Cumhurbaşkanı Erdoğan: Tek partili dönemin en büyük kötülüğü tarihimizi 1923 olarak başlatmak(6)

Güncelleme Tarihi:

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Tek partili dönemin en büyük kötülüğü tarihimizi 1923 olarak başlatmak(6)
Oluşturulma Tarihi: Ekim 28, 2017 21:13

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Tek partili dönemin en büyük kötülüğü tarihimizi 1923 olarak başlatmak(6)

Haberin Devamı

'BU ZATIN DURUMU KOMEDİNİN ÖTESİNDE, KÖSÜLMÜŞ'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun girdiği her seçimi kaybettiğini belirterek şunları söyledi:
''Derler ki tarihte bir şey, bir defa gerçekleşirse trajedidir, ikincisi komedidir. Bu zat tam 10 defa aynı akıbeti yaşamış, kaybetmiş. Konyalıların değimiyle hep kösülmüş. Dolayısıyla bu zatın durumu komedinin de ötesinde, kösülmüş. Fıkra diye anlatsanız, insanlar gülmekten kırılır, başarısızlık abidesi olarak dikseniz ziyaretçe rekoru var. Karşımızda o derece acı bir portre var. Maalesef bu zatın taşıdığı ünvan gereği arada bir de olsa söylediklerini cevap vermek icap ediyor. Türkiye'de seçimden kaçmayan, sandıktan korkmayan, her fırsatta milletine gitmeyi siyasetinin merkezine koyan varsa, o da Ak Partidir.''
'HADİ SEÇİME GİDELİM DESEK, KAÇACAK DELİK ARAR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de seçimlerin bir istikrar zeminde oturtulacağını söylediklerini ve bunu da gerçekleştirdiklerini kaydetti. Erdoğan, "Asıl demokrasi budur. Ama geçtiğimiz 15 yılda ülkemizin her kritik döneminde, halk oylamasına giden biz olduk. Tabi sırtında yumurta küfesi taşımayan, ülkesine ve milletine karşı hiçbir sorumluluk hissetmeyen bu zatın aklına geldikçe erken seçim demesinin sadece laftan ibaret olduğunu gayet iyi biliyoruz. Hatta bu zat 'yüzde 40'ın altına düşersem çekileceğim' dedi. Ama çekildi mi? Niye, akşam başka, sabah başka. Şimdi biz hadi seçime girelim desek, kaçacak delik arar'' diye konuştu.
'MİLLETİMİZİ VE PİYASALARIMIZI DİNLENDİRMEMİZ GEREKMEZ Mİ?'
Son yıllarda yapılan seçimlere dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Halbuki biz, ülkemizin ve milletimizin huzuru ve güveni, ekonomimizin gelişmesi ve büyümesi için orta ve uzun vadeli planlar yapabilecek şekilde önümüzü görmeye ihtiyacımızın olduğuna inanıyorum. Türkiye 2014 ve 2015'te ikişer seçim yaşadı. 2016'da tarihinin en büyük seçimini yaparak istiklaline ve istikbaline sahip çıktı. 2017'de yönetim sistemini değiştirmek için sandığı gitti. Artık bir süre milletimizi ve piyasalarımızı dinlendirmemiz gerekmez mi?'' dedi. 
'CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNDE ADAY OLUP, ÜLKEYİ Mİ YÖNETECEK?'
Kılıçdaroğlu'na eleştirilerini sürdürün Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Mahalli idareler seçimini erken yapınca, ana muhalefet partisi tüm belediyeleri silip, süpüreceğini mi sanıyor? Öyle bir ümitlerinin olmadığı gayet ortada. Milletvekili seçimini erken yapınca, bu parti Meclis'te çoğunluğu mu elde edecek? Bu konuda en küçük emare olmadığını kendileri de biliyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olup, ülkeyi mi yönetecek? Temenni ederim ki aday olur. Elbette her gönülde bir aslan yatar. Ama bu anamuhalefetin başındaki zat için hayallerine dahi sığmayacak bir aslandır. Öyleyse bu çağrının anlamı ne? İnanın bana hiçbir anlamı yok. Aklına gelmiş öylesine söylemiş. Atalarımız yenilen pehlivan güreşe doymaz der. Bunların da sırtı minderden kalkmadığı halde, şimdi çıkıp erken seçimden bahsediyorlar. Ömründe sorumluluk üstlenmemiş. SSK gibi kendisine emanet edilen bir kurumun dahi batırmış bu kişiden mantıklı davranışlar beklemek her halde eşyanın tabiatına aykırı olur. SSK'yı batırır bu. Rahmetli Savaş Ay'ın programını izlemişsinizdir. Orada halini görüyorsunuz. Anadolu'da bu tip insanları mazur görürler, ne yaparlarsa yapsın, kaile almazlar. Biz de kendisine böyle davranmak istiyoruz. Fakat rahat durmuyor. Konyalıların deyimiyle 'bıdırdanıp' duruyor.''
KILIÇDAROĞLU'NA ÇAĞRI 
Kılıçdaroğlu'na çağrıda bulunan Erdoğan, şunları söyledi:
''Siz, demokrasinin namusunu 2007 seçimleri öncesinde 27 Nisan bildirisine itiraz ederek, hakim, savcılara, öğretim üyelerine, gazetecilere, brifinglerde ayar verilmesine karşı çıkarak kurtaracaktınız. Siz, demokrasinin namusunu, TBMM'ye Cumhurbaşkanı seçtirmemek için Meclis kapılarında barikat kuran kendi partililerinize aldırmayıp, o salona girerek kurtaracaktınız. Siz 367 olayında, orada demokrasiye sahip çıkacaktınız. 367 milletvekilinin olduğu bir partinin kapatılması talebine siz destek verdiniz. Dediniz ki; Ankara'da yargıçlar varmış dediniz. Bu mu sizin demokrasi namusunuz? Bıyık altından bunlara gülmeyeceğiz de ne yapacağız. Tüm gücünüzle bunlara itiraz edip, siz bu işin önünü kesecektiniz. Siz demokrasinin namusunu tarihiniz boyunca hep vesayet güçlerinin emrine girmek yerine, milli iradeyi yücelterek kurtaracaktınız. Menderesler idama sayenizde gitti. CHP zihniyetiyle gitti. Onların verdiği desteklerle gitti. Siz demokrasinin namusunu, 17-25 Aralık emniyet- yargı darbe girişimini acaba buradan bize ekmek çıkar diye pusuda beklemek yerine, bizden önce eleştirerek kurtaracaktınız.''
'DEMOKRASİNİN SİZDEN TALEBİ, ÜZERİNE GÖLGE ETMEYİ BIRAKMAK OLACAK'
Kılıçdraoğlu'na 15 Temmuz darbe girişimi üzerinden eleştirilerini sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Siz demokrasinin namusunu 15 Temmuz darbe girişimine tiyatro demek yerine, İstanbul'a indiğiniz anda ilk gördüğünüz tankın üstüne çıkıp milletinizle birlikte olduğunuzu ilan ederek kurtaracaktınız. Hani öyle diyordun. Bir darbe olduğunda tankın üstüne önce ben çıkarım diyordun. Ne oldu. Üstelik bu tank senin üstüne gelmiyordu. Başka istikamete gidiyordu. Çıksaydın üstüne. Bir tiyatro da sen oynayıverseydin. Şayet siz, demokrasinin namusunu kurtarmak istiyorsanız, bunun için yapacağınız tek şey var. O da her fırsatta demokrasiye çelme takmaktan vazgeçmektir. Her fırsatta cuntacılara, darbecilere göz kırpmayı bırakmaktır. Demokrasinin sizden tek talebi de üzerine gölge etmeyi bırakmanız olacak'' şeklinden konuştu.
AK PARTİ BELEDİYE BAŞKANLARININ DEĞİŞİMİ 
Ak Parti'de belediye başkanlarının değişimiyle ilgili de konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
''Ak Parti'nin kendi iç bünyesindeki değişim ihtiyacının tasarruflarını eleştirerek demokrasinin namusunu kurtarmıyor, sadece üzerine vazife olmayan işe karışmış oluyorsunuz. Bak, Kılıçdaroğlu adamlarına söyle, Ak Parti kendi bünyesinde eğer belediye başkanlarıyla ilgili gayet güzel bir şekilde, bazı yerlerde, bazı değişimleri siyasi olarak yapıyorsa, bu senin anlamayacağın, bilmeyeceğin iştir. Çünkü senin siyasette daha çok öğreneceğin işler var. Bu atılan adımların, neler getirip, götüreceğini de gelecekte öğreneceksin. Biz bir şey yapıyorsak, bunu kılı kırk yarar, öyle yaparız. İstişarelerimizi yaparız, adımımızı da ona göre atarız. Biz milletimize seçimlerde verdiğimiz sözümüzün gereği olarak, partimiz bünyesindeki teşkilat yöneticilerini de, belediye başkanlarını da, milletvekillerini de kendi teamüllerimize göre denetler ve değerlendiririz. Bu işin siyasi, idari, yargı boyutu vardır. Bütün bunları değerlendiririz ve adımızı atarız. Bu partimizin demokratik hakkıdır ve bize oy verenlerin sorumluluğun gereğidir. Tabi bu çerçevede gerektiğinde teşkilatlarda olduğu gibi, belediyelerde de bazı isimlerin seçimi beklemeden değişmesi gerekiyorsa bunu da kendi istişare usullerimize göre yaparız. Üstelik bu Ak Parti'nin 800 civarındaki belediye başkanlarından yüzde 1'ini bile bulmayan bir tasarruftur. Sana ne ya, sana ne oluyor, sen niye rahatsız oluyorsun? Sen kendine bak? Kendi içindeki duruma bak. Dur bakalım. Bütün bu mekanizmalar senin başına neler getirir. Anamuhalefet partisi, Ak Parti'nin kendi iç bünyesinde demokratik haklarını kullanmasını bir kenara, bıraksın da her fırsatta millete, milletin temsilcilerine hakaret eden kendi başkanlarına baksın. Belki o zaman demokrasinin namusunu kurtarmak için işe yarar. Dişe dokunur milletin gönlüne hoş gelen bir iş yapmış olursunuz. Biz onları ne kadar yok saymaya çalışırsak çalışalım, işte sizin de gördüğünüz gibi geliyorlar, ayaklarımıza dolaşıyorlar.''
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Milletimiz kimin kendisi için can siper hane çalıştığını kiminde laf olsun torba dolsun kabilinden konuştuğunu gayet iyi biliyor'' dedi. 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!