Tezini yazdığı bilgisayar enkazdan sağlam çıktı
Güncelleme Tarihi:
Büyük depremde Malatya’da yaşadığı evi yıkılan yüksek lisans öğrencisi Füsun Sarıgül ve ailesi enkaz altında kalmadı ancak evdeki tüm diğer eşyalarla birlikte Sarıgül’ün diz üstü bilgisayarı da moloz yığınlarının arasında kayboldu. Üstelik bu bilgisayarda Sarıgül’ün tam bir yıldır üzerinde çalıştığı yüksek lisans tezi vardı. Füsun Sarıgül yedeği olmayan tezinden umudu kesmişken 3 hafta sonra bilgisayar bulundu. Üstelik mucizevi şekilde enkaz altından sapasağlam çıktı.
Malatya’nın Akçadağ ilçesine bağlı Ören mahallesinde yaşayan 29 yaşındaki Füsun Sarıgül, lisans eğitimini Ankara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünden mezun olarak tamamladı. İstanbul Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılapları Enstitüsü’nde 1945-1950 yılları arası Devletçilik ve Planlama konulu tez çalışması yapıyordu. Gece 04:17’de yaşanan 7,7’lik İlk depreme uykuda yakalanan Füsun Sarıgül’ün doğup büyüdüğü evi 7,6’lık ikinci depremde yıkıldı. Enkaz altında sadece çocukluk hatıralarının değil, bir yıllık emeğinin de yok olduğundan endişeleniyordu. “Bilgisayarım enkaz altında kullanılamaz hale gelseydi 1 yıllık araştırmalarımı kaybetmiş olacaktım. Tezimin taslağı çalışma planı hepsi yok olacaktı” diyen Sarıgül yaşananları şöyle anlattı:
HEM EVİ HEM EMEĞİ ENKAZ ALTINDAYDI
“Evimiz 04.17’deki ilk depremde yıkılmadı. Sarsıntıyla beraber dışarı fırladık ve sonraki saatlerde eve girmedik. Elbistan merkezli ikinci büyük depremde dışarıdaydık. O deprem doğup büyüdüğüm, babamın yaptığı 2 katlı evimizi yerle bir etti. Tezi yedeklemediğim için 3 haftadır ben ne yapacağım diye ağlarken bilgisayarım enkazdan sağlam çıktı.
Yüksek lisanstan mezun olup doktora yapmak istediğim için ve çok fazla emek vermiş olduğum için bilgisayarım ilk günden beri aklımdaydı. Depremin üzüntüsüne bir de o eklenmişti. Enkaza dönen evimize bakınca umudu tamamen kesmiştim.
GÖREVLİLER BENİM İÇİN SEFERBER OLDU
Bilgisayar kanepenin üstündeydi, sarsıntıyla yere düşmüş. Enkaz kaldırma çalışmaları başladığında kepçe operatörlerine ve görevli jandarmalara durumu anlattım ve dikkatli olmalarını istedim. Onlar da benim derdim için seferber oldular. Evin üst katındaki molozları aldıklarında ve bilgisayarın olduğu odaya geldiklerinde kepçe operatörü çok hassas davrandı.
Annemin dokuduğu bir halı vardı o halı toplanmış, bilgisayar onun arasında kalmış. Halı ortaya çıkınca kepçe operatörü kornaya bastı, gidip baktığımızda sapasağlam durun bilgisayarı gördük. Gözlerime inanamadım. O evden böyle çıkması sonucunda bir formatı hakketti. Ama günün sonunda ‘keşke yedekleme yapsaydım’ dedim.
“SİZİ GÖRÜP HEMEN YEDEKLEDİM” DİYENLER ÇOK
Her şeye baştan başlamak zorunda kalacaktım ve önümdeki bir senelik süre belki bana yetmeyecekti. Araştırma aşaması en zorlayıcı ve uğraştırıcı bölümdü çünkü tezimin temel kaynağı dönemin gazeteleri. Onları taramak çok zaman alan bir işti. Yazılı kaynaklarımı kaybettim. Bu durumu sosyal medya hesabımda paylaştığımda “sizin durumunuzu görünce hemen tezimi yedekledim” diyenler oldu. Benim hatamın insanlara örnek olması çok hoşuma gitti. Ben de dört yere yedekledim.”