İslam düşmanlığı her yerde

Güncelleme Tarihi:

İslam düşmanlığı her yerde
Oluşturulma Tarihi: Şubat 26, 2024 10:41

Türkiye’de daha ziyade İngiltere olarak tanınan Birleşik Krallık, dünyanın en demokratik ülkelerinden biri olarak bilinir. Öyledir de... Yaklaşık 67 milyon nüfuslu İngiltere halkı hoşgörülüdür.

Haberin Devamı

İslam düşmanlığı her yerde

NİTEKİM Avrupa’da ilk kez Pakistan kökenli Müslüman Sadiq Khan, 2016 yılında İngiltere’nin başkenti Londra Belediye Başkanı seçilmiştir.
Bu Avrupa’da bir ilkti.
Din ve köken ayırımı yapmaksızın Londralı seçmenler, Pakistan kökenli 7 çocuklu bir ailenin Londra’da dünyaya gelen ve sosyal konutta yoksulluk içinde büyüyen 5’inci çocuğu Sadiq Khan’ı destekleyip göreve getirmişti.
Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde Dahiliye Nazırlığı (İçişleri Bakanlığı) yapmış, kökenleri Çankırı’nın Orta ilçesine bağlı Kalfat köyüne kadar uzanan Ali Kemal’in ABD’nin New York kentinde dünyaya gelen torunu Boris Johnson’dan sonra İngiltere’nin Southampton kentinde dünyaya gelen Hindistan kökenli Rishi Sunak, Birleşik Krallık Başbakanı oldu.
Avrupa’da göçmen kökenli başbakan...
Bu da bir ilkti.

Haberin Devamı

SUNAK’I DA ELEŞTİRDİ
Birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi Birleşik Krallık’ta da son yıllarda İslamofobi (İslam düşmanlığı) artmaya başladı.
Nitekim son dönemlerde yapılan Filistin yanlısı gösterilerde Londra polisinin göstericilerin üzerine yeteri kadar gitmediği yönündeki suçlamaların artması üzerine bir dönemler Genel Başkan Yardımcısı olarak da görev yapan Muhafazakâr Parti (Conservative Party) milletvekili Lee Anderson, Müslüman kökenli Londra Beleye Başkanı Sadiq Khan’ı hedef alarak, sağcı GB News kanalındaki bir programda, “Bu aşırı İslamcıların ülkemizi kontrolleri altına aldığına inanmıyorum. Ama inandığım şey şu; (Londra Belediye Başkanı) Sadiq Khan’ı ve Londra’yı kontrolleri altına aldılar. Bu yine Khan’dan kaynaklanıyor, başkentimizi arkadaşlarına teslim etti. İşçi Partisi’nin arka kapıdan girmesine izin verirseniz, kentlerimizin bu delilerin eline geçmesini bekleyin” diyerek çamur attı.
Tabii bu suçlamaya Sadiq Khan sert tepki gösterdi ve bunun açıkça ‘İslam düşmanlığı, Müslüman karşıtlığı ve ırkçılık’ olduğunu söyledi.
Aynı zamanda Muhafazakâr Parti lideri olan Başbakan Rishi Sunak’ın sessiz kalmasını da eleştirdi.
“Sunak ve kabinenin sağır edici sessizliği, bu ırkçılığa göz yumuyor. Bu, ülke genelinde çok sayıda insanın konu ırkçılık olduğunda bir hiyerarşi olduğuna inanmasını doğruluyor. Bu tür ırkçılığın suç ortağı gibiler” dedi.

Haberin Devamı

İslam düşmanlığı her yerde

727 AYRIMCI VAKA, 1418 ŞİKÂYET
Başka kesimlerden de tepkiler gelince Muhafazakâr Parti Lee Anderson’ın parti üyeliğini ve milletvekilliğini dondurdu.
Aslında Muhafazakâr Parti’nin İslam karşıtlığı yeni bir olgu değildir.
Warwick Üniversitesi tarafından hazırlanan bir raporda, 2015-2020 tarihlerinde Muhafazakâr Parti’nin 727 ayrımcılık vakasına ilişkin 1418 şikâyeti kayda aldığı, bunların 3’te 2’sinin de İslam karşıtlığıyla ilgili olduğuna yer verildi.
Aynı raporda, İslam karşıtlığı da dahil olmak üzere ayrımcılık yaptığı suçlamasıyla şikâyet edilenlerin 231’ine yaptırım uygulandığı, bunların yüzde 50’sinin partiden uzaklaştırıldığı ve yüzde 29’unun da ihraç edildiği yer aldı.
Hatta “İslam karşıtı düşünce parti içinde bir sorun olmaya devam ediyor. Bu, partiye zarar veriyor ve toplumun önemli bir bölümünü yabancılaştırıyor” denildi.
Ama belli ki İngiltere’de Muhafazakâr Parti, İslam düşmanlığıyla oy avcılığına çıktı.
*
Ancak bu yalnız İngiltere’ye özgü bir olgu değildir.
Almanya’da sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD), Yahudi düşmanlığı, İslam düşmanlığı, sığınmacı düşmanlığı sergileyerek ov avcılığı yapmaktadır.
Hollanda’daki aşırı sağcı Geert Wilders’in başını çektiği ve sadece ismi ‘özgürlük’ olan Özgürlük Partisi (PVV) İslam ve sığınmacı düşmanı politikayla geçen yıl yapılan seçimlerden ‘en güçlü parti’ olarak çıktı.
İtalya’da Giorgia Meloni ‘Fratelli d’Italia’yı (İtalya’nın Kardeşleri) İslam ve sığınmacı düşmanlığıyla iktidara taşıyarak başbakanlık koltuğuna oturmuştur.
İtalya’da ‘Kuzey Ligi’, ‘Forza İtalia’ (İtalya İleri) ve ‘5 Yıldız Hareketi’, İslam ve sığınmacı düşmanlığında ısrar etmektedir.
Sağ popülist Macar Yurttaşlar Birliği (Fidesz) lideri Viktor Orban, “Göç yüzünden Avrupa’nın üzerinde kara bulutlar dolaşıyor. Avrupa’da milletlerin varlığı sona erecek, hem de Avrupa bunu fark etmeden. Avrupa’daki büyük kentlerde yaşayanların çoğunu Müslümanlar oluşturacak” yalanlarıyla İslam ve sığınmacı düşmanlığı yaparak koltuğunu koruyor.
Fransa’da Ulusal Birlik’in (RN) yıllarca genel başkanlığını yapan Marine Le Pen, İslam, yabancı ve sığınmacı düşmanlığı yaparak cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmayı hedefliyor.
Avusturya, Danimarka, Finlandiya, İsveç ve başka ülkelerde de aşırı sağcılar “Geliyoruz” tehditleri savuruyorlar.
Başka Avrupa ülkelerinde de öyle.
Fransızların yüzde 78.8’i, Polonyalıların yüzde 72.1’i, İtalyanların yüzde 49.7’si, Almanların yüzde 46’sı, İngilizlerin yüzde 44.7’si, Hollandalıların yüzde 41.5’i ülkelerindeki Müslüman sayısının çok olmasından şikâyet ediyor.
Oysa ki, bu ülkelerin hiçbirinde Müslümanların toplam nüfus içindeki oranı yüzde 8’i bile bulmamaktadır.
Bu da Avrupa’da İslam düşmanlığının her yerde ve barış içinde birlikte yaşama tehdit oluşturduğunu gösteriyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!