Arayı kapatıyoruz

Güncelleme Tarihi:

Arayı kapatıyoruz
OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 14, 2005 00:00

Almanya BaÅŸbakanı Schröder, DoÄŸan Holding Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Aydın DoÄŸan, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ErtuÄŸrul Özkök, CHP eski genel baÅŸkanı ve yazar Altan Öymen, DoÄŸan Media International Genel Müdürü Sevda BoduroÄŸlu’nun katıldığı sohbet toplantısında soruları yanıtladı.Schröder’in sorulara verdiÄŸi yanıtlar şöyle:E. Özkök: Son anketlerle ilgili düşünceniz nedir? Aradaki fark kapanıyor mu?ARTIK Ä°YÄ°MSERÄ°MArayı kapatmak üzereyiz. Gerçekten de geçen zaman zarfı içinde büyük bir baÅŸarı elde etmiÅŸ bulunuyoruz. Sosyal Demokrat Parti’yi seçimlerden sonuçta en güçlü parti olarak çıkartacağımıza ÅŸimdiden gayet iyimser bir ÅŸekilde bakıyorum. Benim iyimserliÄŸim, ülkemizde seçim kararının hep son anda verilmesinden kaynaklanıyor. Bunu ÅŸimdiye kadar da bizzat gördük. Eyalet meclis seçimlerinde de bunu yaÅŸadık. Seçim kararı birkaç gün önce veriliyor. Bu nedenle, cumartesi öğleden sonraya kadar mücadele edeceÄŸiz. E. Özkök: Bu kararı etkileyecek çok önemli bir son dakika mesajınız var mı? EÄŸer bir son dakika mesajım varsa, bunu bugün size söylememem gerekir.E. Özkök: Büyük koalisyona gireceksiniz herhalde?Koalisyon üzerine biz bilinçli bir ÅŸekilde herhangi bir varsayımda bulunmak istemiyoruz. Nihai hedefimiz SPD’nin en güçlü parti çıkmasıdır. Bu bazda baÅŸbakan olarak görevime devam etmek istiyorum. Çalışmalarımızı, ÅŸimdiye kadar olduÄŸu yapıda sürdürmek istiyoruz. Bunlar bizim seçimler için belirlediÄŸimiz hedeflerimizdir. Koalisyonla ilgili tartışmaları seve seve gazetecilere ve yazarlara bırakıyoruz.E. Özkök: Sayın Merkel ile yaptığınız televizyon tartışmasında kendinizi en iyi ve en zayıf hissettiÄŸiniz anlar hangileridir?ZAYIFLIK SÖYLENMEZSeçim kampanyanın ortasında, zayıflıklardan söz edilmez. Ancak, bu dediÄŸinizi kiÅŸi kendisi deÄŸerlendiremez. Böyle bir durumda, insan gerilir ve kiÅŸi kendisine yöneltilen sorulara vereceÄŸi yanıtlara konsantre olur. Ancak bu sorunuzu insan o anda kendisine sormaz. Bu sorunuzu ancak dışardan bakan biri cevaplandırabilir. Kendi fotoÄŸrafının nasıl göründüğünü bilmeyen kiÅŸilerdenim. Sanıyorum, kiÅŸi o an karşı tarafta bıraktığı izlenimi çok iyi göremez. Ben yapamıyorum, belki de fazlasıyla alçak gönüllü olduÄŸum için.A. Öymen: Türkiye ile ilgili politikanız muhalefet tarafından eleÅŸtirildi. Bu muhalefetin lehine ve SPD’nin aleyhine oldu mu?SÖZLER TUTULMALIDuygularla seçim kampanyası yapma giriÅŸimi, hep kötü olmuÅŸtur. Çünkü bu, insanların birlikte yaÅŸamları açısından olumsuz bir etki yapar. Bu maalesef tümden engellenemez. Birlik Partileri’nin bu konuda yanlış bir duruÅŸu olduÄŸunu düşünüyorum. Tam üyelik konusuna gelince. Biz Avrupa hükümetleri olarak 16-17 Aralık 2004’te biraraya geldik ve bir dizi ÅŸartları yerine getirmesi halinde Türkiye ile üyelik müzakerelerine baÅŸlamak istediÄŸimizi söyledik. Türkiye tüm yükümlülükleri istisnasız bir ÅŸekilde yerine getirdi. Bu nedenle, Türkiye’nin yerine getirdiÄŸi ÅŸartları talep eden 25 AB hükümet ve devlet baÅŸkanının, sözünü tutması, adilce olacaktır. Verilen sözün gerçekten yerine getirilmesinin, politikanın inandırıcılığı açısından önemli olduÄŸunu düşünüyorum. Bizlerin öne sürdüğü ÅŸartları eksiksiz yerine getirdiÄŸi için Türkiye’nin bunu talep etme hakkı var.A. Öymen: Televizyon düellosunda, keÅŸke bu konu hiç açılmasaydı, dediniz mi?MUTABAKAT MESELESÄ°Bu soru, güçlülük veya zayıflık açısından deÄŸerlendirilmemeli. Seçim kampanyası sırasında, bu konunun konuÅŸulmaması olmaz. Önemli olan bu konuyla ilgili tartışmanın adilce mi yapıldığı veya polemiÄŸe mi dönüştürüldüğüdür. Adilce yapılan tartışmaya itirazım yok. Rakiplerimin yaptığı gibi tartışmanın polemik haline getirilmesini doÄŸru bulmuyorum. Bu konuyu konuÅŸmaktan korkulmamalıdır. Benim duruÅŸum, Avrupa’da sosyal demokrat hükümetlerden muhafazakar hükümetlere kadar hepsinin mutabakatına dayanıyor. Ben ayrıca, Almanya’nın çıkarına olan bir içeriÄŸi savunuyorum. KonuÅŸmamda, Türkiye’nin özellikle ekonomik ile dış ve güvenlik politikası açısından taşıdığı önemi vurgulamak istedim. Türkiye gerçekten zor bir bölgede istikrar unsurudur, çimentosudur. Böyle bir istikrar unsuru, Batı ve baÅŸta Avrupa ile Almanya’nın çıkarınadır. ÇIKARA GÖRE KARARÇok sayıda Türk kökenli seçmenin kafası karışık. Özellikle birçok Türk kökenli taksici, yıllardır SPD’ye oy verdiÄŸi halde ÅŸimdi Sol Parti’ye oy versem mi, diye düşünüyor. Sol Parti gerçekten SPD oylarının bir bölümünü alabilir mi?Benim seçmenlere çaÄŸrım; herkes kendi çıkarına göre karar versin. Sanıyorum, bundan fazlasını seçmenlere söylememek gerekiyor. Çıkarların nasıl netleÅŸtirileceÄŸi anlatılmalı. Biz, örneÄŸin Göç Yasası ile uyumun kolaylaÅŸtırılmasını saÄŸladık. Sadece bu yıl dil kurslarına 75 bin kiÅŸi kayıt yaptırdı. Dilin öğrenilmesi için böyle bir fırsatın yaratılması, üst düzeyde uyumun saÄŸlanmasına yardımcı olacaktır. Biz, Ä°ÅŸ Paktı çerçevesinde Türk gençlerin mesleki eÄŸitimleri için giriÅŸimde bulundu. Biz, Türkiye ile Almanya arasındaki geleneksel dostane iliÅŸkilere uygun dış ve güvenlik politikası izliyoruz. Görüyorsunuz, bir dizi argüman var. Sol Parti’ye verilen oy, heba edilen bir oydur. Çünkü bu partinin, hükümet icraatına etkisi olmayacaktır. Bu nedenle tüm taksicilere, oyunu kime vereceÄŸini bir kez daha düşünmelerini ve bildiÄŸi eski ve iyi SPD’ye dönmelerini öneriyorum.POPÃœLARÄ°TEM Ä°YÄ°Schröder olarak yüksek bir popülariteye sahipsiniz. Bu kamuoyu yoklamalarına da yansıyor ki, hep birinci oluyorsunuz. Bunu nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz?Buna tabii ki çok seviniyorum. Ancak ÅŸunu net bir ÅŸekilde söylemek gerekiyor, Gerhard Schröder’i baÅŸbakan olarak görmek isteyenler, SPD’ye oy vermeli. Benim görevim, kendi popülaritemi partime yansıtmaktır. Bunun için çaba gösteriyorum. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!