Çifte vatandaşlık güzel, ama tasarıda eksikler var

ALMANYA Türk Toplumu (TGD) Eş Başkanı Gökay Sofuoğlu, vatandaşlığa geçişteki bazı şartların muğlakta bırakıldığını söyledi ve bunun bir kesimin vatandaşlığa geçişini engelleyebileceğine dikkati çekti: “Almanya’daki Türk toplumu, Bakanlar Kurulu kararının bir parçası olan çoklu vatandaşlığın getirilmesini ve asgari ikâmet süresinin kısaltılmasını memnuniyetle karşılamaktadır. Ancak taslakta yer alan birçok yeni husus, takdir yetkisinin kapsamını genişletmekte ve zaten aşırı yük altında olan vaka çalışanlarına daha fazla yük getirmektedir. Tasarının Federal Meclis tarafından bu haliyle onaylanmasıyla keyfiliğin önü açılmış olacak. Keyfilikten bahsediyorum, çünkü ilk olarak neyin ‘antisemitik’ ya da ‘ırkçı’ bir eylem ya da ‘kadın-erkek eşitliğinin göz ardı edilmesi’ anlamına geldiği ve bunların hangi noktada dışlama kriteri haline geldiği hâlâ belirsiz. İkinci olarak, bekar ebeveynler, engelliler ve devlet yardımı alan öğrenciler, takdire bağlı vatandaşlığa kabul denilen uygulamadan yararlanmak zorunda kalacak. Çünkü mevcut durumda bu kişilere vatandaşlığa kabul hakkı verilmeyecek. Tüm siyasetçileri, resmi makamlardaki durumu dikkate almaya çağırıyorum. Memurlar zaten başvurulara yetişemiyor. Pratikte daha fazla kontrol ve takdir yetkisi ile başa çıkamazlar.”

‘YORUMLARIMIZ GÖRMEZDEN GELİNDİ’
TGD Eş Başkanı Aslıhan Yeşilkaya-Yurtbay da içerikle ilgili noktalara ek olarak sivil topluma yönelik katılım süreci konusunda da hayal kırıklığına uğradıklarını söyledi: “Sonuçta katılım değil, ne yazık ki, sahte bir katılım söz konusu oldu. Biz ve diğer sivil toplum örgütleri taslağın birçok noktasını eleştirmemize ve kısmen alternatifler sunmamıza rağmen, yorumlarımız hiç dikkate alınmadı. Tamamen görmezden gelindi. Özellikle de böylesine önemli bir yasada gerçek bir katılım olmasını isterdik.” açıklamasında bulundu.

‘DEMOKRASİMİZİ GÜÇLENDİRECEK’
Federal Meclis milletvekili Hakan Demir (SPD), Bakanlar Kurulu’nda kabul edilen vatandaşlık yasası reformunun demokrasiyi güçlendireceğini söyledi. Demir, “Gelecekte milyonlarca insan toplumumuza aktif olarak katılabilecek, oy kullanabilecek ve seçilebilecek. Bu, modern bir göç ülkesi olma yolunda atılmış bir adımdır. Gelecekte insanlar sadece beş yıl sonra, hatta özel durumlarda üç yıl sonra vatandaşlığa geçebilecekler” dedi. Yeni yasanın ‘çifte vatandaşlık’ konusunda adaletsizliği ortadan kaldıracağını da kaydeden Demir, şöyle devam etti: “Çifte vatandaşlık, örneğin tüm AB vatandaşları için Almanya’da uzun zamandır bir gerçek. Reform, bu adaletsizliği ortadan kaldıracak ve çifte vatandaşlığı herkes için bir gerçeklik haline getirecek. 1974’e kadar Almanya’ya göçmen olarak gelen misafir işçilerin artık B1 seviyesine ihtiyacı yok. Bu göçmenler için işleri kolaylaştıracağız. Almanca sınavına girmek zorunda kalmayacaklar. Basit bir sözlü iletişim yeterli olacak.”

‘GENEL ANLAMLA OLUMLU AMA..’
Federal Meclis Hukuk Komisyonu Üyesi Canan Bayram da yasanın genel anlamda olumlu olduğunu söyledi ancak zayıf noktalarına da dikkati çekti. Yeşiller milletvekili Bayram, “Ne yazık ki taslak, özellikle geçim güvencesi konusunda zayıflıklar da içermektedir. Örneğin, geçim güvencesine ilişkin katı şart, bazı kişileri kendi kusurları olmaksızın vatandaşlığa kabul edilme hakkından mahrum bırakmaktadır. Örneğin, tek başına çocuk yetiştirenler, engelliler ya da düşük emekli maaşları nedeniyle sosyal yardım alan emekliler bu kapsamda değerlendirilebilir. Önümüzdeki parlamento sürecinde bu durumdan etkilenenler için iyileştirmeler sağlamak üzere çalışacağız” diye konuştu.