Bâb-ı Âli’nin Doktor’u!

Güncelleme Tarihi:

Bâb-ı Âli’nin Doktor’u
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 30, 2017 15:29

Yıllar süren yayıncılık serüvenim Altın Kitaplar’da başlamıştı! Yayınevinin sahibi ‘Doktor’ Turhan Bozkurt’un bir yazım üzerine beni ziyareti, her şeyin başlangıcı olmuştu...

Haberin Devamı

İsmail Cem ile Ercan Arıklı’nın kurduğu haftalık ABC Dergisi’nde hem kitap yazıları yazıyor hem de sanat/edebiyat sayfasını yönetiyordum.
Derginin idarehanesi İstanbul Erkek Lisesi’nin karşısında Dr. Süreyya İlmen apartmanının bodrum katındaydı. Okunan, ilgi gören bir dergiydi.
ABC’de Altın Kitaplar Yayınevi’nin yayımladığı bir kitabı yazmıştım.
Yazıyı okuyan yayınevinin sahibi Dr. Turhan Bozkurt, ABC’nin yayımlandığı yere uğramış, benimle görüşmek istediğini söylemiş.
Bana ilettiler. Doktor’u aradım, buluştuk. İlk görüşmemizde onu sempatik bulmuştum. Zarafeti hoşuma gitmişti.
Yazı için teşekkür ettikten sonra, bana bir kitabın redaksiyonunu yapıp yapamayacağımı sordu. Bernard Malamud’un bir çevirisiydi. Nezaketi karşısında kabul ettim. Redaksiyonu bitirip ona götürdüğümde, “birlikte çalışabilir miyiz” sorusuna fazla düşünmeden evet yanıtını verdim.
O sözle, yıllar süren çalışma arkadaşlığımız ama en önemlisi, çok güvendiğim, sevdiğim, inandığım asla unutamadığım bir dostluk başlamıştı.
Onu sadece ben sevmedim!
O bütün Bâb-ı Âli’nin ‘doktor’ yayıncısıydı. Gerçekten de sağlık sorunu olan herkes ona başvurur, o da tıp fakültesinden sınıf arkadaşlarına telefon eder ve ‘sevk ederdi’.
Altın Kitaplar’ın kapısından içeri girdiğimde, Doktor beni Fethi Enişte (Ul) ve Aziz Bozkurt ile tanıştırdı.
Doktor, yayınevinde yeni diziler tasarlamıştı, bunu bana açtı. Beraber yapacağımızı söyledi. Müthiş bir sevinci bölüştük. Yayınevi o zamana kadar, güncel kitaplar, aşk romanları, çok satanlar yayımlamıştı. Doktor’un bana söylediği projesinde Klâsikler Dizisi ile Nobel Dizisi vardı. Kitaplar, özel ciltli olarak yayımlanacaktı, tasarımını Oral Orhon yapmıştı. Çevirmenler listesinde Adnan Cemgil, Cemal Süreya, Vedat Günyol gibi edebiyat ustaları yer aldı. Bu iki diziden çıkan kitaplarının başına da birer giriş yazardım.
Kısa süre sonra, ‘Yerli Yazarlar’ dizisine de başlamıştık.
Rıfat Ilgaz gibi ustalar yanında Füruzan ve Selim İleri gibi ‘dönemin’ genç yazarlarının ilk yapıtlarını da yayımladık.
Asla, sabit mesaili bir çalışan olmamıştım.
Doktor’a gideceğim yerleri söyler bana ulaşabileceği telefon numarasını bildirirdim, gerektiğinde arardı. Bu esnekliğin başkası için geçerli olmadığını sonradan öğrenmiştim… Bir süre sonra kadroya katılan bir arkadaş benim ‘serbest’ çalışma koşullarımı görünce, Doktor’a, “ben de Doğan Hızlan’ın koşullarıyla çalışmak istiyorum” demiş.
Doktor hafif bir tebessümle, şöyle demiş: “Her müessese, bir kişinin lüksünü kaldırır.”
Bu diyaloğu bana bizzat o arkadaşım söylemişti.
Doktor’u çok özlüyorum, onu rahmetle anıyorum. 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!