Bu ne biçim eşitlik?

Güncelleme Tarihi:

Bu ne biçim eşitlik
Oluşturulma Tarihi: Eylül 26, 2020 16:47

83 milyon nüfuslu Almanya’da 21 milyondan fazla göçmen kökenli insan yaşamaktadır. Yani ülkede yaşayan her 4 kişiden biri, yüzde 26’sı göçmen kökenlidir. Ancak farklı alanlarda göçmen kökenliler hâlâ ayırımcılığa uğramaktadır. Bunu, yıllardır politik sorumluluk taşıyanlar da bilmektedir. Ama bu zaten politikada da böyledir.

Haberin Devamı

Bu ne biçim eşitlik
ALMANYA’da 335 anakent belediye başkanı vardır. Bunlardan sadece 6’sı göçmen kökenlidir. Hıristiyan Demokrat Partili (CDU) Hindistan kökenli Ashok-Alexander Sridharan Bonn’un (Kuzey Ren Vestfalya), CDU’lu İtalyan kökenli Toni Vetrano Kehl’in (Baden-Württemberg), CDU’lu Romanya kökenli Octavian Ursu Görlitz’in (Saksonya), Yeşiller Partili Türk kökenli Belit Onay Hannover’in (Aşağı Saksonya Eyaleti’nin başkenti), Hür Demokrat Partili (FDP) Avusturya kökenli Alexander Putz Landshut’un (Bavyera) ve bağımsız Danimarkalı Claus Ruhe Madsen de Rostock’un (Mecklenburg-Vorpommern) anakent belediye başkanıdır.
Diğer göçmen kökenli anakent belediye başkanları Alman vatandaşı oldukları halde, Claus Ruhe Madsen Danimarka vatandaşıdır.
Ancak Avrupa Birliği (AB) ülke vatandaşları yerel seçimlere katılma ve hem seçme hem de seçilme hakkına sahip oldukları için, Danimarkalı bir iş insanı olan Claus Ruhe Madsen, böyle bir göreve gelmiştir.
*
Evet...
Almanya’da göçmen kökenlilerin oranı yüzde 26’yı bulduğu halde, göçmen kökenli anakent belediye başkanı oranı yüzde 2’nin bile altında kalmaktadır.
Daha da kötüsü, göçmen kökenli anakent belediye başkanları arasında tek bir kadın bile yoktur.
Hem de Alman Anayasası’nın 3’üncü maddesinde “Bütün insanlar yasa önünde eşittir. Erkek ve kadınlar eşit haklara sahiptirler. Devlet, kadın ve erkeklerin eşitliğinin gerçekten sağlanmasını özendirir ve var olan dezavantajların giderilmesi için çaba gösterir. Cinsiyeti, soyu, ırkı, dili, yurdu ve kökeni, inancı, dini ve siyasi görüşleri dolayısıyla hiç kimse mağdur edilemez ve hiç kimseye imtiyaz tanınamaz” denildiği halde.
Yalnız yerel düzeyde değil, eyaletler ve federal düzeyde de bu ‘eşitsizlik’ yıllardır yaşanmakta.
Özellikle eski Doğu Almanya sınırları içinde kalan Saksonya, Thüringen ve Brandenburg eyalet parlamentolarında göçmen kökenli parlamenterin oranı yüzde 2’yi bile bulmamaktadır.
Diğer 13 eyalette de yüzde 4.5’i geçmemektedir.
Federal Meclis olarak bilinen Alman Parlamentosu da bu alanda ‘eşitlikten’ çok uzaktadır.
Federal Meclis’teki 709 milletvekilinden sadece 58’i, yani ancak yüzde 8.2’si göçmen kökenlidir.
Göçmen kökenli milletvekili oranı Sol Parti’de yüzde 18.8, Yeşiller’de yüzde 14.9, Sosyal Demokrat Parti’de (SPD) yüzde 9.8, sağ popülist Almanya için Alternatif’de (AfD) yüzde 8.7, FDP’de yüzde 6.3 ve muhafazakâr kanadı oluşturan CDU ile ‘kardeş parti’ olarak bilinen Hıristiyan Sosyal Birlik Parti’de (CSU) yüzde 2.9’dur.
Aynı ‘eşitsizlik’ kadınlar için de geçerlidir.
709 sandalyeli Federal Meclis’te 221 kadın milletvekili vardır.
Almanya’nın nüfusunun yarıdan fazlasını kadınlar oluşturduğu halde, kadın parlamenter oranı yüzde 31.2’de kalmaktadır.
Oysaki tüzüklerinde en az yüzde 50 kadın kotası olduğu için Sol Partili 64 milletvekilinin 36’sı, yani yüzde 56.3’ü kadındır.
Yeşiller Partisi’nin 63 milletvekilinden 35’i, yani yüzde 55.6’sı kadındır.
En az yüzde 40 ‘kadın kotası’ uygulanan SPD’nin 192 milletvekilinden 81’i, yani yüzde 42.2’si kadındır.
CDU/CSU’lu 311 milletvekilinden ise sadece 77’si, yani yüzde 24.8’i kadındır.
Liberal geçinen FPD’nin 80 milletvekilinden 18’i kadındır.
Sağ popülist AfD’li 91 milletvekilinden de sadece 10’u.
*
İşte bu veriler, Almanya’da ‘kadın kotası’ uygulanmadan, Alman Anayasası’ndaki ‘eşitliğin’ sağlanmasının mümkün olmayacağını ortaya koyuyor.
Hem de çok açık bir biçimde.
Aynı şey göçmen kökenliler için de geçerlidir.
Yani ‘göçmen kökenliler kotası’ uygulaması getirilmelidir.
Aksi takdirde daha yıllarca “Bu ne biçim eşitlik?” demeyi ve yazmayı sürdürmemiz gerekecek.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!