Geleceğin yakıtı hidrojen ödül getirdi
Güncelleme Tarihi:
Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Teknopark bünyesinde faaliyet gösteren şirketin kurucu ortağı Erhan Demircioğlu, sudaki oksijen ve hidrojeni ayırarak tasarladığı ‘elektrolizör’ ile TEKNOFEST’te ödülün sahibi oldu.
YTÜ Teknopark bünyesinde 2019’da faaliyete başlayan HydroBorPEM şirketinin kurucu ortağı Erhan Demircioğlu, bu yıl düzenlenen TEKNOFEST’te en iyi girişim ödülünü kazandı. Demircioğlu, sudaki oksijen ve hidrojeni yerli imkanlarla geliştirdiği teknolojiyle ayrıştırarak elektrik üretti. Türkiye’nin yüzde 80 yerlilik oranına sahip ilk elektrolizörünü ürettiklerine dikkat çeken Demircioğlu, dünyada bu üretimi yapan sadece 5 ülkenin olduğunu söyledi. Elektrolizör’ün hidrojeni saf olarak üretebildiğini ve geliştirdiği bu teknolojinin muadillerine oranla 2 kat daha uzun süre çalıştığını ifade ederek şöyle konuştu:
“Geliştirdiğimiz teknoloji 120 bin saate kadar çalışabiliyor ancak muadilleri sadece 60 bin saate kadar çalışabiliyor. Ayrıca dakikada 2 buçuk kat daha fazla hidrojen üretimi sağlıyor. Ürettiğimiz elektrolizör bu özellikleri sayesinde de ödül almamızı sağladı. Türkiye geçtiğimiz yıl hidrojen yol haritasını yayınlayarak ilk defa hidrojeni bir devlet politikası haline getirdi. O yol haritasında ise 2035 yılına ait hedeflerde ilk yerli elektrolizörü üretmek vardı. Ancak biz bunu 2023 yılında başardık. Hidrojen, yenilenebilir enerji olarak elektrik için kullanıldığında çevreye sadece su buharı verdiği için karbon türevi bir ürün oluşturmuyor ve çevreyi koruyor. İklimle barışık bir sistem.
2035’TE HİDROJEN HAYATIMIZIN PARÇASI OLACAK
TEKNOFEST’te 15 girişim arasından en iyi girişim ödülünü kazandık. Ödülü kazanmayı beklemiyorduk çünkü her ne kadar hidrojen geleceğin enerjisi olarak öne çıksa da bazıları için bu hala hayal. Ancak dünyanın yol haritasına baktığımızda elektrikli araçların belli bir süre kullanımından sonra hem elektrikli hem hidrojenle çalışan modellerle karşılaşacağız. Ardından sadece hidrojenli araç teknolojilerini göreceğiz. Biz de hidrojenli araç teknolojileri için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Gelecek hidrojende. En geç 2035’te hidrojen hayatımızın bir parçası olacak. Hedefimiz ise Türkiye’nin hidrojen alanında dünyada lider ülkelerden biri olmasını sağlamak.”
Liseye başladığı yıllardan beri hidrojen enerjisinin ilgisini çektiğini belirten Demircioğlu, “Hidrojenin geleceğin enerjisi olacağını yabancı kaynaklarda okuyordum bu da konuya yönelmemi sağlayan şey oldu” dedi. Ardından eğitimine Konya Karaman Üniversitesi’nde Enerji Sistemleri Mühendisliği bölümünde devam eden Demircioğlu, mezun olduktan sonra Türkiye’nin ilk yerli hidrojen teknolojilerini üretmek üzerine girişimini kurdu. 100’ün üzerinde denemenin ardından kendi formülleriyle hidrojen sistemini oluşturduklarını dile getiren Demircioğlu, “Ürettiğimiz bu sistem muadillerine göre daha verimli, uzun ömürlü ve çok daha iyi enerji üretiminin garantisini veriyor. Bu işi şu an dünyada sadece 5 ülke yapıyor. Onlar Almanya, Amerika, Çin, Fransa ve İtalya. Saydığım 5 ülkenin içine artık Türkiye’de eklenmiş oldu” diye konuştu.
DÜNYADA ÖRNEĞİ YOK
Hidrojen enerjisini elektriğe dönüştüren sistemiyle geçtiğimiz yıl Türkiye’nin yerli üretimi olan ilk hidrojenli sccoterı yaptıklarını belirten Demircioğlu, şöyle devam etti:
“Yaptığımız hidrojenli scooterın dünyada da örneğine rastlanmıyor. Diğer yandan bu çalışmayla hidrojen enerjisinin ne kadar başarılı olduğunu gördük. Bu da bize gelecekte binek araçlarda ya da otobüslerde, kamyonlarda hidrojenin ne kadar fayda sağlayabileceğini gösterdi. 2024’te scooterın seri üretimine başlayacağız. Mevzuat gereği scooterın hızını 25 km’ye sabitledik ancak hızının 45 km’ye kadar çıkabiliyor. İçinde yokuşları otomatik olarak algılayan ivme sensörü var. Bu da rahat bir şekilde tırmanmayı sağlıyor. Tek bir depoyla 60 kilometre yol gidebiliyor. Yedek depo da insanların yanına alabileceği kadar hafif ve küçük bir boyuta sahip. 2025 yılında hidrojenli scooterı satan alan bireysel kullanıcılara bir de çantalı dolum kiti vereceğiz. Bu dolum kitini prize taktıktan sonra tüpün içine çeşmeden yarım litre su doldurmak yeterli olacak. Ardından depo 5 dakikada şarjını tamamlayarak kullanıcıları yola çıkmaya hazır hale getirecek. Yani evde hidrojen üretimi gerçekleşebilecek. Ayrıca şu an elektrikli bataryaların şarj maliyeti 25-30 lira civarındayken, hidrojenli scooterda bu maliyet neredeyse yarı yarıya düşerek 15 lira civarında olacak.”
Çalışmalarının sadece scooter ile kalmayacağını belirten Demircioğlu, “İlk aşamada hedefimiz elektrikle çalışan tüm araç sistemlerini hidrojene dönüştürmek. Ardından binek araçlar ve ağır vasıtalar için aynı sistemin kullanılmasını sağlamak istiyoruz. Yani bataryaların yerini hidrojen yakıt hücresi alacak” diye konuştu.