Bakan Avcı: Eğitimde ciddi başarılar sağladık

Güncelleme Tarihi:

Bakan Avcı: Eğitimde ciddi başarılar sağladık
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 22, 2015 17:55

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, TGRT Haber’e konuk oldu. Bakan üniversite sınavlarından atamalara, dershanelerin kapatılmasından 5'inci sınıflardaki yabancı dil eğitimine kadar pek çok konuda açıklamada bulunarak, şunları söyledi:

Haberin Devamı

İMAM HATİPLER DİN GÖREVLİSİ YETİŞTİRMEK İÇİN DEĞİL

Bizim her eğitim kademesinde ortalama 1 milyon 300 bine yakın öğrencimiz var, bunu 12’yle çarpın, toplam öğrenci sayımız budur. Dolayısıyla, imam hatibin oradaki oranı yüzde 8 falandır. Kaldı ki, siz de kısaca değindiniz, çocuklarını imam hatip ortaokuluna veya imam hatip lisesine veliler, çocuklarım din görevlisi olsun diye göndermiyorlar. Zaten Diyanet İşleri Başkanlığı da artık ilahiyat fakültesi mezunlarından imam, hatip, vaiz veya din görevlisi atamalarını ilahiyat mezunlarından, belki yakında ilahiyatta da ihtisas yapmış olanlardan seçmeye başlayacak. Dolayısıyla, bu okullara çocuklarını gönderen veliler daha çok mütedeyyin aileler, çocuklarımız hem normal eğitimlerini alsınlar, hem de ayrıca dini kültürleri de, dini bilgileri de olsun istedikleri için buralara gönderiyorlar. Onun için zaten imam hatip okullarının ders programları da ortaokulda ya da lisede olsun, normal ortaokul ve normal liselerde okutulan bütün dersler buralarda da okutulur.

Haberin Devamı

DERS PROGRAMLARI AVRUPA BİRLİĞİ İLE UYUMLU HALE GELDİ

Daha iki gün önce Avrupa Birliği’nin eğitim ölçümleri yapan Eurydice bir rapor açıkladı. Raporda diyor ki, Türkiye son 12 yılda eğitimde ciddi başarılar sağladı, son iki yılda ders müfredatlarında yaptığı düzenlemelerle Avrupa Birliği ders programlarıyla uyumlu hale geldi.

ATAMALARA AĞUSTOS BAŞINDA KARAR VERECEĞİZ

Türk eğitim sistemi iyiye doğru gidiyor. Bakın bizim petrolümüz, doğalgazımız yok, ama bütçeden en büyük payı Milli Eğitim’e ayırıyoruz yıllardan beri. AK Parti iktidarıyla birlikte en büyük payı eğitime ayırıyoruz. Şu anda 900 binin üzerinde öğretmenimiz var. Bunun 458 bini bu dönemde atandı. Şu anda görev yapan iki öğretmenden birisi bizim dönemimizde atandı. Temmuz’da inşallah KPSS sınavları yapılacak. Şu anda bizim Milli Eğitim Bakanlığı’na 2015 yılı için tahsis edilen kadro 47 bin. Bunun ne kadarını hangi branşta, hangi illerde, nasıl kullanacağımıza Ağustos başında yapacağımız hesaplamalar ve planlamalarla karar vereceğiz.

Haberin Devamı

HEDEFİMİZ SINIF MEVCUTLARINI 30’UN ALTINA DÜŞÜRMEK

Türkiye genelinde şu anda bizim derslik başına düşen öğrenci sayımız 30. Anadolu’da, göç almayan Anadolu şehirlerinde bu daha da aşağıya düşebiliyor. İstanbul’da, İzmir’de, Batman’da, Mersin’de bunun üzerinde olan Urfa’da, Gaziantep’te, yani çok sayıda göç alan illerimizde bu sayının üzerine çıkan sınıflar yok mudur? Vardır. Şimdi ben 30’a düştü diyorum, yarın işte bu dezenformasyon kampanyasını yürütenler Urfa’dan veya Gaziantep’ten veya Diyarbakır’dan, hatta İstanbul’un herhangi bir çevre semtinden, göç alan bir semtten 50 kişilik bir sınıfı gösterip diyebilirler ki, Bakan böyle diyor, ama bakın burada 50 kişi vardır, yani bu düz ara hepsi 30’a indi demiyoruz. Ama Türkiye ortalaması şu anda 30’un altına düşmüştür. Hedefimiz Türkiye genelinde hepsini 30’un altına düşürmek.

Haberin Devamı

2228 DERSHANE MÜRACAAT ETTİ

Bugünkü tarih itibariyle 2228 dershane özel eğitim kurumuna dönüşmek için müracaat etmiş. 2228 müracaat var, 2195’ine peki sizi bir inceleyelim, incelemeye alalım; mali, altyapı, fiziki, beşeri altyapı yönünden inceleyelim demişiz. Bu incelemeler sürüyor. Şu anda dershaneden özel okula dönüşmek için ruhsat alan, yani inceleme yapılmış “tamam senin şartların tutuyor, sana ruhsat veriyoruz” dediğimiz ve ruhsatlandırılmış olan 256. Şimdi bu özel okula dönüşme ilkokul, okul öncesi eğitim, ortaokul, lise, temel lise olabilir veya bir başka kurs türü olabilir. Meslek kursları kapatılmayacak. Yabancı dil kursları devam ediyor. Meslek edindirme kursları devam ediyor, bunlarda bir şey yok.

Haberin Devamı

5’İNCİ SINIF DİL EĞİTİMİ AĞIRLIKLI OLACAK

5’inci sınıf yani orta bir geçiş sınıfı. Çocuk ilkokulu bitirmiş, o güne kadar tek öğretmenle eğitimini görmüş, sonra birden ortaokulu geçince branş öğretmenleriyle karşılaşıyor. Bir de farklı farklı derslerle ilgili bir yoğun programla karşılaşıyor. Biz o hem geçişi daha yumuşak hale getirmek, hem de çocukları özellikle bir yabancı dili öğrenmeleri için en uygun yaş aralıklarında olduğu için 5’inci sınıflar, yani orta birler, o sınıfları daha çok dil eğitimi ağırlıklı yapalım dedik. Yabancı dil demiyorum bakın, dil eğitimi ağırlıklı. Yani önce Türkçe. Orta birinci sınıflarda Türkçe’yi biraz daha çocuğun sevmesi, iyi öğrenmesi, iyi konuşması, iyi yazmasına yönelik ağırlıklı bir program uygulayalım, aynı zamanda bir yabancı dil... Bu sadece İngilizce de olmayabilir. İngilizce, Almanca, Fransızca, Japonca olabilir.

Haberin Devamı

TEOG’DA DEĞİŞİKLİK YOK


TEOG’da değişiklik ön görmüyoruz. TEOG dediğimiz sistem, yani temel eğitim ve ortaöğretime geçiş sistemi, yani sınıflarda yapılan SBS yılda bir kere mazeretsiz sene sonunda yapılan, tek oturumda yapılan bir sınavdı. TEOG dediğimiz sınav, çocukların normal yazılıları. Devam ediyor, çok da güzel tuttu, öğrenciler de memnun, öğretmenler de memnun.

ÜNİVERSİTE SINAVINDA DEĞİŞİM SÖZ KONUSU DEĞİL


Şu anda bizim üniversite kontenjanlarımız lise mezunlarımızın çok büyük bir bölümünü alabilecek kadar arttı. Ama her halükarda herhangi bir üniversiteye değil, kendince daha iyi, daha nitelikli bir üniversiteye girmek için yarışmalar olur. Bunlar modaliteleri değişebilir, içerikleri değişebilir, ama şu anda yakın vadede, lisede okuyan, lise 11-12’de okuyan çocuklarımız endişe etmesinler diye söylüyorum; tamam her şey değişti, şimdi önümüzdeki yıldan itibaren üniversiteye giriş şöyle olacak gibi radikal, sürpriz bir değişikliğimiz söz konusu değil. Bu giriş sistemini, üniversiteye giriş düzenini nasıl daha sağlıklı hale getirebiliriz, çocuklarımız açısından ileride gerçekten severek yapabilecekleri mesleklere onları nasıl yönlendirebiliriz? Ayrıca, sadece akademik başarılarını değil sosyal, kültürel, sportif başarılarını da nasıl işin içine katabiliriz, diye çalışmalarımız var. Ama bunlar çok olgunlaşmadan sistem değişiyor, gibi laflar etmiyoruz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!