Çifte infaz soruşturmasında salıvermeye savcı itiraz etti

Güncelleme Tarihi:

Çifte infaz soruşturmasında salıvermeye savcı itiraz etti
Oluşturulma Tarihi: Kasım 30, 2017 14:02

Evrim Sarıçiçekler ve eşi Selahattin Sarıçiçekler, bundan 12 yıl önce Küçükçekmece’deki evlerinde öldürülmesiyle ilgili polis, ulaştığı yeni tanık bilgileri üzerine operasyon düzenleyerek 14 kişiyi gözaltına almış, 1’i adli kontrolle şüphelilerin hepsi serbest bırakılmıştı. Soruşturmayı yürüten savcı tetikçi olduğu iddia edilen G.Ş’nin de arasında bulunduğu 3 kişinin serbest bırakılmasına itiraz ederek tutuklama talep etti.

Haberin Devamı

Evrim Sarıçiçekler(26) ve eşi Selahattin’in dramla dolu hikayesi 1 Ocak 2003 günü başladı. Selahattin Sarıçiçekler’in Birecik’teki bijuteri dükkanında tanışmışlardı. Bir görüşte aşık olmuşlar, 2 gün sonra Evrim, Selahattin’in telefonuna, ‘Benim sevdam o kadar sonsuzdur ki ancak mezarda biter’ diye mesaj atmıştı.

Selahattin Muğla’da kebapçı dükkanı açınca ayrılık kaçınılmaz olmuştu. Evlenmek istemişler ancak Evrim’in ailesi karşı çıkmıştı. Evrim, tanışıklıklarının ilk yazında, ‘Beni kaçır, yoksa intihar edeceğim’ dedi. Selahattin otobüse atladığı gibi soluğu Şanlıurfa’da aldı. Evrim’i yanına aldı.

Bir süre ortalıkta görünmeyeceklerdi. Bu kaçış kredi kartlarına kadar parasal olarak tükenmelerine neden olacaktı. Selahattin akrabalarını arayarak yardım istedi. Atatürk Havalimanı’na geldiklerinde Selahattin’in akrabaları karşıladı. Akrabalarına, ‘İntihar etmek için kaçmıştık. Yapamadık. Ne kendimize ne de aşkımıza kıyabildik’ diyebilmişlerdi. Araya aile büyükleri girdi. Evleneceklerdi. 21 Kasım’da Birecik’teki nikáhlarına Evrim’in ailesinden kimse katılmayacaktı. Selahattin Küçükçekmece’de bir kebapçı dükkánı açtı, buraya yerleştiler.

2 Şubat 2005 akşamı yaşadıkları apartman dairesinden peş peşe silah sesi yükseldi. Polis eve gittiğinde Evrim ve Selahattin kanlar içinde yerde yatıyordu. Apartmandan bir kişi koşarak uzaklaşmıştı. O dönem polis soruşturmasından bir ilerleme sağlanamamıştı. Evrim’in cenazesi İstanbul’da toprağa verilirken, ailesinden cenaze törenine kimsenin katılmaması dikkat çekmişti. Selahattin ise Şanlıurfa’da toprağa verilmişti.

Asayiş Şube Cinayet Büro Amirliği ekipleri, dosyayı tozlu raflardan indirdi. Yapılan teknik incelemede, Evrim’in kardeşleri G.Ş ve B.Ş’nin cep telefonlarının olay yerinde sinyal verdiği belirlendi. Ailenin sağır ve dilsiz üyesi M.Ş’nin üzerine olan cep telefonuyla bir kişi, B.Ş’yle sıklıkla görüşmüştü. Polis, teknik bulguların ardından olayla ilgili bazı tanıklara ulaştı. Olay akşamı apartmandan koşarak uzaklaşan kişinin G.Ş olduğunu bir görgü tanığı teşhis etti. Bir başka tanık ise, Evrim’in bir akrabasının telefonla arayarak, Evrim’e, ”Abin senin yüzünden intihar etti. Bayramda sen de öleceksin” dediğini aktardı.

Cinayet Büro ekipleri, yapılan tespitlerin ardından operasyonun düğmesine bastı. G.Ş, B.Ş, H.Ş, O.Ş’nin de arasında bulunduğu 14 kişi, İstanbul, Mersin, Sakarya, Konya, Gaziantep’te gözaltına aldı. 9 kişi İstanbul’da sorguya alınırken, diğer gözaltılar diğer illerde ifadeleri alındı. İstanbul’da sorgulanan G.Ş, çifte infazın tetikçisi olarak sorgulandı. Olay tarihinde 16 yaşında olan G.Ş, ifadesinde, kız kardeşini ziyarete geldiğini, cinayetlerle bir ilgisinin olmadığını söyledi. B.Ş’de benzer bir ifade verdi. İstanbul’da “Töre saikiyle adam öldürme” suçlamasıyla sorgulanan 9 kişi, Küçükçekmece Cumhuriyet Savcılığı’na sevk edildi.

Haberin Devamı

Savcılık 4 kişiyi serbest bırakırken, G.Ş ve B.Ş’nin de aralarında bulunduğu 5 kişiyi tutuklanmaları talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk etti. Mahkeme G.Ş’yi adli kontrolle serbest bırakırken, diğerlerini de salıverdi. Soruşturmayı yürüten Küçükçekmece Cumhuriyet Savcısı, tetikçi olduğu iddia edilen ve adli kontrolle serbest bırakılan G.Ş, kardeşi B.Ş ve M.B.Y’nin serbest bırakılmalarına itiraz ederek tutuklanmalarını talep etti. Mahkemenin 3 kişi ile ilgili itirazı değerlendirmek için tekrar dosyayı inceleyeceği, önümüzdeki günlerde tutuklanıp tutuklanmayacakları ile ilgili karar vereceği belirtildi.

Evrim Sarıçiçekler’in, Selahattin Sarıçiçekler’le birlikte kaçtıktan sonra günlüğünün sayfalarına düştüğü son not şöyleydi: Çok uzun bir yolculuğa çıktık seninle. Yılların hasretini ve özlemini bitirmek için. Ne töre, ne aşiret, ne de ölüm korkusu durdurabildi bizi. En sevdiğimiz şeylerden vazgeçtik. Birbirimize olan sevgimiz her şeyden üstündü. Yüreğimize güveniyorduk. Sevgimize inanıyorduk. Yürekliydik. Sonuna kadar, ölümüne kadar. Ölümü seviyorduk. Kavuşunca yeniden doğduk. Bu yola çıktık artık. Emeklemeyi bırakalım. El ele tutuşup ayağa kalkalım. Şimdi büyüme zamanı.

BAKMADAN GEÇME!