24 Haziran tabuta çakılacak son çivi

ÜÇ-BEŞ OY UĞRUNA

“Üç-beş oy uğruna bölücü terör örgütünün siyasi uzantılarına yoldaşlık, yarenlik, arkadaşlık yapmadık. İcazeti Edirne’deki provokatörün kapısında nöbet tutarak değil milletimize hizmetkâr olmakta aradık. Senin ne işin var Edirne’de, kim bu adam? Bu adam, 7 Haziran seçimlerinde ‘dökülün sokağa’ deyip de benim Kürt kardeşlerimi sokağa dökerek orada 53 Kürt kardeşimizin ölümüne neden olan kişi değil mi? Ne işin var senin orada? Bu parti bu kişiden başka bir aday mı bulamadı, bu kadar fakir fukara mıydı?

BEN ANTRENMANLIYIM

Senin Genel Başkan’ın niye aday olmadı? Bakıyorsunuz muhalefet bundan da rahatsız. Bir de utanmadan, sıkılmadan ne diyor benim için, ‘O artık yorgun’ diyor. Bay Muharrem ben antrenmanlıyım. Hayatımın 16 yılı futbolla geçti. 40 yıl siyasette tecrübem var. Biz bugüne kadar şu topluluğu gördüğümüz zaman aldığımız sinerji bizi yormaz. Ama sen daha başlamadan bittin. Niye? Senin yalandan başka sermayen yok ki. Biz millet kıraathanelerinde çay, simit, kahve, kek bunlar verilecek diyoruz, sen yalan söylüyorsun. Diyorsun ki yok bilmem Arnavut ciğeri de verecekmiş. Ya ben bunu nereden söyledim, niye yalan söylüyorsun. Çorba verilecekmiş, çorbayı zaten şu anda Zeytinburnu Belediyesi millet kıraathanesinde veriyor be gafil.
Genel Başkanı Kılıçdaroğlu gibi önüne ne konulursa, kulağına ne söylenirse önünün arkasını araştırmadan hemen inanıyor. Böyle olunca sürekli işletilmekten, telefon dolandırıcılarının maskarası haline gelmekten kurtulamıyor. Biz yüzü kızarıp kendine çeki düzen verir diye Bay Muharrem’in yalanlarını, tutarsızlıklarını ifşa etmeye; eski, kirli defterlerini açmaya devam edeceğiz. Seçim döneminde taktığı maskenin arkasındaki çirkinlikleri milletimize göstermeyi sürdüreceğiz. Bir de bunun şairlikleri de var. Ben bu şiir kitabından bazı yerleri okumayacağım ama gençler o şiir kitabında nelerin olduğunu görecekler.

ESKİ TÜRKİYE SİSTEMİ

Demokrasimizi üç-beş kifayetsiz muhterisin insafına asla bırakmadık. Sandık bu milletin namusudur. Sandık bu milletin vandallara, çapulculara, teröristlere karşı en önemli silahıdır. Oy, bu milletin darbe savaşıdır. 24 Haziran’da ‘Cumhur İttifakı’na verilen her oy, darbe ve kriz üreticisi eski Türkiye sisteminin tabutuna çakılmış son çivi olacaktır. Bu sebeple tüm vatandaşlarım aman ha sandığa gitmeyi ihmal etmeyin. Bu seçimler oran itibariyle Türkiye’nin en yüksek katılımlı seçimleri olmak durumundadır. Açık söylüyorum dönem, rehavete kapılma değil irademize sahip çıkma dönemidir. Gün bahane bulma değil, sandığa damga vurma günüdür.”

ERDOĞAN’IN İNCE’Yİ ELEŞTİRDİĞİ DERSHANE OLAYI VE ŞİİR KİTABI

Muharrem İnce, milletvekili olmadan önce 1989’da bir dershaneye ortak oldu. İddialara göre İnce, dershanedeki öğretmenleri sigortasız çalıştırdı ve dershane batınca da öğretmenlerin tazminatlarını ödemedi. Sosyal Sigortalar Kurumu’nun başlattığı inceleme sonucunda Muharrem İnce’ye para cezası kesildi. İnce, bu karara itiraz etti ancak mahkeme itirazı reddetti.

İnce’nin dershanedeki ortağı ise Özcan Özel’di. İddiaya göre İnce milletvekili olduktan sonra dershane borçlarına karşılık Özcan Özel’i de adım adım siyasete soktu. Özel önce CHP Yalova il başkanı oldu. İnce, Özel’in oğlunu da kendisine danışman yaptı. 24 haziran seçimlerinde ise Muharrem İnce‘nin ortağı Özcan Özel CHP’nin Yalova’dan birinci sırada milletvekili adayı yapıldı.

◊ Muharrem İnce ile ilgili eleştirilerden biri de yazdığı “Tatanka” isimli şiir kitabı. Kitabın sosyal medyada yoğun olarak tartışılmasının nedeni ise şiirlerdeki erotik ifadeler.
Muharrem İnce, eleştirilere Gaziantep mitinginden yanıt vererek, “Kitabımın arkasındayım” dedi.

‘MÜNBİÇ’TE DEVRİYE BAŞLADI’

“Şu anda Münbiç’te (Menbiç) ne dedik, ‘Münbiç’ten terör örgütleri çıkacak.’ Başladı mı çıkmaya? Şimdi de Münbiç’te Amerika ile vardığımız anlaşmayı adım adım hayata geçiriyoruz. Bölücü terör örgütünün, Münbiç sınırımızdaki unsurları bulundukları yerleri terk ettiler. Askerlerimiz, Münbiç şehrinin etrafında devriye gezmeye başladı. İnşallah aşama aşama bölgeyi teröristlerden tamamen temizleyeceğiz. Niye, ya kardeşim iş bilenin kılıç kuşananın. Böyle gidiyor bu iş. Biz diplomasi yoluyla yaptık. Yapılan görüşmeler sonucunda onlar Fırat’ın doğusuna gitmeye başladılar. Batısında da biz Rusya, İran beraber çalışıyoruz.

Biz icraattan bahsediyoruz bunlar neden bahsediyor. Utanmadan, sıkılmadan biz bu ülkeyi soymuşuz, soğana çevirmişiz. Bu ülke soyuldu, soğana çevrildi de bunlar nasıl yapıldı...”

KANDİL’DE LİDER KADROLARI VURDUK

“Biz geldik bir ayda OHAL’i kaldırdık. Şimdi yeni dönemde terörle mücadelenin gereği olarak OHAL’i süre bittiğinde kaldıracağız. Ama bu demek değil ki bundan sonra yine gelmeyebilir. Eğer teröre yönelik en ufak bir şey olursa yine getirebiliriz. Şu anda bizim OHAL’imizin Samsun’a, sanayiye, ticarete, eğitime bir zararı var mı? Niye rahatsız oluyorsun. Dert başka, manipülasyon. Acaba buradan bir şey elde edebilir miyim, edemeyeceksin. Benim dışımdaki adaylardan terörle mücadele konusunda bir şey duydunuz mu, böyle bir dertleri var mı? Adam gidiyor orada işin başını ziyaret ediyor zaten. Bölücü terör örgütüne tek kelime laf etmeyenler hazımsızlık duysa da biz Kandil’deki terör bataklığını kurutmak için operasyonlarımızı sürdürüyoruz. Peki Bay Kemal ne diyor? ‘İran ile anlaştınız mı, görüştünüz mü’ diyor. Ya Bay Muharrem sen bu mücadele nasıl olur bilmiyorsun. İlk operasyonda 20 uçak kaldırdık ve 10 önemli noktayı vurduk. Ardından ikinci operasyonu yaptık, ikinci operasyonda bunların lider kadrolarını vurduk. Nerede, Irak’ta Kandil’de vurduk, durmak yok.”