Gel de bu mantıksızlığı anla

Güncelleme Tarihi:

Gel de bu mantıksızlığı anla
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 17, 2023 10:08

Almanya’da 24 Eylül 2017’de yapılan genel seçim öncesiydi. CDU da, SPD de, Yeşiller de seçim kampanyası sırasında, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) tam üyeliğine karşı olduklarını yineleyerek oy avcılığı yapıyorlardı. Dönemim Almanya Başbakanı ve CDU lideri Angela Merkel, “Türkiye ile Gümrük Birliği Sözleşmesi’ni düşünmüyoruz” demişti.

Haberin Devamı

Gel de bu mantıksızlığı anla

SPD’nin başbakan aday Martin Schulz, Türkiye ile Gümrük Birliği müzakerelerinin durdurulmasını bile istemişti.
Yeşiller de Sol Parti de Türkiye’ye atıp tutuyordu.
Alman politikacıların ve partilerin bu yaklaşımlarına ve açıklamalarına kızan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da katıldığı bir etkinlikte, Almanya’daki Türkiye kökenli seçmenlere CDU’yu da, SPD’yi de Yeşiller’i de desteklememe, onlara oy vermeme çağrısında bulunmuştu.
Hatta “Bunların hepsi Türkiye düşmanı” bile demişti.
Tabii Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Almanya’daki seçimlere müdahale” olarak algılanan bu söylemleri, Almanları da Alman politikacıları da küplere bindirdi.

Haberin Devamı

‘MÜDAHALEYE MÜSAMAHA GÖSTERMEYİZ’
Dönemin Almanya Başbakanı Angela Merkel, “Türkiye kökenliler de dahil tüm Alman vatandaşlarının özgür seçim hakkı vardır. Hiçbir müdahaleye müsamaha göstermeyiz, izin vermeyiz” diyerek tepki gösterdi.
SPD’nin başbakan adayı Martin Schulz da “Erdoğan ölçüyü iyice kaçırdı. Biz özgür ve demokratik Türkiye için mücadele edenlerin daha da çok yanında olacağız” açıklamasında bulundu.
SPD’li Federal Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel de “Bu bizim ülkemizin bağımsızlığına saldırıdır. Erdoğan bu tutumuyla Almanya’daki insanları birbirlerine karşı kışkırtmaktadır. Erdoğan, Türkiye’de özgürlüğü, hukuk devletini, demokrasiyi tahrip etmek istiyor” dedi.
Yeşiller de başka ülkelerin yöneticilerinin de politikacılarının da özgür bir ülke olan Almanya’nın içişlerine karışma hakkı olmadığını vurgulayıp, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tutumuna tepki gösterdiler.
Evet...
Alman Anayasası’na göre herkesin düşüncelerini özgürce ifade etme hakkı vardır.
Ama başka bir ülkenin yöneticilerinin de politikacılarının da Almanya’nın da diğer ülkelerin de içişleri karışma hakları yoktur.
İşte bu nedenle de CDU’nun da SPD’nin de Yeşiller’in de tepki göstermeleri doğaldır.
Ama bu yalnız Almanya için değil, ‘başka ülkeler’ için de geçerli olmalıdır.
Ancak bunun hiç de öyle olmadığı görülmektedir.

Haberin Devamı

‘MUHALEFETİ SEÇİN’
Türkiye’de 14 Mayıs’ta yapılan Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi öncesi, Almanya’da iktidar ortağı Yeşiller, Almanya’da yaşayan Türkiye kökenli seçmenlere “Demokrasi ve hukuk devleti için ağırlığınızı koyun” çağrısında bulundu.
Yani “Muhalefeti seçin” dedi.
Hatta Yeşiller Eş Başkanı Ricarda Lang, sosyal medya hesabından 5 Mayıs 2023 tarihinde saat 10.25’te paylaştığı Tweet’te, “Somut olarak kardeş partimiz Yeşil Sol’u ve ortak Cumhurbaşkanı adayları Kemal Kılıçdaroğlu’nu seçme çağrısında bulunuyorum” satırlarına yer verdi.
Diğer partilerden politikacılar da benzer açıklamalarda bulundu.
Evet...
Bu nasıl anlaşılmalı?
Bu, başka bir ülkenin içişlerine müdahale değil de nedir?
Kısa bir süre önce Berlin’de farklı partilerden Alman milletvekillerinin katıldığı bir etkinlikte, Yeşillerli bir parlamentere “Erdoğan’ın bazı partilere oy vermeme çağrısına ateş püskürdünüz. Şimdi de Alman Yeşiller, sizin partiniz aynısını yapıyor. Buna ne demeli?” diye sordum.
Eveledi, geveledi ve “Ricarda Lang hükümet üyesi değil. Parti lideri olarak konuştu” şeklinde hiç de inandırıcı olmayan bir açıklamada bulundu.
İşte bu mantığı, daha doğrusu ‘mantıksızlığı’ anlamak mümkün değildir.
O nedenle ben de biraz da ironik bir şekilde “Erdoğan da Cumhurbaşkanı olarak değil, AK Parti Genel Başkanı sıfatıyla öyle bir çağrıda bulunmuştur herhalde” dedim.

Haberin Devamı

SIRADAN BİR MİLLETVEKİLİ DEĞİL
Türkiye’deki seçimlerin ertesi günü düzenlenen basın toplantısında hükümet sözcüsüne hükümetin ve Başbakan Olaf Scholz’un seçim sonuçlarını nasıl değerlendirdiği soruldu.
Herhangi bir yorumda bulunmak istemediğini söylemekle yetindi.
Ben de daha önceki yıllarda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya’daki Türkiye kökenli seçmenlere bazı partilere oy vermeme çağrısına sert tepki gösterildiğini hatırlatarak, Yeşiller’in Almanya’daki Türk seçmenlere Türkiye’deki Yeşil Sol Parti’yi ve muhalefetin ortak adayını destekleme çağrısını hükümetin nasıl değerlendirdiğini sordum.
Hükümet olarak partilerin ve parlamenterlerin yaklaşım ve tutumlarını değerlendirmedik istemedikleri yanıtını verdi.
İyi de, Ricarda Lang ‘sıradan’ bir milletvekili değil.
Yeşiller 8 Aralık 2021’den beri Almanya’da iktidar ortağı.
Ricarda Lang da Yeşiller’in Eş Başkanı.
İktidar ortağı bir partinin liderinin açıklamalarının, yaklaşımı ve tutumunun hükümet için niye bağlayıcı olmadığını bir türlü anlamış değilim.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!