıslah etsin. Kuzum, yavrum Mehmetim hakkım sana helaldir. Sen de bana hakkını helal et” dedi.
Baba Cabbar Cücük ise “Vatan sağ olsun, 4 oğlum daha var, onları da göndermeye hazırım” diye konuştu.
Şehit erin kardeşi İsmail cücük ise “Ben bunları kendi ellerimle boğarım. Tek başıma ben onlara yeterim” şeklinde tepkisini dile getirdi.

CENAZEDEN NOTLAR

Cenazeye, Genelkurmay Başkanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Asayiş Kolordu Komutanlığı, çeşitli sivil toplum örgütleri çelenk gönderdi.
Gaziantep merkez ve ilçelerinden binlerce vatandaş cenaze törenine katıldı. Bazı ilçe belediyeleri, cenaze töreni için çok sayıda araç kaldırdı.

Kent merkezindeki askeri tören nedeniyle bazı yollar trafiğe kapatıldı. Törende çok sayıda polis ve asker görev yaptı.
Şehit Cücük'ün cenazesi, Ulu Cami'deki törenden sonra toprağa verilmek üzere Şehitkamil İlçesine bağlı Göksuncuk köyüne götürüldü.

DİNAR'DA ÖFKE VE YAS 

Şehit olan Piyade Uzman Çavuş Selçuk Gürdal ile Piyade Er Yavuz Öztürk'ün cenazeleri, Afyonkarahisar'ın Dinar ilçesinde törenle toprağa verildi. Şehit Gürdal ile Öztürk'ün cenazeleri, Dinar Devlet Hastanesi morgundan alınarak, törenin yapılacağı Dinar Belediye Meydanı'na getirildi. Sabah saatlerinden itibaren Dinar sokaklarını dolduran çok sayıda vatandaş, törene katıldı. Şehitlerin tören alanına getirilmesiyle izdiham yaşadı.

Belediye Meydanı'nda düzenlenen törene, şehit Piyade Uzman Çavuş Selçuk Gürdal ve şehit Piyade Er Yavuz Öztürk'ün aileleri, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Afyonkarahisar milletvekilleri, Vali Haluk İmga, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Bülent Aker ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Tören sırasında, şehit Uzman Çavuş Gürdal'ın ikiz kardeşi olan ve Kıbrıs'ta uzman çavuş olarak görev yapan Zafer Gürdal, Bakan Eroğlu'ndan kardeşinin şehit düştüğü bölgeye tayinini istedi. Şehit kardeşi Zafer Gürdal, “11 yıldır uzman çavuşluk yapıyorum. Kıbrıs'tan tayini istiyorum. Kardeşimin görev yaptığı bölgeye beni gönderin” dedi.

“HEPSİNİN HESABI SORULACAK”

Çevre ve Orman Bakan Veysel Eroğlu, gözyaşları arasında yaptığı kısa konuşmada, bu toprakların hiç bir zaman bölünemeyeceğini vurguladı. Bakan Eroğlu, “Bu topraklar üzerinde bizler var oldukça, hiç bir gücün bölmeye gücü yetmez. Bu, böyle biline... Bu şehitlerimizin hesabı sorulacaktır” diye konuştu. Şehit aileleriyle de tek tek ilgilenen Eroğlu, onları hiçbir zaman yalnız bırakmayacaklarını ifade etti.

Daha sonra, şehit Gürdal ile Öztürk'ün cenaze namazı Afyonkarahisar İl Müftüsü İlhami Kemaloğlu tarafından kıldırıldı. Namazın ardından şehit Gürdal'ın cenazesi Burunkaya köyünde, Öztürk'ün cenazesi ise Göçerli köyünde gözyaşları arasında toprağa verildi.

TÖRENDEN NOTLAR

Eşinin üniformasını giyen Naciye Gürdal ve 4 yaşındaki oğlu Samet Gürdal, tabutun başında uzun süre gözyaşı döktü.
Engelli bir vatandaş, tekerlekli sandalyesiyle törene katılırken şehit fotoğrafları taşıdı ve “Ben de şehit olmaya hazırım” dedi.

Geniş güvenlik önlemleri arasında yapılan törende, izdiham nedeniyle vatandaşlar ezilme tehlikesi geçirdi.
Bazı vatandaşlar ise töreni, çevredeki resmi dairelerin ve evlerin çatılarından izledi.
Tören için Afyonkarahisar'ın tüm ilçelerinden ücretsiz araç kaldırılırken, Burdur ve Isparta'dan da gelenler oldu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!