CDU’lu Merz’e açık mektup

Güncelleme Tarihi:

CDU’lu Merz’e açık mektup
Oluşturulma Tarihi: Aralık 03, 2022 11:21

Almanya’da SPD, FDP ve Yeşiller’den oluşan koalisyon hükümetinin Vatandaşlık Yasası’nda köklü bir reforma giderek, Alman vatandaşlığına geçme koşullarının kolaylaştırılması girişimine en yoğun tepki ‘kardeş partiler’ olarak bilen CDU ile CSU’dan geldi.

Haberin Devamı

CDU’lu Merz’e açık mektup
CDU Genel Başkanı ve CDU/CSU Federal Meclis Grup Başkanı Friedrich Merz, “Önce uyum, sonra vatandaşlık” diyerek, hükümetin 8 yıl yerine 5 yıl Almanya’da yasal olarak yaşayan ‘yabancılara’ Alman vatandaşlığı hakkı verilmesi planına ateş püskürdü.
Hatta “Bizim Vatandaşlık Yasamız çoğu ülkenin yasalarından daha modern” diyerek, değişikliğe gerek olmadığını bile savundu.
Henüz 17 yaşındayken 1972 yılında CDU’ya üye olan Friedrich Merz, 1989-1994 yıllarında Avrupa Parlamentosu, 1994-2009 yıllarında da Federal Meclis milletvekilliği yaptı.
2000-2002 yıllarında da CDU/CSU Federal Meclis Grup Başkanlığı.
Ancak 2000 yılında CDU Genel Başkanı olan Angela Merkel, 2 yıl sonra Merz’in de yerine geçti ve altından koltuğunu çekip aldı.
Tabii Merz buna çok bozuldu.
Ama 2009 yılına kadar Federal Meclis milletvekilliğini sürdürdü.
Merkel olduğu sürece partide yükselme şansı görmediği için aktif politikayı bırakıp aynı yıl danışman olarak özel sektöre geçti.
2018 yılında Başbakan Merkel’in CDU liderliğini bırakacağını ve 2021 yılındaki genel seçimlerde aday olmayıp aktif politikadan ayrılacağını ilan etmesi üzerine, Merz yeniden sahneye çıktı.
“CDU liderliğine adayım” dedi.
Ancak Aralık 2018’de düzenlenen kurultayda Annegret Kramp-Karrenbauer karşısında tutunamadı.
Ama inadını sürdürdü.
25 Şubat 2020’de yapılan kongrede Armin Laschet, Jens Spahn ve Norbert Röttgen’e karşı yarıştı.
İkinci turda Armin Laschet CDU Genel Başkanı oldu.
Merz yine de pes etmedi.
22 Ocak 2022’de dijital ortamda yapılan seçimi Helge Braun ve Norbert Röttgen’e karşı açık ara kazanan Merz, nihayet hedefine ulaştı ve CDU Genel Başkanı oldu.

Haberin Devamı

GÖÇMENLERİN İŞİ ÇOK ZOR
Almanca’da “Alle gute Dinge sind drei” (Tüm iyi şeyler güçtür) diye bir özdeyiş vardır.
Bunun CDU için ne kadar iyi olacağını kestirmek zor.
Ama göçmen kökenlilerin işinin hiç de kolay olmayacağı kesin.
2000 yılında “Alman öncü kültürü” söylemiyle toplumsal bölünmeyi körükleyici ve göçmen kökenlileri dışlayıcı bir tutum sergileyen Friedrich Merz, kısa bir süre önce de Ukraynalı sığınmacıların Almanya’dan ‘sosyal yardım’ almak için Ukrayna ile Almanya arasında gidip geldiklerini ileri sürdü ve ‘sosyal turizm’ söylemini gündeme getirdi.
Alman vatandaşlığına geçme koşullarının kolaylaştırılması halinde de ‘sosyal sisteme göçün artacağını’ ileri sürdü.
Yıllardır politikanın içinde olan ve Almanya’nın başbakanlığına soyunmaya hazırlanan Friedrich Merz’e sesleniyoruz;
Sayın Merz, Almanya demokratik bir hukuk devletidir. ‘Sosyal turizm’, ‘sosyal sisteme göç’ gibi söylemler, barış içinde birlikte yaşamı bombalayıcı niteliktedir.
Evet...
Vatandaşlık Yasası birçok ülkenin yasalarından daha moderndir.
Ama aralarında Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Arjantin, Barbados, Brezilya, Kanada, Çad, Şili, Küba, Ekvador, El Salvador, Fiji, Grenada, Guatemala, Guyana, Honduras, Jamaika, Meksika, Pakistan, Fransa, Portekiz, İngiltere, Hollanda, Belçika, Finlandiya, Danimarka, İsveç ve Norveç’in de bulunduğu 55’e yakın ülkenin Vatandaşlık Yasası Almanya’nın yasasından çok daha moderndir.
Bu ülkelerin çoğunda, topraklarında dünyaya gelen göçmen kökenlilerin çocuklarına doğuştan vatandaşlık hakkı verilmektedir.
Bu ülkelerin çoğunda, orada yaşayan göçmen kökenlilere yerel seçimlere katılma, seçme ve seçilme hakkı tanınmaktadır.
Hatta Yeni Zelanda, Malavi, Uruguay ve Şili gibi ülkeler belirli bir süre ülkelerinde yaşayan göçmen kökenlilere genel seçimlere katılma hakkı bile vermektedir.
*
Almanya’da 2035 yılına kadar 7 milyon kişinin emekli olacağından hareket edilmektedir.
Bu boşluğun doldurulması için Almanya’nın başka ülkelerden gelecek kalifiye elemanlara ihtiyacı olacağı da apaçık ortadadır.
Bu sorunun 2000 yılındaki Kuzey Ren Vestfalya (KRV) seçimleri öncesi CDU’nun lider adayı Jürgen Rüttgers’in, Schröder hükümetinin bilgisayar (IT) uzmanı getirilmesi için hayata geçirdiği ‘Green Card’ (Yeşil Kart) uygulamasına karşı “Kinder statt Inder” (Hintliler yerine çocuklar) diyerek sürdürdüğü yanlış ve ucuz politikalarla çözülmesi mümkün değildir.
İşte bu nedenle “Birazcık sağduyu! Birazcık insaf!” diyoruz.

BAKMADAN GEÇME!