Güncelleme Tarihi:
Durumsallık yaklaşımı, yönetimde bir sabit durumun olmadığını ve her an her şeyin değişebilecek bir yapıya sahip olduğunu savunan bir yaklaşım biçimidir.
Durumsallık yapısı, çok geçmiş dönemlerden bu yana bilinen bir yaklaşımdır. Öyle ki 1970li senelere kadar uzanan bir geçmiş yapısına sahiptir. Durumsallık yaklaşımı, günümüzde de popülariteye ulaşmış bir yaklaşım biçimi olarak bilinir. Fakat bu sisteminde çevresel faktörlerde etkilenme durumu söz konusu olabilmektedir. Oldukça popüler bir kavram olarak ön plana çıkan durumsallık yaklaşımının ana amacı, bir yönetimin sabit oılmadığını ve her an her şeyin değişime uğrayabilecek olduğunu savunmasıdır. Kısaca bakıldığı zaman en iyi yöntemin kesinlikle olmadığını ve çevresel şartlara bağlı olarak yöntemin de değişime uğrayabilme durumunun olacağını söyleyen bir kavramdır.
Durumsallık teorisine göre, yönetimde bir kesinlik söz konusu değildir. Özellikle yönetimin evrensel olması düşüncesi asla kabul edilecek bir düşünce tarzı değildir. Bu yüzden dolayıdır ki her bir duruma karşılık farklı şartların geliştirilmesi gerektiğini söyler. Tek beden herkese olmaz düşüncesini baz alarak bunu tüm evrensele yayma amacı içerisinde yer alır. Yönetim bazı durumlar bağımsız olma özelliğine sahip olurken, bazı anlarda ise karma bir yönetime dönüşebilir.
Durumsallık Yaklaşımı Özellikleri Neler?
Durumsallık yaklaşımının, çevresel faktörlerden çok fazla etkilenme durumu söz konusudur. Bu yüzden dolayıdır ki dinamik olan bir çevre koşullarına karşı sabit bir davranış içerisinde olmanın yanlıştan ibaret olduğunu söyleyen bir teoridir. Durumsallık yaklaşımında, örgütler ise kesinlikle değişime uğramaz. Fakat ilkelerde çevresel faktörlere bağlı olarak bazı değişmeler olabilir. Böylelikle çevre koşullarına göre de ilkelerde şekillenme durumu olur.
Durumsallık yaklaşımı ile ilgili olarak bilinmesi gereken en önemli özelliklerinden biri de değişim içerisinde olan her bir durumun farklı bir yönetime başvurularak uygulamaya koyulması gerekliliğidir. Çünkü örgüt iç ve dışında etkileme durumu olabilir. Bu durumda örgüt yapısının etkilenmesine sebebiyet verir. Durumsallık yaklaşımında iç teoriler, çalışanların niteliklerinden kullanılmış olan teknoloji seviyesini kapsarken dış faktörlerin ise rekabet, müşteri, devlet müdahale ve pazarı kapsayan bir durumdur.
Durumsallık Yaklaşımı Temsilcileri
Durumsallık yaklaşım terimi olarak 1967 yıllarında ele alınmıştır. Çevre koşullarında var olan değişim ve aynı zamanda belirsizlik hali de üzerinde tartışılan önemli bir konu haline gelmeye neden olmuştur. Bu etkilerinin ilk defa üzerinde tartışmasını yaparak kavramı ortaya çıkartan temsilcileri ise Paul Lawrence ve Jaylorsch olmuştur. Bu özellik birden bire ortaya çıkmamışken, üzerinde uzun süre araştırmalar yapılarak ortaya çıkartılmış olduğunu bilmelisiniz. Bu yüzden dolayıdır ki durumsallık teorisinin aslında kişiye vermek istemiş olduğu mesaj son derece önemlidir.
Durumsallık Yaklaşımının Örnekleri
Durumsallık yaklaşımı, çağımızda önem kazanmayı başaran kavramlardan biri haline gelmiştir. Öyle ki bu teori artık tek bir yerde değil birden farklı yerlerde önem kazanarak uygulanan teorilerin başında yer alır. Bunların neler olduğu konusunda bir bilgiye sahip olmak isteyenler olabilir. Şüphesiz çok eski bir tarihe dayanan ve günümüz koşullarında da popüler olmayı başaran bu kavramın örneklerine de ulaşmak isteyebilirsiniz. Durumsallık yaklaşımı artık eğitim, teftiş, teknoloji ve çok daha fazla alanlarda kendisini göstermeyi başaran bir kavramdır.