Kalyon Nedir Ne İşe Yarar? Kalyon Hakkında Kısaca Bilgiler
Güncelleme Tarihi:
Kalyonlar bir zamanların efsane gemilerindendi. İspanyol Krallığı tarafından tasarlanan bu gemiler, neredeyse dünyanın dört bir yanını gezdiler. Pek çok kişi kalyonların isimlerini daha önce duymuştur. Fakat tam olarak ne işe yaradıkları konusunda bilgi sahibi olmayabilirsiniz. İşte, merak edilen tüm detaylar.
Kalyon, bir savaş ya da ticaret gemisi olarak kullanılan 15. ve 17. yüzyıllardan kalma büyük bir yelkenli gemi türüdür.
Kalyon Nedir ve Ne İşe Yarar?
Kalyon, 15.yüzyılın sonuna doğru ve 16.yüzyılın başlarında İspanyol Krallığı tarafından tasarlanan, o zamanların en büyük deniz araçlarından bir tanesiydi. 18. yüzyıla kadar deniz seferleri için kullanılan gemi tipi kalyonlar, savaş gemisi olarak tasarlanmıştı. Ayrıca kalyonların İspanya, Amerika ve Filipinler adaları arasındaki ticaret yollarını keşfetmesi ve kurması amaçlanıyordu. Daha sonraları ise “Hint Filosu” olarak adlandırılan filoyu oluşturdu.
Üç yüzyıl boyunca, bu İspanyol kalyonları Atlantik Okyanusu'nu ileri geri hareket etti. Karayip Denizi ve Amerika kıyılarını dolaştı ve Pasifik rotasını da kapladı. Amerikan ve Asya ticaretinden kaynaklanan muazzam yükleri elinde tutarken, bol miktarda denizci, tüccar ve yerleşimci taşıyorlardı.
Kalyon Hakkında Genel Bilgiler
İspanya'daki başlıca tarihi ve denizcilik arşivlerini araştırmak, bu kopyanın inşa edilebilmesi için kalyonların şekilleri, detayları ve önlemleri hakkında gerekli tüm bilgileri derlemek üç yıl sürdü. Esasen, bu, toplam uzunluğu 160 fit ve 32 fitlik bir kirişe ulaşan 500 tonluk gemilerdi. Dört direk, neredeyse 11.000 fit karelik 6 yelken taşımaktaydı. Ortalama hızları ise 7 deniz mili kadardı.
Kalyon tasarımı bölgeler arasında değişiklik gösterdi. Gemi yapımcısı, geminin ana limanı, varış yeri, taşıdığı yüke bağlı olarak tekne ve yelken konfigürasyonunu değiştirdi. Kalyonlar ayrıca savaş gemileri olarak tasarlandı. Aslında tasarımın ilk amacı buydu ve silah ateşine dayanmak için daha fazla kaburganı yanı sıra takviye sahip olma eğilimindeydi.
Kalyonların gövdesi stabilite için uzatıldı ve baş kasarası alçaltıldı. Bu da geminin hızını ve manevra kabiliyetini artırmaya yardımcı olan daha az rüzgar direnci yarattı. Kalyon genellikle üç direk taşıyordu ve ön ve ana direkler kare teçhizatlıydı, mizzenmast ise geç teçhizatlıydı. Yay tabanının altında tokmaklama için kullanılan bir "gaga" vardı. Kule, hız için düz bir arka taraf ile arka kaleden daha alçaktı.
Kalyonların inşaat sırasında tamamen özgün ve yenilikçi bir teknik kullanıldı. Gövde ve güverte cam elyafı katmanları halinde inşa edildi. Daha sonra tüm yapı ahşapla kaplandı. Bu yöntem, okyanus yelkenciliği için 500 tondan daha ağır herhangi bir gemiye ilk kez uygulandı.
Günlük aktivitelerin çoğu ana güvertede gerçekleştirildi. Subaylar, denizciler, askerler, tüccarlar, hizmetliler, aileler ve yolcular da dahil olmak üzere 150'den fazla kişi bu alana sığmaktaydı. Tüm mallar, bu güvertenin ortasında görülebilen ana ızgaradan ambarlara yüklendi. Hemen arkasında 120 fit yüksekliğe ulaşan ve iki yelken tutan Ana direk vardı.
Asil alana yalnızca, özel bir kabinin keyfini çıkarabilen subaylar, kaptanlar, kaptan yardımcıları, pilotlar ve yüksek rütbeli yolculara erişim izni verildi. Kaptan ve mürettebata dünya turu sırasında sunulan pek çok plaket bu alanda duvarlarda asılı olarak görülebilirdi.
Kalyonlar genellikle ortalama 500 ton ağırlığındaki Portekiz vagonundan daha küçüktü. Geleneksel caravel ya da carrack'tan daha ucuzdu Pek çok Avrupa ülkesi, kalyonları ticaret ya da tedarik gemileri olarak barış içinde kullandı. Savaş zamanlarında ise bunları hızla savaş gemilerine dönüştürebildi. İspanyollar, Yeni Dünya hazinesini Atlantik'in ötesine taşımak için kalyondaki büyük miktarda kargo alanını kullandılar. Kalyon, okyanus yolculuklarının zorluklarına dayanmaktaydı.