Türkiye-Almanya Film Festivali ‘Dirsek’le başladı

ÜNLÜ sinema oyuncusu Hale Soygazi ile İris Berben’e onur ödüllerinin verildiği, ‘Dirsek’ filmin yönetmenlerinden Aslı Özarslan ve oyuncu Melia Kara ile film hakkında söyleşinin yapıldığı festivale, Nürnberg Büyükşehir Belediye Başkanı Marcus König, PEN Türkiye Başkanı Zeynep Oral, yazar Anatol Regnier, film eleştirmeni Alin Taşçıyan, FİPRESCİ Genel Sekreteri Klaus Eder, Nürnberg Belediyesi Sanat Direktörü Michael Bader ile sinema yönetmenleri, oyuncular, siyasetçiler, akademisyenler, Belediye Meclis üyeleriyle vatandaşlar katıldı.

‘KÜLTÜRLERİ SINIRLARIN ÖTESİNDE BULUŞTURMAK İSTİYORUZ’
Festivalin sunuculuğunu ve festival başkanlığını yapan Inter Forum Dernek Başkanı Adil Kaya “Türkiye-Almanya Film Festivali her zaman olduğu gibi insanları ve kültürleri sınırlar ötesinde buluşturmayı hedefliyor. Ülke çapında sahip olduğu istisnai konumu sayesinde Almanya’daki toplumsal bütünleşmeye önemli katkıda bulunuyor” dedi.

‘AŞIRI SAĞCILARIN YÜKSELMESİNE KARŞI BİRLİKTE HAREKET EDELİM’
Nürnberg Belediye Başkanı Marcus König, festivalin iki toplum açısından önemli olduğunu vurguladı. Türkiye ve Almanya’dan iki önemli kadın sanatçımıza 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde ödül verilmesi çok anlamlı. Aşırı sağcıların, insanları bölmeye çalışanların çoğaldığı bu zamanda bunlara verilecek cevap, savaşlara, ayrımcılığa karşı olduğumuzu, insan eşitliğini savunduğumuzu, kadınlarımıza, kültürlerimize sahip çıktığımızı göstermekle olur. 1992 senesinden bugüne kadar düzenlenen festivalin oluşmasında emeği geçenler ayrımcılığa karşı hareket ederek bölücü olmadıklarını gösterdiler” dedi. Bu sene Almanya Anayasası’nın 75. yılının da kutlandığını söyleyen König, Anayasasının 5. maddesinde yer alan düşünce, basın özgürlüğüne göre başka ülkelerde gösterime izin verilmeyen filmlerin gösterimine biz izin veriyoruz. Bu nedenle anayasamızın 75. yılını hep birlikte kutlayalım” diye konuştu.

‘KADIN CİNAYETLERİNİN ÖNÜNE GEÇİLMESİ GEREKİR’
PEN Türkiye Başkanı Zeynep Oral ise, “Kadın sorunları sadece kadının değil, erkeklerin ve toplumun da sorunudur. Toplumsal eşitliğin olmadığı yerde mutlak politik bir sorun vardır. Senenin en kısa ayı olan Şubat’ta 17 şüpheli kadın cinayeti olmak üzere 25’i ateşli silahla 36 kadın cinayeti gerçekleşti. Bu sayı erkekler için olsaydı Meclis ayağa kaldırılırdı. Bilinmesi gereken, kadınları geride bırakan toplum, geride kalmaya mahkûmdur. Dünya yüzeyinde gördüğünüz her şey kadının eseridir” ifadelerini kullandı.

‘AKINTIYA KARŞI HERKES YÜZEMEZ’
Festivalin onur ödül konuşmasını yapan Nürnberg Kültür Belediye Başkanı Prof. Dr. Julia Lehner, “Türkiye-Almanya Film Festivali sadece iki ülke sinema kültürlerini bir araya getirmiyor, kültürleri de tehlikelere karşı bir araya getiriyor. Akıntıya karşı yüzmeyi ve tehlikelere karşı dik duruş göstermeyi herkes yapamaz. Onur ödülünü alan iki değerli kadın sanatçımız gösterdikleri dik duruşları ile ve kadınlarımızın haklarının savunucuları olmuşlardır” değerlendirmesinde bulundu.

‘FESTİVAL AYRIMCILIĞI REDDEDİYOR’
Daha önce de Nürnberg’e geldiğini belirten sanatçı Hale Soygazi de, “Festivalin önemli özelliği ayırımcılığı reddedip çeşitliliğe farklılığa önem veriyor. Bu da özgürlük duygusunu uyandırıyor. Sinema bir yolculuk serüveni ve her yolculukta olduğu gibi bu yolculukta da farklı kültürler, farklı insanlar üzerinde keşif yapma duygunuz ön plana çıkararak hayata başka bir perspektiften bakarsınız. Savaşların olmadığı, çocukların ve kadınların ölmediği ve kadın erkek eşitliğinin olduğu yaşanılır bir dünya istiyorum” dedi.

‘AYNI YOLLARDAN GEÇTİK’
Alman sanatçı İris Berben ise “Türkiye sinemasında kuşkusuz istisnai bir yere sahip olan Hale Soygazi ile aynı yaştayız. Hale’nin sanatçı yaratıcılığı hem de politik duruşu sinema sektörüne kalıcı bir damga vurmuştur. Hale’yi tanıdıkça aynı yolları ikimiz de cesur bir şekilde dik duruşumuzu bozmadan önümüze çıkan engelleri, zorlukları aştığımızı gördüm. Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Hale ile yan yana gelmemizi sağlayan ve bize ödülü layık gören festival ekibine teşekkür ediyorum” diye konuştu.

‘ÖDÜL TÖRENİ 16 MART’TA’
Farklı konuklarda çok sayıda söyleşinin yapılacağı ve Türk ve Alman sinema kültürlerinin anlatılacağı, çocuklara sinema sanatını özendirmek için okul gösterimlerinin yer alacağı festivalde, ödül için yarışacak filmler, fragmanlar gösterildi. Bu yıl 8 uzun metrajlı film 5 ödül için ve 12 kısa metrajlı filmde 3 ödül için yarışılacak. En İyi Film, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Erkek Oyuncu ve Büyük Jüri Ödülü ile Seyirci Ödülü, En İyi Yönetmen ve Mahmut Tali Öngören ödülleri 16 Mart akşamı sahiplerini bulacak.