AfD’ye tepkiler çığ gibi

Güncelleme Tarihi:

AfD’ye tepkiler çığ gibi
Oluşturulma Tarihi: Ocak 17, 2024 13:52

Aralarında Alman pasaportu da taşıyan yabancıların geri gönderilmesi planları Almanya’yı ayağa kaldırdı. Aşırı sağcı AfD’ye tepkiler çığ gibi büyüdü. Daha önce cılız seslerle dillendirilen ‘yasak’ tartışmaları artık toplumun her kesiminde konuşulmaya başlandı. Geçen hafta sonu yapılan AfD karşıtı gösteriler ise ülke genelinde devam ediyor. Köln’de “Irkçılığa karşı ittifak” sloganıyla düzenlenen gösteriye yaklaşık 30 bin kişi katıldı.

Haberin Devamı

AŞIRI sağcı ‘Avusturya Kimlikçi Hareketi’nin temsilcilerinden Martin Sellner ve AfD’li bazı siyasetçilerin göçmenleri ülkeden geri göndermek için yaptıkları toplantı, Almanya’da büyük tepki çekti. Köln’de AfD karşıtı gösteriler yapılırken, Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Robert Habeck, AfD’nin Almanya’yı Rusya gibi yapmak istediğini söyledi. Aralarında Federal Meclis Başkan Yardımcısı Aydan Özoğuz, Göç ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Reem Alabali-Radovan, milletvekili Macit Karaahmetoğlu ve Federal İçişleri Bakanlığı Parlamento Devlet Müsteşarı Mahmut Özdemir’in de bulunduğu göçmen kökenli SPD’li 25 milletvekili ise ortak bir mektup kaleme alarak AfD’nin yasaklanmasının gözden geçirilmesini talep etti. Ortak bildiride, “Birlikte duruyoruz, burada kalıyoruz ve kovulmayacağız!” denildi.

AfD’ye tepkiler çığ gibi

Macit Karaahmetoğlu

Haberin Devamı

‘SEYİRCİ KALMAMALIYIZ’
Bildiriye imza atan milletvekili Macit Karaahmetoğlu, Hürriyet’e yaptığı açıklamada, göçmen geçmişi olan insanların son gelişmelerden etkilendiğine dikkati çekerken, birçok insanın güvenlikleri ve gelecekleri konusunda endişe duymaya başladığını söyledi. Karaahmetoğlu, “Nefret bir fikir değildir. Bu nedenle AfD’ye karşı mücadele, toplumun her kesimi tarafından birlikte yürütülmeli. Bu gelişmelere seyirci kalmamalıyız. Aşırı sağcı girişimlere kararlı bir şekilde harekete geçilmesi gerektiğini düşünüyorum ve bu nedenle bildiriye imza attım” dedi.

AfD’ye tepkiler çığ gibi

Nancy Faeser

‘HEP BİRLİKTE AYAĞA KALKALIM’
SPD’li vekillerin bildirisinde şu ifadeler yer aldı: “Correctiv araştırmasının bulguları bizi derinden etkiledi, halk arasındaki korkuları, güvensizlikleri doğruladı ve güçlendirdi. Özellikle ailesinde göçmenlik geçmişi olan bizler, bu ülkede güvenlik ve gelecek konusunda ciddi endişeler taşıyoruz. Bu tehditkâr gelişmelere seyirci kalamayız. Bu ülkedeki pek çok insan demokrasi, özgürlük ve yaşamdan başka hiçbir şeyin tehlikede olmadığını düşünüyor. Birlikte duruyoruz, burada kalıyoruz ve buradan kovulmayacağız! Aşırı sağcı çabalara karşı kararlı bir şekilde harekete geçilmesini talep ediyoruz. Özellikle aşırı sağcı olduğu düşünülen eyalet dernekleriyle ilgili olarak AfD’ye karşı bir parti yasağı prosedürünün incelenmesinden yanayız. AfD’ye karşı parti yasaklama prosedürünün tek başına demokrasi ve insanlığa karşı düşmanlıkla mücadelede çözüm olamayacağının farkındayız. Temel demokratik değerlerimiz tehdit edildiğinde bunun somut ve elle tutulur sonuçları da olmalıdır. Nefret bir fikir değildir. Faşist girişimler, Anayasayı Koruma Dairesi ve cezai kovuşturma makamları için bir konudur. Irkçılığa ve aşırı sağcılığa karşı mücadele tüm toplumun görevidir. Bu mücadelenin birlikte yürütülmesi çağrısında bulunuyoruz. Bu, demokrasimizi, özgürlüğümüzü ve çeşitliliğimizi korumakla ilgilidir. Dayanışmaya dayalı bir Almanya ve kendine güvenen bir demokrasi için hep birlikte ayağa kalkalım.” Doğu Almanya milletvekilleri Karama Diaby, Rasha Nasr ve Ana-Maria Trasnea da bildiriye imza atan milletvekilleri arasında yer aldı.

AfD’ye tepkiler çığ gibi

Robert Habeck

Haberin Devamı

RUSYA’YA DÖNÜŞTÜRMEK İSTİYORLAR
Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser de SWR radyosuna verdiği demeçte AfD’yi yasaklama prosedürünü mümkün gördüğünü belirtti. “Böyle bir adım, mevcut en keskin kılıç olacaktır. Bunu göz ardı etmiyorum” diyen Faeser, engeller çok yüksek olsa bile bunun ‘anayasanın son çaresi’ olduğunu vurguladı. Federal Ekonomi Bakanı Robert Habeck ise AfD’yi sert bir dille eleştirdi. Stern dergisine konuşan Habeck, AfD’nin Almanya’yı Rus tarzı bir otokrasiye dönüştürmek istediğini söyledi. “Sağcı otokratlar cumhuriyetin özüne saldırıyor. Almanya’yı, Rusya gibi bir devlete dönüştürmek istiyorlar. Bunun için sistematik olarak hazırlanıyorlar. Bu nedenle güvenlik makamlarının sistematik olarak harekete geçmesi gerekir. Kanıt toplamalı, alt örgütleri, kişileri, olayları ve açıklamaları yakından izlenmelidir. Suçlular cezalandırılmalı, yasalarımıza uygun olarak ve anayasa temelinde sertlik gereklidir. Bu bir siyasi duruş meselesi değil, hukuk meselesidir. Ancak parti kapatmanın önündeki engeller çok fazla ve başarısız bir prosedürün yol açacağı zarar çok daha büyük olacaktır. Bu nedenle her şeyin kesinlikle mahkeme tarafından kanıtlanmış olması gerekir. Bunu çok dikkatli bir şekilde düşünmelisiniz.”

AfD’ye tepkiler çığ gibi

KÖLN’DE PROTESTO
Almanya genelinde başlatılan AfD karşı gösteriler ise devam ediyor. Berlin ve Leipzig’deki protestoların ardından akşam saatlerinde Köln’de yaklaşık 30 bin kişi aşırı sağcı partiye karşı toplandı. “Irkçılığa karşı ittifak” sloganı altında düzenlenen gösteriye başlangıçta yaklaşık bin kişi katılacağını bildirmişti. Gösteri başlamadan önce bu rakam 7 bin olarak revize edildi. Ancak akşam saatlerinde Heumarkt Meydanı’na akın edenlerin sayısı giderek arttı. Göstericiler, “Tüm Köln AfD’den nefret ediyor!” sloganları attı.

Haberin Devamı

AfD’Lİ ÜYELERDEN NEONAZİ SLOGANLARI
Bayerischer Rundfunk tarafından yapılan araştırma-haber de AfD’nin aşırı sağcı tarafını bir kez daha gözler önüne serdi. AfD’nin Bavyera’daki eyalet kongresinden sonra milletvekilleri ve AfD çalışanlarının yanı sıra sıradan parti üyelerinin bir diskotekte buluştuğu belirtildi. Burada “Almanya Almanlarındır. Yabancılar dışarı” gibi radikal sağcı sloganlar atıldı. Bu slogan uzun süredir Neonazi çevrelerde sıkça kullanılıyor.

ANCAK ANAYASA MAHKEMESİ KAPATABİLİR
Almanya’da parti kapatmak oldukça yüksek kriterlere bağlı. Bir parti sadece Federal Anayasa Mahkemesi tarafından yasaklanabiliyor. Ancak bunun için Federal Meclis, Eyaletler Meclisi ya da federal hükümetin Anayasa Mahkemesi’ne başvurması gerekiyor. Geçmiş dönemde aşırı sağcı parti NPD’nin yasaklanması için dönemin Federal İçişleri Bakanı Otto Schily (SPD) liderliğinde hükümet Anayasa Mahkemesi’ne yasak için başvurmuştu. Ancak dava, başarısız olmuştu.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!