Ateşle oynamak bu olsa gerek

ALMANYA’da bazı siyasi partiler, bir dönem Türkler ve Türkiye üzerinden seçimler kazandı. Hıristiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) Roland Koch bunun en iyi örneği. Koch, 1999’da Hessen Eyalet seçimlerinde çifte vatandaşlığa karşı çok tartışmalı bir imza kampanyası yürüttü. Bavyera’dan kardeş parti CSU lideri Edmund Stoiber da kampanyaya katıldı. Roland Koch, imza kampanyası sayesinde SPD’nin kalesi Hessen’de seçimi kazandı. Koch’un CDU içinde yıldızı parladı ve bir ara Başbakan Merkel’in yerine aday gözüyle bakıldı. Ama aynı Koch, 2008 eyalet seçimlerinde de yabancıları malzeme yapmaya kalkışınca, bu sefer tökezledi. Gençlik yasasını sertleştirip, suç işleyen yabancıları doğrudan memleketlerine göndereceğini söyleyen Koch seçimi kaybetti. Bir süre sonra da siyasetten çekildi.

Gözden Kaçmasın

#ALMANYA#MESUT ÖZİL

‘Özil de milli marşı söylesin’ talebine tepkiHürriyet.com.tr

MÜLTECİ KRİZİ PATLADI

Yabancı karşıtlığının artık rağbet görmemesi üzerine, muhafazakar partiler yabancıları malzeme yapmayı bıraktı. Ama parti içindeki müzmin yabancı karşıtları, birer birer AfD’ye kapağı atmaya, partinin lider kadrosunu oluşturmaya başladı. AfD’nin politikasını belirleyenlerden Alexander Gauland bunlardan biri. AfD’nin şansına mülteci akını yetişti ve kriz Türklerin başına patladı. Anayasa referandumu esnasında Avrupa ile Türkiye arasındaki gerilim ve referandum sonucu bunun tuzu biberi oldu. AfD lideri Frauke Petry, “Mesut Özil, Alman milli marşını okumalıdır” diye kapıyı açtı. Sağ popülist bu söyleme şimdi Hür Demokrat Parti (FDP) lideri Christian Lindner sarıldı. Stern dergisinin sorularını yanıtlayan Lindner, Mesut Özil’in maçlarda ulusal marşı birlikte okuması gerektiğini söyledi.

NE YAPMAK İSTİYOR?

Lindner, partisinin cuma günü Berlin’de yapılan kurultayında, Özil’le ilgili sözlerinin bu kadar yankı uyandıracağını kestiremediğini belirtti ve “Eğer önceden böyle olacağını bilseydim, yine söylerdim” dedi. FDP liderinden böyle bir iddia, ‘Almanya’da yaşayan Türklerin çoğunluğu özgürlükçü Alman anayasasını benimsemiyor’ anlamına geliyor. Oysa kamuoyu araştırmaları tam tersini gösteriyor. Ayrıca Almanlar arasında da anayasayı benimsemeyenler yeteri kadar var. İmparator Vatandaşları denilen grup şimdiki Alman devletini bile tanımıyor. AfD’nin Alman anayasasına ne kadar sahip çıktığı ayrıca çok şüpheli. O halde Lindner niçin böyle bir çıkışa ihtiyaç duydu?
Gelecek hafta pazar günü Schleswig Holstein Eyaleti’nde seçim var. Ertesi hafta pazar günü Kuzey Ren Vestfalya seçime gidecek. 24 Eylül’de genel seçimler yapılacak. FDP 2013 seçimlerinde yüzde 5 barajın altında kaldı ve Federal Meclis’e giremedi. Lindner her ne pahasına, yüzde 5 barajını aşıp parlamentoya girmek istiyor. Bunun için yabancı karşıtlarının oylarına oynuyor. Sağ popülist söylemleri kullanıyor. Ama ateşle oynuyor.