Aşırı sağcıların refaha ihaneti
Güncelleme Tarihi:
Federal İş Ajansı’nın resmi verilerine göre Almanya’da şu anda 2 milyon 805 bin işsiz vardır. Aynı kurumun verilerine göre de ülke genelinde 800 binin üzerinde boş işyeri bulunmaktadır. Bu kadar çok işsiz olduğu halde, aranan niteliklere sahip olmadıkları için bu işyerleri doldurulamamaktadır.
2035 yılına kadar da bu sayının 6 milyonu bulacağından hareket edilmektedir.
Hatta Federal Çalışma Bakanı Hubertus Heil, demografik gelişmeler nedeniyle vasıflı eleman açığının 2035 yılına kadar 7 milyonu aşacağını söylüyor.
İşte Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokrat Parti’den (FDP) oluşan koalisyon hükümeti, yaşanan ve yaşanacak eleman sıkıntısının üstesinden gelmek hedefiyle geçen yıl kasım ayında ‘Kalifiye İşgüçü Göç Yasası’nı hayata geçirdi.
Yurt dışından kalifiye eleman getirilmesini kolaylaştırdı.
Matematik, mühendislik, bilişim ve fen bilimleri, enformasyon ve iletişim teknolojisi, çocuk bakımı, sağlık ve tıp sektöründe yaşanan kalifiye eleman sıkıntısının ‘Avrupa Birliği (AB) Mavi Kart’la (Blue Card EU) aşılmasının yolu açıldı.
O KADAR DA KOLAY OLMAYACAK
Federal Meclis’te hükümet partilerinin desteğiyle 8 yıl yerine Almanya’da 5 yıl yaşayanlara, hatta iyi uyum sağlayanlara 3 yıl sonra, kendi vatandaşlıklarını da koruyarak Alman vatandaşlığı verilmesini içeren Modern Vatandaşlık Yasası tasarısı kabul edildi.
En geç mayıs ayında uygulamaya konulacak olan ve ‘çifte vatandaşlığı’ da içeren bu yasa ile de AB ülkeleri dışından daha fazla vasıflı eleman getirilmesi hedeflenmektedir.
Ancak yapılan araştırmalar bunun o kadar da kolay olmayacağı yönünde şimdiden ciddi sinyaller vermektedir.
Federal Çalışma Bakanlığı adına Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından yapılan ve çarşamba günü açıklanan anketlere göre, Almanya’ya gelen kalifiye göçmenlerin yarıdan fazlası ayrımcılık yaşamıştır.
Vasıflı elemanlar Almanya’ya gelmek istedikleri halde bürokratik engellerle karşılaşmakta ve vize almakta zorlanmaktadır.
Aynı anketlere göre, Almanya’ya gelmeyi başaranların yüzde 52’si konut ararken, yüzde 37’si sokaklarda, mağazalarda ya da restoranlarda ayrımcılığa uğramış, yabancı düşmanlığı yaşamıştır.
Gelenlerin yüzde 15’i Emniyet’te, yüzde 23’ü çocuklarının okullarında, yüzde 28’i de iş yerinde ayrımcılık yaşadığını söylemiştir.
Her üç kişiden biri de komşuları ile ilişkilerinde ve yabancılar dairesinde ayrımcılığa uğradığını söylemiştir.
OECD uzmanı Alman vatandaşı Thomas Liebig, “Bu rakamlar gerçekten korkunç” görüşünü vurgularken, “2022-2023 yıllarında üç ayrı anket yapıldı. İlk ankete 28 bin 914, sonuncusuna da 6 bin 275 kişi katıldı ve bunlardan sadece yüzde 7’si yani 427 kişi, Almanya’ya gerçekten gelmeyi başarabildi” diyor.
ALMANYA SON SIRALARDA
Nitekim geçen yıl yapılan ‘InterNationes’ araştırmasında da benzer sonuçlar ortaya çıktı.
Yurt dışında yaşayan ve çalışanların alışkanlık ve trendlerine ışık tutan, yaşam kalitesi, yerleşme sürecinin kolaylığı, iş ve mali imkânları içeren ‘Expat Insider 2023’ raporunda, ‘cazip ülkeler’ sıralamasında Almanya son sıralarda yer aldı.
Meksika birinci, İspanya ikinci sırada yer alırken, Almanya 53 ülke arasında ancak 49’uncu sırada yer bulabildi.
Çünkü yapılan anketlere göre, yurt içinde de yurt dışında da yaşayan insanların çok büyük bir bölümü, Almanların yabancıları sevmediğini düşünüyor.
O nedenle de Almanya’ya kalifiye elemanların akın etmesi beklenmiyor.
Bunda hiç şüphesiz ülkede yaşanan ırkçılık ve yabancı düşmanlığı da etkili oldu.
Benzer bir gelişmeye bizler 2000’li yılların başında da tanık olduk.
1998 yılındaki genel seçimlerden sonra SPD ile Yeşiller’in Gerhard Schröder başbakanlığında oluşturduğu koalisyon hükümeti, yurt dışından bilgisayar uzmanı getirilmesi için kolları sıvadı.
Hedef ‘Greencard’ (Yeşil Kart) uygulamasıyla 2000-2004 yıllarında Hindistan ve diğer ülkelerden 75 bin bilgisayar uzmanı getirmekti.
CDU’lu Kuzey Ren Vestfalya (KRV) eyaleti muhalefet lideri Jürgen Rüttgers, “Kinder staat Inder” (Hintliler yerine çocuklar) sloganıyla karşı bir kampanya başlattı.
4 yılda ‘Greencard’ yoluyla Almanya’ya sadece 13 bin 41 bilgisayar uzmanı gelebildi.
NİTELİKLİ GÖÇÜ SABOTE ETTİLER
Evet...
Almanya’da hükümet ‘Kalifiye İşgücü Göç Yasası’ ve ‘Modern Vatandaşlık Yasası’ yoluyla yurt dışından yüz binlerce, hatta zamanla milyonlarca kalifiye eleman getirmeyi hedeflerken, sağ popülist AfD’li bazı politikacıların da Alman aşırı sağcıların 25 Kasım 2023 tarihinde Berlin yakınlarındaki Potsdam’da bir villada düzenlediği toplantıya katılıp, ülkede yaşayan milyonlarca göçmen kökenliyi sınır dışı etme ‘Tersine Göç’ (Remigration), hatta bir Afrika ülkesine ‘sürgün’ etme planları yaptıklarının ortaya çıkması her şeyi altüst etti.
Yapılan kamuoyu yoklamalarına göre AfD, Almanya genelinde ‘ikinci güçlü parti’, eski Doğu Almanya sınırları içinde oluşturulan Brandenburg, Saksonya, Saksonya-Anhalt ve Thüringen eyaletlerinde ‘en güçlü parti’ konumuna yükselirken, ülkede yaşayan göçmen kökenlilerin tedirginliği arttı.
Tabii Nazi dönemini anımsatan bu ırkçılık planları, yurt dışından gelmek isteyen kalifiye elemanların kafasını karıştırdı.
AfD’nin ‘Dexit’ (Almanya’nın AB’den ayrılması) politikası ise ülkede yaşayanları olduğu kadar yurt dışından gelmek isteyen kalifiye elemanları daha çok ürküttü.
Yani Almanya’daki aşırı sağcılar ve sağ popülistler, Almanya’ya nitelikli göçü sabote ettiler.
Bu, Alman ekonomisine vurulan büyük bir darbedir.
Bu, Almanya’nın ekonomisine, Almanların ve ülkede yaşayan herkesin refahına ihanettir.