GeriSeyahat Ege’nin sakızlarına mikro belgesel
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Ege’nin sakızlarına mikro belgesel

Ege’nin sakızlarına mikro belgesel

Ivan Bouso, National Geographic Channel’ın baş yapımcısı. Şimdiye kadar tüm dünyada belgeseller çekti, farklı hikayeler anlattı. Elbette Türkiye’ye de sık sık yolu düştü. Seyahatlerinden birinde, sakız ağaçlarından çok etkilendi. Bu ağaçların sadece Ege bölgesinini belirli bir bölümünde yetişmesine vuruldu. Falım ve TEMA Vakfı işbirliğiyle iki yıldır süren “Sakız Ağaçlarına Sevgi Aşılıyoruz” projesine mikro belgesel yapmaya karar verdi. 19 kişilik bir ekiple dört ay çalıştı. Sonuçta ortaya birer dakika uzunluğunda yedi mikro belgesel çıktı.

Projeye nasıl dahil oldunuz?
- National Geographic olarak misyonumuz, insanların merakını gidererek onlara ilham vermek. Ben başka belgesel çekimleri için de ülkenize uğradım. O dönemlerde 17 bin sakız ağacının Ege Bölgesi’ne dikileceğini öğrendim ve bu ağaçların ilginç hikayesini anlatmaya karar verdim.

İlginizi çeken bu hikayeyi bize de anlatır mısınız?
- Sakızın 6 bin yıldan daha eski tarihini anlatıyoruz. Sonra bu ağaçların kullanım alanlarından bahsediyoruz. Yunan bilimadamları sakızı tıpta bile kullanmışlar. Aynı zamanda yetiştirilme ve toplama metotları da ilgimizi çekti. Bütün bunlar çok büyük ritüellerle gerçekleşiyor. Ege bölgesindeki yoğun turizmin, ağaçlar üzerindeki tehditini de ayrıca işledik.

Çekimler sırasında sizi en çok şaşırtan ne oldu?
- Sakız ağacının yanında yaşayan ve onu korumaya, büyütmeye çalışan insanların hikayeleri. Örneğin bir Hüseyin Amca vardı, 87 yaşında. Dört yaşından beri bu ağaçlara ve sakıza sahip çıkmış.
/images/100/0x0/55eb181df018fbb8f8aaa7fc

Sakız ağacı her yerde yetişmiyor. Belli bir iklimin olması şart. Bu iklimin sırrını çözebildiniz mi?
- 6 bin yıl önce bütün Akdeniz’de bu ağaçlardan varmış. Hatta Türkiye’den başlayıp İspanya’ya kadar uzanan alanda bulunuyormuş. Ama şimdi sadece Ege bölgesiyle kısıtlı. Deniz seviyesinin 300 metre üzerinde olmaması gerekiyor. Ağaçlar en az sekiz yıl hiç sakız vermeden büyüyor. Bu yüzden emek ve sabır lazım. Bir de çevreden çok etkileniyorlar.

Sakız ağacı bölge kültürünü nasıl etkilemiş?
- Sakız bir mucize gibi. Bin yerde kullanılabiliyor. İçkide, parfümde, yemekte... Oradaki halk bu ağaca çok alışmış. Hayatın bir parçası olmuş. Hatta o kadar alışmışlar ki, kaybedebileceklerinin farkında değiller.

AŞILAMAK NİTELİK SAĞLIYOR

Sakız ağacının ihtiyaç duyduğu ekosistem, Edremit’ten Milas’a kadar uzanan geniş bir alanda mevcut ve bu bölgede çok sayıda yabani sakız ağacı var. Yabani sakız ağaçlarının aşılanmasıyla nitelikli damla sakızı üretimine geçilebiliyor. Proje sahasındaki yabani sakız ağaçlarının aşılama çalışmaları da yaklaşık iki yıldır devam ediyor. “Yama göz aşısı” yöntemi sayesinde, 15 yılda tam verim alınabiliyorken, yabani sakızlar yaşca büyük olduğu için aşılamayla 1-2 yıl gibi çok daha kısa bir süre içinde damla sakızı elde ediliyor.

RAKAMLARLA SAKIZ AĞACI

* İzmir - Çeşme yolu üzerinde, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’ne ait 149 hektar alanda mevcut sakızların rehabilite edilmesi, yeni fidan dikimleri yapılması, alanın koruma altına alınarak model bir sakızlık alan yaratılması çalışmaları halen sürdürülüyor.
* Şimdiye kadar yaklaşık 3.600 fidan dikildi.
* 7 bin 800 ağaç aşılamaya hazır hale getirildi.
* İzmir bölgesinde 3 yılda yaklaşık 6 bin aşılı sakız fidanının dikimi planlanıyor.
* Sadece bu yıl tüm sahaya 2 bine yakın yeni fidan dikilmesi planlanıyor.
* 17 bin sakız ağacı yok olma tehdidiyle karşı karşıya bulunuyor.

False