Tüm pisliklerin altından AfD çıkıyor

Güncelleme Tarihi:

Tüm pisliklerin altından AfD çıkıyor
Oluşturulma Tarihi: Nisan 08, 2024 10:03

Almanya’da sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) 6 Şubat 2013 tarihinde kuruldu. Baştan beri Avrupa Birliği (AB) karşıtıydı.Baştan beri Almanya’nın Euro’yu terk edip yeniden Deutsche Mark’a (Alman Mark’ı) dönülmesini savunuyordu

Haberin Devamı

NİTEKİM AfD’nin Temel İlkeler Programı’nda “Almanya’nın Euro’ya ihtiyacı yok” denilerek Avro (Euro) Bölgesi’nin düzenli bir biçimde lağvedilmesi yer almaktadır.
AfD’nin 2024 yılı Avrupa Parlamentosu seçim programında “AB projesi çuvallamıştır” denilmektedir.
Başlangıçta olduğu gibi AB’nin yeniden Avrupa Ekonomik Topluluğu’na (AET) dönüştürülmesi istenmektedir.
AfD baştan beri Yahudi, İslam ve yabancı düşmanlığını körüklemektedir.
*
Özgürlükçü, demokratik hukuk devletlerinde partilerin farklı hedeflerle, farklı programlarla politika sahnelerine çıkması çok doğaldır.
Bu Anayasal bir haktır.
Buna kimselerin itirazı olmamalıdır.
Ama özgürlükçü, demokratik hukuk devletlerinde Anayasa ve Anayasa ışığında hazırlanan yasal düzenlemeler geçerlidir.
İnsan onurunun, demokrasinin ve hukuk devletinin korunması, Alman Anayasası’nın olmazsa olmazıdır.
Son yıllarda yapılan bilimsel ve hukuksal araştırmalara göre AfD, bu temel ilkeleri ihlal etmektedir.
Nitekim Almanya’da iç istihbarattan sorumlu Federal Anayasa Koruma Teşkilatı ve Eyalet Anayasa Koruma Teşkilatları raporlarına göre, AfD özgürlükçü, demokratik hukuk devleti için ciddi bir tehlike ve tehdit oluşturmaktadır.

Haberin Devamı

HAKİKİ DEMOKRASİ KENDİNİ SAVUNABİLEN DEMOKRASİDİR
Eski Doğu Almanya sınırları içinde oluşturulan yeni eyaletlerden Saksonya, Saksonya Anhalt ve Thüringen’de AfD teşkilatları “Kesinleşmiş aşırı sağcı” statüsündedir.
Alman İnsan Hakları Enstitüsü tarafından hazırlanan son raporda, AfD’nin demokratik hukuk devletini devre dışı bırakmak istediği ve yasaklanması için yeterli nedenler olduğuna örneklerle yer verilmiştir.
Hakiki demokrasi, kendisini savunabilen demokrasidir.
Alman Anayasası’nın 21’inci maddesinde “Siyasi partiler, halkın siyasi iradesinin oluşumuna katılırlar. Kurulmaları serbesttir. İç düzenlerinin demokratik ilkelere uygun olması şarttır... Amaçlarına ve taraftarlarının tutumuna göre, özgür ve demokratik temel düzeni zedelemek veya ortadan kaldırmak veya Alman Federal Cumhuriyeti’nin varlığını tehlikeye sokmak eğilimini gösteren siyasi partiler, Anayasa’ya aykırıdırlar” denilmektedir.
Evet...
*
Almanya’da AfD’li politikacılar aşırı sağcı söylemleriyle tanınmaktadır.
Bu yeni bir şey değildir.
“Almancanın dışında spesifik bir Alman kültürü yok” dediği için AfD’nin o dönemdeki Eş Başkanı Alexander Gauland, 2017 yılında SPD Federal Meclis milletvekili Aydan Özoğuz’u “İmha etmekle” tehdit etmişti.
Gauland, Thüringen’in Eichsfeld kentinde katıldığı bir seçim kampanyasında, Aydan Özoğuz’un ismini vermeden, ‘Onu Eichsfeld’e davet edin ve sonra ona özellikle Alman kültürünün ne olduğunu anlatın. Bundan sonra bir daha buraya gelemeyecektir ve Tanrı’ya şükürler olsun ki onu Anadolu’da imha edeceğiz” demişti.
AfD Thüringen Meclis Grup Başkanı Björn Höcke, Berlin’deki Yahudi Soykırım Anıtı’nı ‘Utanç Anıtı’ olarak nitelemişti.
Almanya’nın Nazi dönemi tarihinin yeniden yazılması gerektiğini söylerken, “Almanlar, kendi başkentinde bir ‘utanç anıtı’ diken tek millet. Biz kendi kurbanlarımızı bir türlü anamıyoruz” demişti.

Haberin Devamı

RÜŞVET İDDİASI
Geçen yılın sonlarına doğru Alman aşırı sağcıların başkent Berlin yakınlarındaki Potsdam kentinde bir villada buluşup, Alman vatandaşı olsalar bile Almanya’da yaşayan milyonlarca göçmen kökenli insanı sınır dışı, hatta bir Afrika ülkesine sürgün etme planları yaptığı ve AfD’li bazı politikacıların da katıldığı ortaya çıktı.
AfD Eş Başkanı Alice Weidel’in politik danışmanı Roland Hartwig’in de bu toplantıda hazır bulunduğu da.
Kısa bir süre önce de Belçika Başbakanı Alexander De Croo, isim vermedi ama Rusya’nın propagandasını yapmaları için bazı Avrupa Parlamentosu milletvekillerine ‘rüşvet’ verildiğini söyledi.
Nitekim AfD’li Federal Meclis milletvekili Petr Bystron ile Avrupa Parlamentosu milletvekili Maximilian Krah’a Rusya’nın dijital ortamda propagandasını yapan ‘Voice of Europe’ (Avrupa’nın Sesi) internet platformunun Putin’in propagandasını yapmaları için para ödediği iddiaları yayıldı.
Avrupa Parlamentosu seçimleri AfD aday listesinin başında olan Krah ile ikinci sırada yer alan Bystron, tabii hemen bu yündeki iddiaların asılsız olduğunu ve kesinlikle kimseden para almadıklarını söylediler.
Bu da bana, Türkçedeki “Ateş olmayan yerden duman çıkmaz” atasözünü hatırlattı.
Tabii tüm pisliklerin altından AfD’nin, AfD’lilerin çıktığını da...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!