Haşarı çocuklar uslandı

Güncelleme Tarihi:

Haşarı çocuklar uslandı
Oluşturulma Tarihi: Kasım 25, 2019 10:09

Almanya’da Yeşiller Partisi, 13 Ocak 1980 tarihinde Karlsruhe’de kuruldu. Kurucuları arasında 1970’li yılların ‘Yeni Solcuları’ olarak bilinen ‘nükleer santral ve atomlu silah karşıtları’, ‘barış hareketçileri’ ağırlıktaydı. Tabii ‘doğa koruyucuları’ da.

Haberin Devamı

Haşarı çocuklar uslandı
1983 yılında yapılan genel seçimlerde Yeşiller toplam oyların yüzde 5.6’sını alarak Federal Meclis olarak bilinen Alman Parlamentosu’na girdiler.
Yeşiller’in politik ilkelerinin başında doğa korunması ve silahsızlanma geliyordu.
Tabii “Savaşa hayır” sloganı parti programının ilk sayfalarında büyük harflerle yer alıyordu.
Ama zamanla Yeşiller de bu konuda farklı bir tutum sergilemek zorunda kaldı.
1998 yılında Yugoslavya Federal Cumhuriyeti, bağımsızlık isteyen Kosova Kurtuluş Ordusu’na karşı savaş açtı.
Bölgede Kosovalılara karşı tam bir etnik temizlik başladı.
1999 yılının ilk yarısında etnik temizlik arttı.
Bunun üzerine NATO devreye girdi.
O dönemlerde Almanya’da Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile Yeşiller iktidardaydı.
SPD’li Gerhard Schröder Başbakan, Yeşiller’li Joschka Fischer de Federal Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı’ydı.
“Bir daha asla savaş, asla Auschwitz (Yahudilerin gaz odalarında katledildiği toplama kamplarının bulunduğu yerlerden biri), asla soykırım, asla faşizm” tezinde ısrar eden Yeşiller’li Dışişleri Bakanı Fischer, Kosovalılara dönük etnik temizliğe seyirci kalınmamasından yana kararlı bir tutum sergiledi.
Bundan 20 yıl önce 13 Mayıs 1999’da Yeşiller’in Bielefeld’de yapılan olağanüstü kurultayına Kosova Savaşı damgasını vurdu.
Daha önceki kurultaylarda da olduğu gibi, Bielefeld’de de “Les enfants terribles” (haşarı, afacan, yaramaz, hırçın, ele avuca sığmaz çocuklar) olarak bilinen Yeşiller arasında ateşli tartışmalar yaşandı.
Hatta kavgalar.
Savaş karşıtı bir Yeşiller’li, sahnede yerini alan Bakan Joschka Fischer’e içi kırmızı boya dolu bir plastik torba fırlattı.
“Kanlar” içinde kalan Fischer’in sağ kulak zarı patladı.
Basına ayrılan bölümde oturan tüm medya mensupları birden sahneye doğru koşuştuk.
Fotoğrafçılar ve kameramanlar da.
Ama araya giren sivil görevliler bizleri yaklaştırmadı.
Joschka Fischer, yapacağı konuşmasından vazgeçmedi.
Alman askerlerin de Kosovalılara girişilen etnik temizliğin sonlandırılması için Yugoslavya’ya karşı savaşan NATO birliklerinde yer alması gerektiğini savundu.
Nitekim yapılan oylamada, Alman askerlerin görev almasını içeren önerge kabul edildi.
Bu İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra bir ilk olacaktı.
İşte bu yüzden de Yeşiller’in önemli bir bölümü, Alman askerlerin NATO bünyesinde de olsa savaşta görev almalarına karşıydı.
Ancak NATO’nun kararlı tutumu sayesinde, Almanların da katkısıyla Yugoslavya’nın Kosovalılara giriştiği etnik temizlik son buldu.
Bu da dönemin SPD-Yeşiller iktidarının ve Bakan Fischer’in ne kadar da haklı olduğunu ortaya koydu.

*

Haberin Devamı

İşte önceki hafta, yani 20 yıl sonra yine Bielefeld’de Yeşiller’in kurultayı vardı.
Ama ‘haşarı çocuklar’ çoktan gitmiş, yerlerini ‘uslu çocuklar’ almıştı.
Bielefeld’de tam bir uyum ve birliktelik sergilendi.
Kutuplaşmalar, sataşmalar yaşanmadı.
Kırmızı boya dolu plastik torbalardan ise eser yoktu.
Eş Başkan Annalena Baerbock ile Robert Habeck koltuklarını korudu.
Çünkü rakip adaylar bile yoktu.
Annalena Baerbock delegelerin yüzde 97.1’inin Robert Habeck de yüzde 90.4’ünün desteğini aldı.
İklim korunması son dönemlerde olduğu gibi yine ağırlıklı konuların başındaydı.
Karbondioksit vergisi, asgari ücret, ödenebilir konut, sosyal-ekolojik piyasa ekonomisi gibi hedefler de gündemdeydi.
‘Fundis’ (Köktenciler) ve ‘Realos’ (Gerçekçiler) kanadı da her konuda uyumlu bir tutum sergilediler.
Yani bir yerde, artık ‘herhangi bir hareket’ değil, Almanya’da Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri’nin (CDU/CSU) ardından ‘ikinci büyük güç’ haline gelen bir parti konumuna yükseldiklerinin bilincine varıp, “Sorumluluk üstlenmeye hazırız” sinyali verdiler.
Evet, Bielefeld’deki son kurultayda yılların ‘haşarı çocuklarının’ zamanla uslandıklarına tanık olduk.

BAKMADAN GEÇME!