Birlikte yaşama saldırı

Güncelleme Tarihi:

Birlikte yaşama saldırı
Oluşturulma Tarihi: Aralık 23, 2016 10:57

Kim veya kimler tarafından girişilmiş olursa olsun, Almanya’nın başkenti Berlin’de 12 kişinin yaşamını yitirdiği, bazıları ağır olmak üzere 48 kişinin de yaralandığı çirkin saldırı, çok açık biçimde ‘birlikte yaşama saldırıdır’.

Haberin Devamı

Birlikte yaşama saldırı
Bu, özgürlüğe saldırıdır.
Bu, insanların yaşam biçimine saldırıdır.
Bu, demokrasiye saldırıdır.
Nitekim saldırıyla birlikte Almanya’da aşırı sağcılar ve sağ popülist çevreler harekete geçti.
Aylardır Almanya Başbakanı Angela Merkel’in sığınmacı politikasını eleştiren ve genel başkanlığını yaptığı Hıristiyan Demokrat Birlik Parti’nin (CDU) ‘kardeş parti’ konumundaki muhafazakar Hıristiyan Sosyal Birlik Parti (CSU) mensubu politikacılar da.
Sağ popülist parti Almanya için Alternatif (AfD) mensubu üst düzey bir politikacının paylaştığı Twitter mesajında Berlin’deki saldırıda yaşamını yitirenler için, “Bunlar Merkel’in ölüleri” ifadesini kullandı.
Sağ popülistler, ülkenin kapılarını sığınmacılara açmakla Merkel’in Almanya’da güvenliğin tehlikeli boyutlara ulaşmasına yol açtığı suçlamasında bulunmayı sürdürler.
Daha önceki dönemlerde her yıl için alınacak sığınmacı sayısında ‘üst sınır’ saptanmasında ısrar eden CSU Genel Başkanı ve Bavyera Eyalet Başbakanı Horst Seehofer, daha bu kanlı saldırının ardında kim veya kimler olduğunu beklemeden, “Almanya göç ve güvenlik politikasını yeniden gözden geçirmeli. Günümüz koşullarına göre yeniden düzenlemelidir” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Yani bir yerde isim vermeden ve dolaylı bir biçimde, Başbakan Angela Merkel’i ‘sorumsuz bir göç politikası’ izlemekle suçladı.

*

Haberin Devamı

Evet, kim veya kimler tarafından gerçekleştirilmiş olursa olsun, sağduyulu herkes bu çirkin saldırıyı kınamalıdır.
Nitekim Almanya’da yaşayan Müslümanların oluşturdukları çatı örgütleri tarafından açıklamalar yapılarak bu saldırı çok açık bir biçimde kınanmıştır.
Zaten doğru olanı da budur.
Ama sağ popülistlerin amacı başkadır.
Onların hedefi, ırkçı söylemlerle, İslam ve Müslüman düşmanlığıyla toplumu birbirine düşürerek oy oranlarını artırmaktır.
Yani bir yerde ‘demokrasiye darbe vurmaktır’.
Bu ülkede yaşayan; kökeni, dini, dili, ırkı, kültürü ne olursa olsun, sağduyulu demokratlara bugünlerde her zamankinden daha fazla kararlı bir tutum sergileme görevi düşmektedir.
Nitekim Berlin’deki bu kanlı ve çirkin saldırından sonra bunun ilk işaretleri de gelmeye başladı.

*

Haberin Devamı

Alman bayrağının ‘siyah, kırmızı ve altın’ renkleriyle ışıklandırılmış tarihi Brandenburg Kapısı önüne akın eden insanlara bakıyorum.
Ellerinde güller, beraberlerinde getirdikleri mumları yakıp, ‘tek suçları o akşam, o dakikalarda Yıkık Kilise’nin bitişiğindeki Noel pazarında bulunmak’ olan ve yaşamını yitiren insanları anıyorlar.
Aralarında kızlı-erkekli göçmen kökenli insanlar da var.
Başörtülü kadınlar da.
‘Yıkık Kilise’ olarak bilinen ‘Kaiser Wilhelm Anıt Kilisesi’nde düzenlenen anma töreninde de öyle.
Katolik ve Protestan papazlar, Ortodoks din adamları, haham ve imamlar el ele vererek tam bir birliktelik segrgiliyorlar.
Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, Federal Meclis Başkanı Norbert Lammert, Başbakan Angela Merkel, Berlin Eyalet Başbakanı Michael Müller, bakanlar, parti genel başkanları orada.
Vatandaşlar da.
Gözüme birisi bebek, iki çocuğuyla Yıkık Kilise’nin restore edilmiş ayin bölümündeki sıralarda oturan başörtülü bir kadına takılıyor.
Hüzün dolu.
Başka başörtülü kadınlar da var.
Kadını, erkeği, genci, yaşlısı hepsi ayakta el ele verip tam bir dayanışma ve tam bir birliktelik sergiliyorlar.
Ve, ‘birlikte yaşama saldırıyı’ hep birlikte kınıyorlar.
“Biz bir bütünüz. Bizi bölemezsiniz. Bizi birbirimize düşüremezsiniz” diyorlar.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!