Sedef Batı
Arda Sayıner 
Nil KARAİBRAHİMGİL
Sibel ARNA
Son Güncelleme:
Emekli çift, evlerini takas ederek dünyayı dolaşıyor
Sezer Bey 68 yaşında bir sigorta emeklisi, Handan Hanım 57 yaşında emekli öğretmen. Antalya’da yaşıyorlar. Ve her yıl iki ay canlarının istediği yere gidiyorlar. Madrid senin, Bahamalar benim dolaşıyorlar. Hem de emekli maaşıyla! Çünkü bir tek yol parası ödüyorlar. Kalacakları yerleri ev değişim sistemiyle ayarlıyorlar. Bir tür takas yapıyorlar. Moskova’da bir evde kalacaklarsa, Moskova’dan biri de onların evine misafir oluyor. Ev değiştirecekleri kişileri internetten buluyorlar. Bir süre yazıştıktan sonra anlaşıyorlar. Bugüne kadar 14 kere bu yolla tatile çıkmışlar.
Sezer ve Handan Hanım, birlikte ilk yurtdışı seyahati balayında yaptı. Arabayla bir aylığına Avrupa’ya gittiler, Venedik, Roma dolaştılar. Unutamayacakları kadar güzel vakit geçirdiler ama bir daha uzun süre yurdışına gidemediler.
Çiftin asıl yurtdışı maceraları 1992 yılında, Handan Hanım emekli olunca başladı. Bir süre gazeteden buldukları turlarla seyahat ettiler. Ama hiç tatmin olmadılar: “Paris’e, Yunanistan’a, Uzakdoğu’ya gittik ama turla olunca bir gözümüz görür, bir gözümüz görmezdi. Sürekli bir yerlere yetişmeye çalışırdık. Şehir turu, müze gezisi, dans gösterisi hep arka arkaya, hızlı bir maraton gibi yaşanır. Yoruldum demeye, başınızın ağrımasına, kırıklık yaşamanıza izin verilmez. 40 derece ateşle Paris’i gezdiğimizi hatırlıyorum. Tatil mi yapıyor, dayak mı yiyorduk anlayamazdık.”
HAYATLARI BİLGİSAYAR SAYESİNDE DEĞİŞTİ
Hayatları 1998’de değişti. Mimarlık fakültesinden mezun olan oğulları yazın Antalya’ya geldiğinde bilgisayarını da getirmişti. “Bir iki hafta sonra tatil için Rodos’a gidecektik. Oğlum bilgisayarı açtı, bize gideceğimiz yerleri, kalacağımız oteli gösterdi. Hava sıcaklığının kaç derece olacağını söyledi. Hepsini de internet sayesinde yaptı. Vurulmuştuk sanki. O gün interneti öğrenmeye karar verdik.”
Oğulları sitelere nasıl gireceklerini, bir bilginin nasıl aranacağını kağıtlara yazıp bıraktı. Sezer Bey yavaş yavaş interneti söktü. Ve hemen kulaktan kulağa duydukları ev değişim sistemi sitelerine üye oldu. İlk denemeleri Bahamalar’dı. Handan Hanım bugüne kadar kaldıkları en güzel evin, o ev olduğunu söylüyor: “Bahama’ya Orlando’dan bir pırpır uçakla gittik. Uçaktan indik, taksi çağırmak istedik, koca bir limuzin geldi. Meğer adanın özelliği buymuş. Ev de saray gibi çıkınca keyfimiz iyice yerine geldi.”
KALDIĞIMIZ EVLERDE KAPIYA KİMSE DAYANMADI
Ev değişim sistemiyle bugüne kadar 14 aileyle yer değiştirdiler. Enerjileri yettiği sürece de devam edecekler böyle seyahat etmeye:
“Bazen ev sahipleriyle karşılaşıyoruz bazen de hiç görmüyoruz. Madrid ve Stockholm’dekiler bizi havaalanında karşıladı. Amsterdam’dakiler evde bekledi. Ama mesela Prag’dakini hiç görmedik. Çünkü adam Kanada’da yaşıyordu. Prag’daki evin anahtarını bize kargoyla Antalya’ya gönderdi. Biz de dönünce Kanada’ya geri gönderdik. Başımıza hiç tuhaf bir şey gelmedi. Kaldığımız evlerde kapıya kimse dayanmadı. Ev sahipleri bize mektup bırakıyor. Marketin nerede olduğunu, güzel restoranların listesini yazıyorlar. Hatta birkaçı doktor ve dişçisinin telefonunu bile yazmıştı.”
İMAJ ÇOK ÖNEMLİ
Kalacağımız eve girdiğimiz ilk gün dışarıda yemek yiyoruz. Ertesi gün markete gidip, dolabı dolduruyoruz. Yanımızda acı biber, kuru nane, vakumlu paketlerde beyaz peynir götürüyoruz sadece. Ev sahipleri en az iki takım havlu ve çarşaf bırakıyor. Genelde iyi ve temiz evlerle karşılaşıyoruz, biz de öyle evler bırakıyoruz. Bu internet sitelerinde imaj çok önemli. Çünkü kötü bir deneyim geçirenler siteye yazdığı için tercih edilmiyorsunuz.
PARİS’TE PARİSLİ GİBİ YAŞAMAYA ÇALIŞIYORUZ
Paris’te bir Parisli, Madrid’de bir Madridli gibi yaşamaya çalışıyoruz. 15 günlüğüne gittiğimiz için hava yağmurluysa bugün çıkmayalım, evde oturup kitap okuyalım diyebiliyoruz. Kırıklığımız varsa evde bir çorba pişirip, dinleniyoruz. Paris’te iki ev değiştirerek 30 gün kaldık. İkinci ev nehir kenarına çok yakındı. Evde sandviçlerimizi alır nehir kenarında kurulan suni plaja giderdik. Şarabımızı açıp piknik yapardık. Tam Parisliler gibi...
ANTALYALI OLMAK AVANTAJ
Antalya’nın ev takas sistemi için çok popüler bir nokta olduğunu söylüyorlar: “Bize yılda 50’den fazla teklif geliyor. Evlerimizi değiştirdiğimiz insanlarla bazen aynı haftalarda değişim yapıyoruz bazen farklı. Eğer onların gelmek istediği tarihte biz gidemiyorsak, evin üst katındaki küçük dairemizi veriyoruz. Antalya’da boş duran o kadar çok ev var ki. Halbuki o boş tuttukları evleri takas ederek dünyayı gezebilirler.”
Çiftin asıl yurtdışı maceraları 1992 yılında, Handan Hanım emekli olunca başladı. Bir süre gazeteden buldukları turlarla seyahat ettiler. Ama hiç tatmin olmadılar: “Paris’e, Yunanistan’a, Uzakdoğu’ya gittik ama turla olunca bir gözümüz görür, bir gözümüz görmezdi. Sürekli bir yerlere yetişmeye çalışırdık. Şehir turu, müze gezisi, dans gösterisi hep arka arkaya, hızlı bir maraton gibi yaşanır. Yoruldum demeye, başınızın ağrımasına, kırıklık yaşamanıza izin verilmez. 40 derece ateşle Paris’i gezdiğimizi hatırlıyorum. Tatil mi yapıyor, dayak mı yiyorduk anlayamazdık.”
HAYATLARI BİLGİSAYAR SAYESİNDE DEĞİŞTİ
Hayatları 1998’de değişti. Mimarlık fakültesinden mezun olan oğulları yazın Antalya’ya geldiğinde bilgisayarını da getirmişti. “Bir iki hafta sonra tatil için Rodos’a gidecektik. Oğlum bilgisayarı açtı, bize gideceğimiz yerleri, kalacağımız oteli gösterdi. Hava sıcaklığının kaç derece olacağını söyledi. Hepsini de internet sayesinde yaptı. Vurulmuştuk sanki. O gün interneti öğrenmeye karar verdik.”
Oğulları sitelere nasıl gireceklerini, bir bilginin nasıl aranacağını kağıtlara yazıp bıraktı. Sezer Bey yavaş yavaş interneti söktü. Ve hemen kulaktan kulağa duydukları ev değişim sistemi sitelerine üye oldu. İlk denemeleri Bahamalar’dı. Handan Hanım bugüne kadar kaldıkları en güzel evin, o ev olduğunu söylüyor: “Bahama’ya Orlando’dan bir pırpır uçakla gittik. Uçaktan indik, taksi çağırmak istedik, koca bir limuzin geldi. Meğer adanın özelliği buymuş. Ev de saray gibi çıkınca keyfimiz iyice yerine geldi.”
KALDIĞIMIZ EVLERDE KAPIYA KİMSE DAYANMADI
Ev değişim sistemiyle bugüne kadar 14 aileyle yer değiştirdiler. Enerjileri yettiği sürece de devam edecekler böyle seyahat etmeye:
“Bazen ev sahipleriyle karşılaşıyoruz bazen de hiç görmüyoruz. Madrid ve Stockholm’dekiler bizi havaalanında karşıladı. Amsterdam’dakiler evde bekledi. Ama mesela Prag’dakini hiç görmedik. Çünkü adam Kanada’da yaşıyordu. Prag’daki evin anahtarını bize kargoyla Antalya’ya gönderdi. Biz de dönünce Kanada’ya geri gönderdik. Başımıza hiç tuhaf bir şey gelmedi. Kaldığımız evlerde kapıya kimse dayanmadı. Ev sahipleri bize mektup bırakıyor. Marketin nerede olduğunu, güzel restoranların listesini yazıyorlar. Hatta birkaçı doktor ve dişçisinin telefonunu bile yazmıştı.”
İMAJ ÇOK ÖNEMLİ
Kalacağımız eve girdiğimiz ilk gün dışarıda yemek yiyoruz. Ertesi gün markete gidip, dolabı dolduruyoruz. Yanımızda acı biber, kuru nane, vakumlu paketlerde beyaz peynir götürüyoruz sadece. Ev sahipleri en az iki takım havlu ve çarşaf bırakıyor. Genelde iyi ve temiz evlerle karşılaşıyoruz, biz de öyle evler bırakıyoruz. Bu internet sitelerinde imaj çok önemli. Çünkü kötü bir deneyim geçirenler siteye yazdığı için tercih edilmiyorsunuz.
PARİS’TE PARİSLİ GİBİ YAŞAMAYA ÇALIŞIYORUZ
Paris’te bir Parisli, Madrid’de bir Madridli gibi yaşamaya çalışıyoruz. 15 günlüğüne gittiğimiz için hava yağmurluysa bugün çıkmayalım, evde oturup kitap okuyalım diyebiliyoruz. Kırıklığımız varsa evde bir çorba pişirip, dinleniyoruz. Paris’te iki ev değiştirerek 30 gün kaldık. İkinci ev nehir kenarına çok yakındı. Evde sandviçlerimizi alır nehir kenarında kurulan suni plaja giderdik. Şarabımızı açıp piknik yapardık. Tam Parisliler gibi...
ANTALYALI OLMAK AVANTAJ
Antalya’nın ev takas sistemi için çok popüler bir nokta olduğunu söylüyorlar: “Bize yılda 50’den fazla teklif geliyor. Evlerimizi değiştirdiğimiz insanlarla bazen aynı haftalarda değişim yapıyoruz bazen farklı. Eğer onların gelmek istediği tarihte biz gidemiyorsak, evin üst katındaki küçük dairemizi veriyoruz. Antalya’da boş duran o kadar çok ev var ki. Halbuki o boş tuttukları evleri takas ederek dünyayı gezebilirler.”