Manisa'da 'Ana-Baba Okulu' başladı

Özel Şehzade Mehmet Eğitim Kurumları Müdürü Giray Kara, yaptığı açıklamada, “Ana-Baba Okulu'nu daha önce de yapmıştık. İstek ve ihtiyaç üzerine bu yıl tekrar düzenlemeye karar verdik. Sağlıklı ve donanımlı öğrenci yetiştirmenin iyi anne ve baba yetiştirmekten geçtiği bilinciyle bu seminerlere başladık. İnsanlık Ay'a kadar çıkmayı başardı ancak komşusunun kapısını çalmayı başaramıyor. Cep telefonuyla dünyanın öbür tarafıyla iletişime kolayca geçebiliyor ancak evindeki eşi ve çocuğuyla iletişim kurmakta çok zorlanıyor” dedi.

Semineri veren uzman psikoloji danışmanı Efkan Yeşildağ ise günümüzde rahatına çok düşkün bir nesil yetiştiğini söyledi. Yeşildağ, şunları anlattı:
“Kendimiz aç açık kalıyor ancak çocuklarımızı aç açık bırakmıyoruz. Belli bir yaşa gelmiş olmasına rağmen yatağını, odasını anne topluyor, yemeği, ütüyü, çamaşırı anne yapıyor, hattâ yorulmasın diye ödevlerini bile yapıyor. Bu şekilde yetişmiş olan nesiller, yarın evlendiklerinde bekliyor ki yine birileri bu işleri yapsın. Karşı tarafa, 'Haydi beni mutlu et.' diyor. Karşı tarafın kendisini mutlu etmesini bekliyor. Kısacası 'Sen ağa, ben ağa, bu inekleri kim sağa?' pozisyonuna geliyor. Daha sonra da, 'Geçinemedik, ayrılmak istiyoruz.' diyorlar. Çocuklarımıza iyilik değil, kötülük yapıyoruz. Çocuklarımızla rahatı değil, hayatı paylaşmalıyız. Ailece yaşadığımız sıkıntıları, çocuklarımızla uygun bir dille paylaşmalıyız. Hep hatasız çocuk bekliyoruz, kendimizin hatalarını görmüyoruz. Hata yapmak kötü bir şey değildir. Çocuklarımız, hata yapma korkusuyla iş yapamaz oluyor. Hata yapmayan değil, hatasından dersler çıkaran çocuklar yetiştirmeliyiz. Çocuğun, kendi problemlerini kendisinin çözmesi sağlanmalı.”

Aile içinde fertlerin rolünü de tanımlayan Yeşildağ, annenin görevinin sevgi ve şefkat olduğunu, babanın ise otoriter ve güçlü olması gerektiğini söyledi. Çocukların özgüven duyması ve sorumluk sahibi olması için ebeveynlerin onlara güvenmesi ve devamlı sorumluluk vermesi gerektiği söyledi. Özellikle annelerin, çocuklarına mutlaka sevdiğini söylemesi gerektiğini ve bunu karşılıklı değil, içgüdüsel olduğunu hissettirmesi gerektiğini aktaran Efkan Yeşildağ, “Aksi halde çocuğunuz hiçbir zaman sevgiye doymayacak ve ömrü boyunca etrafındaki bireylerde bunu arayacak. Aradığını bulamayınca da bunalıma girmeye mahkûm kalacak. Babasından gerekli sevgiyi ve ilgiyi görmeyen bir kız çocuğu da dışarıda kendisine hafif ilgi gösteren babası yaşındaki birine âşık olabilir” şeklinde konuştu. Babanın güvenilirliğini korumasında kendisi kadar annenin de rolünün bulunduğunu anlatan Yeşildağ, şöyle devam etti:
“Öncelikle annenin bu otoriteyi kabul etmesi, inanması ve saygı duyması gerekir. Eğer babanın tasvip etmediği kararları ve uygulamaları varsa bunu özel olarak ifade etmelidir. Çocukları her hata yaptığında, 'Babana söylerim ha.' gibi yaklaşımlar sergileyerek, babayı bir ceza mercii gibi göstermekten kaçınmalıdır.”