Avrupa’da insanlık ölüyor mu?

Güncelleme Tarihi:

Avrupa’da insanlık ölüyor mu
Oluşturulma Tarihi: Mart 30, 2019 10:07

2015 yılı eylül ayı başlarındaydı. Bodrum’dan Yunanistan’a yasa dışı yollardan geçmek isteyen çoğu Suriyeli sığınmacılar, ‘insan tacirleri’ tarafından iki ayrı lastik bota dolduruldu.

Haberin Devamı

Avrupa’da insanlık ölüyor mu
Sahilden uzaklaştıktan bir süre sonra iki lastik bot da battı.
İç savaş yüzünden kendi ülkelerini terk edip, tek hayalleri hayatta kalabilmek olan bu insanlardan 11’i boğularak yaşamını yitirdi.
Ölenler arasında daha çocukluklarını, gençliklerini yaşamamış olanlar da vardı.
Ölenlerden biri 3 yaşındaki ‘Aylan bebek’, diğeri de kendisinden iki yaş büyük erkek kardeşi Galip’ti.
Cesetleri Bodrum yakınlarında kıyıya vurdu.
Aylan bebeğin kumlar üzerine yüzükoyun uzanmış cesedi yürekleri dağladı.
Gazetelerde, dergilerde, televizyon ekranlarında yer alan bu fotoğraf, ‘insanım’ diyenlerin yüreklerinde derin yara açtı.
Avrupa’da birçok sivil toplum kuruluşu (STK) harekete geçerek, deniz yoluyla başka ülkelere geçmek için ölümü bile göze alan bu insanlara yardım edilmesi için kampanyalar başlattı.
Bu girişimleri ses getirdi.
Başta Almanya olmak üzere bazı Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde hükümetler, muhalefet partilerinin de desteğiyle sığınmacıları kurtarmak için gemileri ve gönüllü personeli devreye soktular.
Libya başta olmak üzere Akdeniz’de kıyısı olan birçok ülkeden derme çatma gemilere, botlara doldurulan sığınmacıları kurtarmak için bu gönüllüler gece gündüz demeden gözlerini dört açtılar.
Akdeniz’in azgın sularında batan derme çatma gemilerde, teknelerde, botlarda sulara gömülen birçok sığınmacıyı ölümden kurtardılar.
Ama birçok sığınmacı, ‘insan’ da tüm müdahalelere rağmen kurtarılmayıp yaşamlarını yitirdi.
‘İnsan tacirlerine’ karşı AB’nin devreye soktuğu Deniz Kuvvetleri’nin tüm çabalarına rağmen denizde ölümler önlenemedi.
*
Birleşmiş Milletler’in (BM) verilerine göre 2014’te yalnız Akdeniz’de 3 bin 283 sığınmacı boğularak can verdi.
2015’te 3 bin 782, 2016’da 5 bin 143, 2017’de 3 bin 130 ve 2018 yılında da 2 bin 297 sığınmacı Akdeniz’de sulara gömülerek yaşamını yitirdi.
Yani Akdeniz adeta ‘sığınmacı mezarlığı’na dönüştü.
Akdeniz’de sığınmacı ölümleri hâlâ devam etmekte.
Böyle olduğu halde AB, Libya sahillerinde ‘sığınmacı kaçakçılarına’ karşı mücadele çerçevesinde sürdürülen ‘Sophia operasyonu’ olarak bilinen kurtarma çalışmalarına Deniz Kuvveleri ile önemli katkılarda bulundu.
Ancak bu hafta AB, ‘Sophia Operasyonu’na son verilmesini kararlaştırdı.
Neden mi?
Özellikle Libya üzerinden deniz yoluyla İtalya’ya gelen sığınmacılara AB ülkelerinin çoğunun sahip çıkmak istememesinden.
Genelde İtalya’ya ve başka ülkelere deniz veya kara yoluyla gelen sığınmacıların, nüfuslarına göre AB ülkeleri tarafından paylaşılması öngörüldüğü halde, başta Polonya, Macaristan ve Romanya olmak üzere birçok üye ülke buna yanaşmıyor.
“Kapılarımız sığınmacılara, özellikle de İslam ülkelerinden gelen sığınmacılara tamamen kapalı” diyorlar.
‘Sophia Operasyonu’nun başlatıldığı 2015 yılından beri Kuzey Afrika ülkelerinden 50 binden fazla sığınmacı İtalya’ya ulaştı.
Bunlardan 22 bin 500’ü Alman denizcilerin yardımıyla İtalya’ya kadar ulaşmayı başardı.
Birçok AB ülkesinin bu sığınmacıları ‘paylaşmaya yanaşmaması’ ise İtalyanları çileden çıkardı.
İtalya’nın aşırı sağcı İçişleri Bakanı ve Lig Partisi’nin Genel Başkanı Matteo Salvini’nin baskısıyla AB, Akdeniz’de Deniz Kuvvetleri’nin kurtarma operasyonlarını durdurma kararı aldı.
Yani bir yerde AB, sağ popülist Salvini’ye boyun eğdi.
Yani Avrupalılar, sığınmacılarla dayanışmayı durdurdu.
İşte bu yaklaşımı anlamak mümkün değildir.
İnsanların Akdeniz’in azgın sularına gömülüp canlarını yitirmelerine göz yumulmasını anlamak da, kabullenmek de mümkün değildir.
İşte bu gelişmeler ışığında, insanın aklına ister istemez, “Avrupa’da insanlık ölüyor mu?” sorusu geliyor.

BAKMADAN GEÇME!