Eve gelen yabancı

Güncelleme Tarihi:

Eve gelen yabancı
Oluşturulma Tarihi: Şubat 03, 2017 11:46

‘Kasırga ve Yabanmersinleri’ insanlar arasındaki ilişkileri anlatıyor, öykülerin asıl sorunu, amacı bu. Çiyil Kurtuluş’un öyküleri sözlere, sözcüklere yakından bakarak okunursa, sanırım bundan sonra yazacakları da merak edilmeye başlanır.

Haberin Devamı

Güzel yazılmış bir öykü, arkasında kalan duyguları, düşünceleri, yazılmayanların sızdırdığı sesi düşündürür. Şiirin doğasından el alır bunlar ama şiir değildir elbette ve bütün gevşek dokuları sıkılanmış dilin yanında, içinde yaşananları hissettirdiği için belleğimize yazılır o öykü. Çiyil Kurtuluş’un ‘Kasırga ve Yabanmersinleri’ öyküsünü ikinci kez kitapta okuyorum. Bu öykü kitaba adını vermiş.
‘Kasırga ve Yabanmersinleri’, üstünde kim bilir kaç kez durulmuş, düzeltilmiş öykülerden oluşuyor. Doğrusu burada yazılıp başka bir dünyada, Long Island’da geçen bir hikâyeye yakınlık duymam zordur. Bir yabancılaşma duygusu içine düşmeden okuyabilmem için, öyküde yaşananları burada yaşanıyormuş gibi hissetmem gerekir. Sally ile Kuzey’in içinde bulundukları evde, televizyondan Irene kasırgasının yaklaştığı bildiriliyor. İkisi de kendi evlerinden ayrıdır, kasırga gelirken üç gün boyunca bir arkadaşın anahtarını onlara bıraktığı evde kalacaklar. Kasırganın ürkütücü soluğu ve evde birlikte geçirecekleri üç günlük fırsat. Öykü önce bu iki nokta çevresinde örülmeye başlıyor ve iki kişinin tam birbirlerine sokulacağı sırada kapının zili üçüncü bir kişiyi, genç bir erkeği, üçüncü bir nokta olarak öykünün ortasına düşürüyor.
Eve gelen yabancıyla birlikte üç kişi arasında olup bitenler ivme kazanırken kasırganın ürküten varlığı daha yakından hissedilmeye başlıyor. Sally ile Kuzey’in farklı davranış biçimleri ev içindeki ilişkilere hissedilir bir gerilim veriyor, yabancı gencin aralarına girmesi ikisini tedirgin etmeye başlıyor.
Bunların yalın bir dil içinde etkileyici biçimde verilebilmesi için epeyce çalışılmış olması gerekir. Yoksa yalınlık, benzer durumlarda çoğu kez olduğu gibi, yazarı da okuru da aldatabilir. Anlatıcının kişilere yakın durduğu yerden araya girerken koruduğu uzaklık, konuşmalara yüklenen anlamların öyküyü başından sonuna kurduğu gerilim hattı: Bunlarla birlikte, ‘Kasırga ve Yabanmersinleri’ Çiyil Kurtuluş’un bu ilk kitabının bende en çok iz bırakan öyküsü oldu.

Çiyil Kurtuluş’un öykülerinde dilin kusursuzluk arayışı içinde kurumaya başladığını düşünen de olabilir. Benzer durumlarda böyle düşünüldüğünü gördüm: Fazlalıkları at, at, nereye kadar. Oysa öykü, yoğunluğu içinde çok anlam üreten bir yalınlığı seçmişse, ona göre de kurulmaya başlamıştır. Bu sessiz zembereği boşaltan nitelikli okuma, onun içerdiği anlamları süzerek dışavurur. Buna uygun bir sözdizimi yaratır. Sözcüklerin hep doğru yerlerde duruşu, devrik cümleye çok az yer verilmesi, anlık ritmin gerektirdiği kısa cümleler, öyküye özgün bir yapı kazandırır.
Anlam, Çiyil Kurtuluş’un öykülerinde –ve benzer anlayıştaki bütün öykülerde– doğrudan verilenlerden daha çok, çağrışımlar içinden çıkar. ‘Kasırga ve Yabanmersinleri’ öyküsünün sonlarında Sally’nin yabancı erkekle kasırga dindikten sonra dışarı çıkarken söylediği, “Yaz bitmeden sonbahar gelmiş sanki” sözünün Kuzey ile Sally arasındaki ilişkinin üstüne düşen gölgeyi anıştırdığı yorumu pekâlâ yapılabilir. Demek ki Çiyil Kurtuluş’un konuşmalara yüklediği enerji üstünde de durulmalı. Onun aynı zamanda okunması gereken bir oyunun (Biraz Sen Biraz Ben) yazarı oluşunun nedeni de konuşmalarla bütün ilişkileri doygunluğa ulaştırmaktaki becerisi olmalı.
‘Kasırga ve Yabanmersinleri’ insanlar –ama elbette kadınlar ve erkekler– arasındaki ilişkileri anlatıyor, öykülerin asıl sorunu, amacı, nedeni bu. Kurtuluş’un öyküleri sözlere, sözcüklere yakından bakarak okunursa, sanırım bundan sonra yazacakları da merak edilmeye başlanır. Anlatmaya değer gördüğü hikâyelerde alışılmış olanların dışına çıkma çabası da seziliyor.
‘Kasırga ve Yabanmersinleri’ okuduktan sonra bir kez daha okunabileceğimi düşündüren bir kitap. Bu da bir öykü kitabı için vazgeçilemeyecek bir değerlendirme ölçütü sayılır.


Eve gelen yabancı
KASIRGA VE YABANMERSİNLERİ
Çiyil Kurtuluş
Dedalus Kitap, 2017
135 sayfa, 12.5 TL.

BAKMADAN GEÇME!