Ağır yanıt

Güncelleme Tarihi:

Ağır yanıt
Oluşturulma Tarihi: Ocak 22, 2015 02:39

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Davutoğlu’nun “CHP, Hazreti Peygamber’e hakaret eden karikatürleri savundu” sözlerine “Hayatımda böylesine alçakça bir suçlamayla karşı karşıya kalmadım. Alçak diyeceğim ama alçağın da bir seviyesi var... Çukur!” diyerek tepki gösterdi. Partisinin grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, özetle şunları söyledi:

Haberin Devamı

YÜRÜDÜ GELDİ, CHP’Yİ SUÇLUYOR

“Devlet adamı, kendisinin değil devletin, toplumun çıkarlarını önceler. Bunun tipik örneği Hollande’dır. Bir mizah dergisine yapılan saldırıdan sonra, Müslümanlık ile terörü net cümlelerle birbirinden ayırdı. Merkel de öyle. Bunlar devlet adamıdır. Çünkü kendi ülkelerinde bir grubu kışkırtmak doğru değildir. Sayın Davutoğlu, mizah dergisine yapılan saldırıdan sonra Paris’e gitti. Pek çok devlet adamıyla birlikte yürüdü. Nasıl yürüdüğü konusunda bir şey söylemek istemiyorum. Ama yürüdü. Biz hiçbir zaman ‘Arkadaş sen sevgili Peygamberimizin karikatürünü çizen insanlara destek veriyorsun’ demedik, diyemezdik. Terörle Müslümanlığı ayırmamız gerekiyor. O gitti, geldi, arkadan CHP’yi suçlamaya başladı. Meydanlara çıkıyor, söylediği şu: ‘CHP, Hazreti Peygamber’e hakaret eden karikatürleri savundu...’

Bütün yurttaşlarım öğrensin. Mütedeyyin kardeşlerim, muhafazakâr kardeşlerim, dindar kardeşlerim, hepiniz çok iyi bilin; CHP hiçbir zaman hiçbir kutsalın karşısında olmamıştır. Hepsine saygı göstermişizdir. Bütün peygamberleri de dört kitabı da hak biliriz. Eskiden beri bizi suçluyorlar. Dinimizi, inancımızı sorguluyorlar. Sen kim oluyorsun da benim inancımı, dinimi sorgulayacaksın. Sana bu yetkiyi kim verdi? Bunlar karanlık dünyaların adamları. Asıl İslamiyet’e, Müslümanlığa en büyük kötülüğü yapanlar bunlardır.

CHP’Lİ SÖYLESE YER GÖK İNLERDİ

3 Mart 2014. Bunların Genel Başkanı Muğla’da konuşuyor; ‘Bizim rahmetimiz, gazabımızı aşacaktır’ diyor. Kimsin sen, senin rahmetin gazabını aşıyor. Rahmet, sözlükte, ‘Allah’ın kullarına acıması, onlara sevgi, şefkat ve merhametle muamele etmesi anlamında Kuran’i bir tabirdir’ diyor. Kendi rahmet dağıttığını söylüyor. Bu mudur Müslümanlık? Kazaen bunu bir CHP’li söyleseydi ki söyleyemez, yer gök inlemişti, davullar çalınmıştı. İçişleri Bakanı Efkan Ala... 14 Temmuz 2014. ‘Peygamber gurura kapıldı, biz gurura kapılmadık’ diyor. Onların Bakanı, hâlâ koltuğunda oturuyor. Hâlâ Davutoğlu’nun korkarak geldiği bir isim. Yolsuzlukları kapatan bir isim. Kendisini Peygamber’den üstün gören bir zihniyet. Şimdi Davutoğlu’na soruyorum: Sevgili Peygamberimize hakaret eden kim?

AKP Düzce Milletvekili Fevai Aslan. 16 Ocak 2014. Başbakan Erdoğan için ‘Allah’ın bütün vasıflarını üzerinde toplayan bir liderdir. İşte bunun için önünü kesmek istediler’ diyor. Ne zamandan beri bir siyasi lider Allah’ın bütün vasıflarını üstünde toplamaya başladı. Hâlâ uyanmayacak mısın hâlâ konuşmayacak mısın? Sözde bu ülkede bir de Diyanet İşleri Başkanlığı var. Nasıl oluyor bunlar? Hiçbir CHP’li, namuslu hiçbir yurttaş, mütedeyyin hiçbir yurttaş, dindar hiçbir yurttaş böyle bir cümle kullanamaz. Ama bunlar siyasette kullanıyorlar. Din siyasetin, ticaretin aracı olabilir mi? Bunları iyi tanıyın. Hani Ahmed Arif diyor ya ‘Engerekler ve çıyanlardır bunlar’ diye. Aynen öyle.”



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!