Aşkın tatlı hali

Güncelleme Tarihi:

Aşkın tatlı hali
Oluşturulma Tarihi: Şubat 11, 2000 00:00

Haberin Devamı

Hollywood'un en ünlü çiftlerinden biri olan Melanie Griffith ve Antonio Banderas'ın özel hayatlarının kapılarını araladılar. Ve en ince ayrıntılarıyla İspanya'daki evlerinde geçenler ve aile içi ilişkilerini Amerikan Style Dergisi'ne anlattılar...

Marbella'daki beş odalı evde Antonio Banderas, karısı Melanie Griffith'in yanında otururken, son derece rahat ve neşeli bir sesle şöyle diyor: ‘‘Belki de bizim çok kavga ettiğimizi, birbirimizle anlaşamadığımızı ve çok da çirkin bir evde oturduğumuzu yazmalısınız.’’ İspanyol aksanını da katarak, konuşmasını şöyle sürdürüyor: ‘‘Mutluluğumuz hakkında konuşmayı sevmiyorum. Bunun iki sebebi var. Birincisi, güvenlik açısından çiftlerin özel hayatları hakkında biraz da olsa gizlilik olması gerekir. İkincisi de, bu konuda konuşmanın çok fazla kıskançlık yaratabileceğini düşünüyorum.’’ Bu arada, hala genç bir kız sesiyle konuşan Griffith söze karışıyor: ‘‘Biliyorsunuz, ikimiz de Aslan burcuyuz. Eğer güzel bir gün geçiriyorsak, dünyanın en keyifli günü olur o bizim için. Aslanlar gibi sıcak, sevecen ve komik oluruz. Ama eğer kötü bir günse, yine bir aslan gibi birbirimize devamlı pençe gösteririz.’’

Paparazzilerle yaşamaya alıştık

Evlerinde son derece rahat ve huzurlu görünen çift, beş yıl önceki tanışmalarını anlatırken hala heyecanlanıyorlar. Gerçekten de onlar hakkında çıkan en küçük haber bile büyük ölçüde ilgi görüyordu. Griffith, ‘‘Bizim rahatsız edildiğimiz gibi yaşamak ne demek bilemezsiniz’’ diyor, ‘‘İlk birlikte olmaya başladığımızda, resmimiz çekilmeden adım atmamız bile olanaksızdı.’’ 1995 yılında ‘‘Two Much’’ filminin çekimlerinde birbirlerine aşık olan çift, o günlerin mutluluğu içinde bu durumu çok fazla önemsemese de, sonradan baskıyı hissetmeye başlamışlar. O dönemde Griffith hala Don Johnson ile ve Banderas da İspanyol oyuncu Ana Leza ile evliydi. ‘‘Arada bir insanın hayatında böyle şeyler oluyor. Ve eğer ihtiyacınız olduğu bir dönemse, aslında çok da iyi geliyor’’ diyor Banderas. Paparazzilerle başetmek için ise tek çıkar yolun herşeyi zamana bırakmak olduğunu söylüyor. ‘‘Onlarla kavga etmek, boş yere yorulmaktır. Nasılsa zamanla ilgileri kayboluyor.’’

Zamanla, paparazzilerin tahminlerinin aksine çiftin mutluluğu daha da arttı ve üç sene evvel de kızları Stella del Carmen Banderas Griffith doğdu. 39 yaşındaki Banderas ile 42 yaşındaki Griffith'in hayatlarında yeni bir dönem açan Stella'yla birlikte, film kariyerleri de ilerledi. Şimdi Griffith'in, içinde Oscar adayı olmasını sağlayan ‘‘Working Girl’’ de dahil 41, Banderas'ın ise 54 filmi var.

Geçtiğimiz Ekim ayında ise, ortak prodüksiyon şirketleri Green Moon tarafından çekilen ‘‘Crazy in Alabama’’ filminin galası yapıldı. 1960'ların ortalarında, sosyal haklar arayışında olan Alabama'da yaşayan bir ev kadınının kocasını öldürmesi üzerine kurulu bir komedi filmi olan ‘‘Crazy in Alabama’’yı Banderas yönetti ve Griffith de başrolü oynadı. ‘‘Evet, karımı yönetmek fikri ilk başta zor görünmüştü ama öyle olmadığını kısa sürede anladım’’ diyen Banderas, bu film sayesinde birbirlerine daha da çok bağlandıklarını inkar etmiyor. Griffith ise kocasının bu sözlerine karşılık, ‘‘Antonio öncelikle çok iyi bir aktör. Bu yüzden sizden birşeyi en kolay yolla nasıl alabileceğini iyi biliyor’’ diyor.

Çok yoğun olan sinema kariyerlerine rağmen, ikili aile ilişkilerini son derece sıcak tutmayı da başarıyorlar. Griffith'in aktör Steven Bauer ile olan evliliğinden olan 14 yaşındaki Alexander ve Don Johnson'dan olan 10 yaşındaki kızı Dakota, ünlü çiftle birlikte yaşıyorlar. Banderas, ‘‘Babalık deneyimim kısa ama dolu dolu oldu. Ve çok şanslıyım. Alexander çok akıllı, dış dünyanın farkında bir çocuk. Dakota da sevimli ve çok şeker bir kız’’ diyor. Her iki çocuk da yılın belli bölümlerini babalarının yanında geçiriyorlar.

Tabii ki, küçük Stella ailenin en çok ilgi göreni. Hem İngilizce hem de İspanyolca'yı ana dili gibi konuşan Stella bütün gününü evin havuzunda ablası Dakota ile geçiriyor. Griffith, ‘‘Stella doğduğu gün ön kapıdan değil de arkadaki çitlerin üzerinden atlayarak hastaneye gittik. Her taraf paparazzi kaynıyordu’’ diyor. Banderas için ise, o geceden hatırladığı tek şey, kızı doğduğunda ölü zannedilmesi ve kendine gelmesi için aradan geçen bir-iki dakikanın ona saatler gibi gelmesi. ‘‘Öyle bir durumdu ki, korkumu ve paniğimi size anlatmam mümkün değil’’ diyor.

Çok ünlü oldukları için özel aile hayatlarını da gizli yaşamak zorunda kalan çift, mutlaka her akşam evde birlikte yemek yediklerini ve her çekime çocukları da alıp gittiklerini söylüyorlar. ‘‘Şu anki projemiz, Los Angeles'da aldığımız, 1926 yılından kalma Akdeniz stili evi dekore etmek. İçinde müzik stüdyosu, saunası, jimnastik salonu var. Amacımız bir daha o evi hiç terketmemek’’ diyor Griffith. Banderas ise söze tekrar karıştığında, İspanyolların hayatın önemi hakkındaki sözlerini yineliyor: ‘‘İyi yemek, iyi şarap, iyi seks ve iyi uyku. Basit ama çok anlamlı bir filozofi, değil mi?’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!