Başarılı bir girişimin temeli kültürden geçiyor

Güncelleme Tarihi:

Başarılı bir girişimin temeli kültürden geçiyor
Oluşturulma Tarihi: Haziran 05, 2017 15:22

Geçtiğimiz hafta Türk Filantropi Derneği’nin ilk kez düzenlediği İnovasyon ve Girişimcilik Etkinliği için New York Times Square’deki NASDAQ’a gittim. Çok değerli insanlar ve önemli şeyler öğrenilecek hikayeler ve dersler vardı.

Haberin Devamı

Başarılı bir girişimin temeli kültürden geçiyor
Açılış konuşmasını Amerika’nın en önemli yoğurt markalarından biri olan Chobani’nin kurucusu olan Hamdi Ulukaya yaptı. Chobani, sadece 10 yıl içerisinde Amerika’da yüzde 20 pazar payını geçerek en büyük ikinci marka olmayı başarmıştı. Yılın en iyi girişimcisi; en büyük sosyal etki yaratan girişimi gibi birçok başarısı olan Ulukaya’nın, Amerikalı arkadaşlarımla görüşmelerimde de ne kadar sevilen bir girişimci olduğunu anladım. Erzincan’da çobanlıktan Amerika’da en başarılı ve en hızlı büyüyen şirketi yaratma hikayesi dışında özellikle samimiyeti ve tutkusu ilham vericiydi.

İlk izlenim olarak ise şunu aldım:
“Aslında dünyanın neresinde olursak olalım bizi biz yapan kültürümüzü kaybetmemeliyiz. Bizleri de güçlü kılan bu otantikliğimiz.”

Hamdi Ulukaya’nın tüm deneyimlerinde yarattığı çıkarımların özeti ise her girişimcinin aklında olması gereken şeylerdi;

1- Kendine inanmaktan vazgeçme. Kim ne derse desin, girişimci olarak yapılmayanı, zor olanı yapıyorsunuz. Önemli olan kendinize güvenmek.

2- Girişimcilikte bir amacınızın olması ve bu amaç uğruna çalışıp, başarmak çok önemli. Dünya değişiyor ve aslında yeni jenerasyonlar kendileri için daha büyük bir amaç arıyorlar. Sosyal iyilik ve etki yaratan markalar yaşayamayacak. Artık karışımızda sadece tüketen değil amacını arayan bir nesil var.

3- Sonunda varmak istediğin yeri bilmezsen kaybolursun. Nereye gittiğini mutlaka bilmelisin, girişimci olarak hayatında bir çok bilinmeyen varken sana yol gösterecek şey gitmek istediğin yer.

Orta büyüklükteki pazar sorunu büyümeyi engelliyor
Benim için çok özel yeri olan ve Silikon Vadisi’nin en başarılı isimlerinden, mentörüm Magdalena Yesil ise Türkiye’de aslında önemli girişimci potansiyeli olduğunu ancak ölçek problemi nedeniyle ortaya çıkmakta zorlandığını paylaştı. İlk yazımı okuyanlar hatırlar; ben buna orta büyüklükteki pazar problemi diyorum ve benim de çözmek için çokça kafa yorduğum bir konu.

Bugün Türkiye’de olduğu gibi Amerika’da da girişimci olmak ve şirket büyütmek kolay değil. Ancak Amerika’da aynı zorluklardan geçen girişimci 300 milyonluk bir nüfus ve dünyanın en büyük ekonomisinin pazarına ulaşırken, Türkiye’de bu çok ama çok daha küçük, dünyanın sadece binde biri, bir pazarda kısıtlı kalıyor.

Düşünmemiz gerekense ulaşacağımız pazarı nasıl büyütebileceğimiz...

Magdalena’nın paylaştığı diğer bir önemli nokta ise sadece Türkiye değil ama Silikon Vadisi dışında da girişimcilerin büyük düşünmemesi oldu. En azından yalnız değiliz diye kendimizi biraz avutabiliriz. Ama kendimizi avuturken unutmayalım ki büyük düşünen teknoloji girişimcilerinin ortak noktası bu büyük düşünmek. Silikon Vadisi’nde pazar değeri olarak en büyük ilk üç teknoloji şirketinin toplam değeri 2 trilyon dolar, ki bu rakam 2016’da Türkiye GSYİH’nın iki katından fazla. Yeni dünyada değer ve iş yaratmanın yolu kesinlikle teknoloji ve inovasyondan geçiyor.

Etkinlikten son bir not olarak da eleştirel düşünme konusunu bu satırlara taşımak istiyorum. Mevcut durumu anlayıp çözüm üretebilme yeteneğinin sorgulandığı eleştirel düşünme, gelecek iş dünyasında hayatta kalmanın temelini oluşturuyor. İnsanların gerçekleri gerçek olarak kabul etmeden önce sorgulamasını öneren yöntem; yaratıcı düşünmeyi de tamamlıyor.

Dünya Ekonomi Örgütüne göre, 21. yüzyılda olması gereken en önemli gelişim verilerinden biri eleştirel düşünme. Bu istatistiği geliştirmek için NYU Profesörü Selçuk Şirin’nin de çok güzel fikirleri var. Önerileri 0-3 yaş arası çocuklarımızla sürekli konuşalım, beyin gelişimleri için kitap okuyalım, karbonhidrat ve şeker ile beslemekten kaçınalım.

Kısaca özetlemek gerekirse; ey girişimci; İyi fikir artık dünyanın her yerinden, her ülkeden çıkabiliyor ama başarı onu büyütebilecek doğru adımları atabilmekten ve gerekli değerlere sahip olmaktan geçiyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!