Bu ırkçılık değil de nedir?

Güncelleme Tarihi:

Bu ırkçılık değil de nedir
Oluşturulma Tarihi: Ocak 07, 2023 09:24

Almanya’nın başkenti Berlin, Hamburg, Köln, Frankfurt, Düsseldorf ve Stuttgart gibi büyük kentlerinin yanı sıra bazı bölgelerinde yılbaşı akşamı ve gecesi olaylar yaşandı. Polislere, itfaiyecilere, ilk yardım ekiplerine havai fişekli, taşlı, şişeli saldırılar oldu. Otobüslere, polis araçlarına ve yol kenarlarında park edilen araçlara yanıcı maddeler atıldı.

Haberin Devamı

Bu ırkçılık değil de nedir
ÖZELLİKLE göçmen kökenlilerin yoğun olarak yaşadığı Berlin’in Neukölln ilçesinde havai fişeklerin yol açtığı yangınları söndürmek için müdahale eden itfaiye ekipleri ile güvenliği sağlamak için olay yerine ulaşan polislerin üzerine havai fişekler yağdırıldı.
Hatta tabancalarla ateş edenler bile oldu.
Saldırılar sırasında 33 itfaiyeci ve 41 polis yaralandı.
Olaylarla ilgili olarak Berlin’de 145 kişi gözaltına alındı.
Gözaltına alınanların üçte ikisinin 25 yaşın altında olduğu, hatta aralarında reşit olmayanların bulunduğu açıklandı.
Gözaltına alınanların 18 ayrı milliyetten olduğu, bunların 45’inin Alman vatandaşı, 27’sinin Afgan ve 21’inin de Suriyeli olduğu da.
Gözaltına alınanların hepsi de en geç 48 saat sonra serbest bırakıldı.
Kim tarafından olursa olsun, itfaiyecilere, polislere, ilk yardım ekiplerine dönük saldırıların, araçların, çöp konteynerlerinin ateşe verilmesinin, mağaza, market ve dükkânların camlarının, vitrinlerinin kırılıp dökülmesinin savunulacak ve tasvip edilecek hiçbir yönü yoktur.
Olamaz da olmamalıdır da...

Haberin Devamı

CSU’LU POLİTİKACININ AÇIKLAMALARI
Ancak daha yeni yılın ilk saatlerinde olay çıkaranların çok büyük bir bölümünün göçmen kökenli olduğu haberleri yayılmaya başladı ve Almanya’nın gündemine uyum tartışmaları yeniden yerleşti.
Hatta bazıları “Münih’te görevlilerden kimse yaralanmazken, Berlin’de 74 görevli yaralandı” diyerek, iki kentte yaşayan göçmen kökenlilerin milliyetlerini, ırklarını ve dinlerini bile gündeme getirdi.
CSU’lu genç bir politikacı, “Berlin’e İslam ülkeleri Türkiye, Suriye ve Afganistan’dan 170 bin kişi geldi. Münih’e ise sadece 50 bin. Berlin’e yalnız Suriye ve Afganistan’dan 50 bin kişi geldi. Münih’e ise 13 bine yakın. Berlin’deki en büyük göçmen kökenli grubu 100 binden fazla kişiyle Türkler oluşturmakta. Münih’teki en büyük göçmen kökenli grubu ise 50 binle Hırvatlar. Hırvatların yüzde 90’ından fazlası Katolik ve Protestan’dır. Türklerin yüzde 99’u ise Müslüman” diyerek çok açık bir biçimde dinsel ve ulusal ırkçılık sergiledi.
Saldırıları şiddetle kınayan Berlin’in SPD’li Eyalet Başbakanı Franziska Giffey, suçlulardan hesap sorulmasını isterken, “Bunların hemen hemen hepsi Berlinli çocuklar. Burada doğdular, burada büyüdüler” diyerek sosyal uyumun gerçekleşmesi için daha fazla çaba gösterilmesini savundu. Berlin Eyalet Parlamentosu CDU grubu bir önerge sundu.
Toplam 47 sorudan oluşan önergede, yayınlanan fotoğraflara, videolara ve haberlere göre saldırganların çok büyük bir bölümünün göçmen kökenli olduğuna dikkat çekilerek, “Yakalanan şüphelilerin milliyeti nedir?”, “Alman vatandaşı şüphelilerin ön ismi nedir?”, “Alman vatandaşı olan şüphelilerin başka vatandaşlıkları da var mı?” gibi sorular da yer aldı.
Yani Berlinli CDU’lular bir yerde hem gizli hem de açık ırkçılık sergiledi.

Bu ırkçılık değil de nedir
SINIR DIŞI İSTEYEN BİLE OLDU
Gözaltına alınan şüphelilerin hepsinin de serbest bırakılmasına Almanya’da bazı politikacılar ateş püskürdü.
Yani bir yerde, Almanya’nın demokratik bir hukuk devleti olduğunu, kimin tutuklanıp kimin serbest bırakılacağına Alman politikacıların değil Alman yargıçların karar verdiğini ve vereceğini birden unutuverdiler.
Hatta bazı politikacılar, suç işledikleri saptanan göçmen kökenlilerin önce cezalarını çekmelerini, sonra da ‘geldikleri yerlere gönderilmelerini’, yani sınır dışı edilmelerini bile gündeme getirdiler.
Almanya’da her yıl 1 Mayıs gösterilerinde özellikle başkent Berlin’de aşırı solcular polislere saldırırlar, otomobilleri ateşe verirler.
Önceki yıl ve geçen yıl hükümetin Kovid-19’la mücadele için aldığı sıkı önlemleri protesto için sokaklara dökülen aşırı sağcı ‘Querdenker’ (Aykırı Düşünenler) Berlin’de ve başka kentlerde polislere saldırıp birçoğunu yaraladılar.
Almanya Federal Cumhuriyeti’ni de Alman Anayasası’nı da tanımayan aşırı milliyetçi ‘Reichsbürger’ (İmparatorluk Vatandaşları) mensubu bazı aşırılar, evlerinde arama yapmak isteyen polislere silahla ateş edip yaraladılar.
Alman Anayasası’nın 3’üncü maddesinde “Bütün insanlar yasa önünde eşittirler. Erkek ve kadınlar eşit haklara sahiptirler. Devlet, kadın ve erkeklerin eşitliğinin gerçekten sağlanmasını özendirir ve var olan dezavantajların giderilmesi için çaba gösterir. Cinsiyeti, soyu, ırkı, dili, yurdu ve kökeni, inancı, dini veya siyasi görüşleri dolayısıyla hiç kimse mağdur edilemez ve hiç kimseye imtiyaz tanınamaz” denilmektedir.
Bu ülkede yasal olarak yaşayan, hatta Alman vatandaşı olan göçmen kökenlilerin sınır dışı edilmesini isteyen Alman politikacılar, acaba suç işleyen ‘Aykırı Düşünenleri’ ve ‘İmparatorluk Vatandaşları’nı nereye gönderecekler?
Bu Alman Anayasası’na saygısızlık değil de nedir?
Bu ırkçılık değil de nedir?

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!