Tam insafsızlık

Almanya ile İngiltere arasında bir sorun yaşandığında, aşırı sağcı bazı İngiliz dergilerinde, Almanya Başbakanı Angela Merkel’le ilgili olarak ‘Merkel, Hitler’den bu yana en tehlikeli Alman politikacı’ başlıklı haberler yayınlanır.

* * *

Almanya ile Macaristan arasında bir sorun yaşandığında, Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Merkel’in politikasını Hitler’in 1944 yılında Macaristan’ı işgal politikasıyla eşdeğer tutan açıklamalarda bulunur.

* * *

Almanya ile Polonya arasında bir sorun yaşandığında, Polonya’da yayınlanan aşırı sağcı bazı dergilerde, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in ‘Hitler bıyıklı’, ‘Nazi üniformalı’, ‘gamalı haçlı’ fotoğrafları yayınlanır.

* * *

Almanya ile Yunanistan, daha doğrusu Yunanistan ile Avrupa Birliği (AB) arasında son yıllarda yaşanan sorunlar yüzünden Almanya Başbakanı Angela Merkel tam bir ‘hedef tahtası’ haline geldi.
Her ne kadar “Yunanistan zor bir dönemden geçiyor. Ama biz Yunanistan’ın yanındayız” dese de, Merkel, Yunanlılara bir türlü yaranamadı.

* * *

2012 yılında Yunanistan’a resmi bir ziyarette bulunan Merkel, ‘Angela Hoşgelmedin!’ afişleriyle karşılandı.
Hatta, ‘Ülkemizden defol o....’, ‘Hitler’in kızı’ yazılı pankartlar bile göze çarptı.
Aynı tabloya bu yıl ocak ayında Yananistan’da yapılan parlamento seçimleri öncesi de tanık olduk.
Aşırı sağcı bazı Yunan gazete ve dergilerinde, ‘Nazi üniformalı’, ‘gamalı haçlı Angela Merkel’ fotoğrafları yayınlandı.
Bu yaklaşım Yunanistan’da seçimlerden sonra da devam etti.
1990 yılında girişilen bir silahlı saldırıdan bu yana tekerlekli sandalyeye mahkûm Alman Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble de, katı para politikası yüzünden Yunanlıların ‘başdüşmanı’ haline geldi.
‘Tekerlekli sandalyede gamalı haçlı, Nazi üniformalı Schaeuble’ fotoğrafları yayınlandı.

* * *

Şimdi de Yunanistan’da bazı politikacılar, ülkelerindeki ilk ve orta dereceli okulların yanı sıra yüksek öğrenim kurumlarında da Almanca öğretilmesinin yasaklanmasını istiyorlar.
İşte bu yaklaşımı anlamak müknün değildir.
Almanların yüzde 70’e yakını Yunanistan’ın ‘Euro bölgesi’nde kalmasını istiyor.
Almanların yüzde 60’ından fazlası Yunansitan’a yardım edilmesini istiyor.
Tabii Yunanistan’ın yapılan sözleşmelere uymasını da.
Kaldı ki, Almanlar Yunanistan’a yardım edilmesini istemese bile, günümüzün Almanya’sının Nazi dönemiyle kıyaslanması insafsızlıktır.
Hem de tam insafsızlık.
AB’nin bir ‘medeniyetler projesi’ olarak yaşatılması, Ukrayna’da yaşanan sürtüşmenin yeni bir ‘Dünya Savaşı’na dönüşmesinin engellenmesi için yoğun çaba gösteren Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Hitler’le kayıslanması insafsızlıktır.
Hem de tam insafsızlık.

* * *

Almanya’da hiç şüphesiz açık ve gizli ırkçılar vardır.
1960’lı yılların ortasında kurulan aşırı sağcı Nasyonal Demokrat Parti (NPD) o yıllarda Almanya’nın bazı eyletlerinde parlamentoya girmeyi başarmıştır.
İki Almanya birleştikten sonra NPD, eski Doğu Almanya sınırları içinde oluşturulan Saksonya ve Mecklenburg-Vorpommern eyaletlerinde parlamentoya girmiştir.
Aynı durum aşırı sağcı Cumuhriyetçiler (REP) ve Almanya Halk Birliği (DVU) için de geçerlidir.
Mecklenburg-Vorppommen hariç, aşırı sağcılar parlamento dışındadır.
Aşırı sağcı partiler, 1949 yılında kurulan Almanya Federal Cumhuriyeti’nde hiçbir zaman yüzde 5 barajını aşamamış, Federal Meclis’e girememiştir.
2013 yılında yapılan genel seçimlerde NPD’in aldığı oy oranı yüzde 1.3’te kalmıştır.
Nazi döneminin de Hitler faşizminin de savunulacak hiçbir yönü yoktur.
O dönem, Almanya’nın da Almaların da tarihine ‘kapkara bir leke’ olarak kazınmıştır.
Ancak son dönemlerde ‘PEGIDA’ kısa adıyla ‘Batı’nın İslamlaşmasına karşı Avrupalı vatanseverler’ olarak sokaklara dökülenlere rağmen, günümüzün Almanya’sının Nazi dönemiyle kıyaslanması ayıptır.
Başbakan Angela Merkel’in Hitler’le kıyaslanması da...