Güncelleme Tarihi:
CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan’ın Rusya ziyaretine eşlik eden Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir ile Savunma Sanayi Başkanlığı (SSB) yöneticilerinden oluşan heyet Rusya’da kaldı. Rus yetkililerle dün masaya oturan İsmail Demir başkanlığındaki heyet, 5’inci nesil savaş uçağı Su-57 için ‘ortak üretim’ teklifinde bulundu. Rus heyeti de uzun vadede F-16’ları envanterden çıkarmayı planlayan Türkiye’ye 4’üncü nesil olan Su-35 uçaklarının satışıyla ilgili bir teklif sundu. Görüşmelerde 4’üncü ve 5’inci nesil uçak projelerinin yanı sıra havacılıkta kapsamlı işbirliklerinin de ilerleyen günlerde ele alınması kararlaştırıldı. Yeni havacılık ve radar teknolojileri kullanılarak üretilen ‘hayalet uçak’ Su-57, çift motorlu ve tek pilotlu bir uçak. Şu ana kadar Su-57’den 11 adet prototip üreten Rusya, uçağın seri üretimine başlandığını açıkladı. Mevcut projeye göre, ilk etapta Rus Hava Kuvvetleri için 76 adet olan uçağın ilk teslimatının 2022 yılında yapılması planlanıyor. Hürriyet, Türkiye’nin Rusya ile Su-57’ye ilişkin görüşmelere başlamasını savunma sanayii uzmanlarına sordu. Rusya ile savaş uçağı konusundaki işbirliğinin mali, siyasi, stratejik ve askeri yönden son derece karmaşık yansımaları ve etkileri olabileceğini belirten Savunma Sanayi Uzmanı Arda Mevlütoğlu da şunları söyledi:
“Su-35’in Türkiye tarafından hazır alımı durumunda, Rus yapımı herhangi bir askeri uçağa yönelik altyapısı, eğitimi ve doktrini olmayan Türkiye için ilk alım maliyetinin daha yüksek olması beklenebilir. Halihazırda envanterindeki tüm milli üretim ve ithal silah sistemleri NATO standartlarında üretilmiş olan Türkiye’nin, Rus yapımı uçaklar için en azından başlangıçta Rusya’dan hazır alım yapması gerekecektir. Milli silah sistemlerinin Rus uçaklarına uyarlanması, bunlardan ateşlenebilecek şekilde üretilmeleri mümkündür ancak doğaldır ki bu, ilave bir geliştirme ve test maliyeti ve süresi gerektirecektir. Aynı durum bakım, lojistik, eğitim ve harekât doktrinleri için de geçerlidir.
HAZIR ALIM YERİNE GELİŞTİRME FORMÜLÜ
Rusya, Su-57 üzerinden geliştirilecek FGFA uçağını Hindistan ile birlikte geliştiriyordu ancak teknoloji transferi, iş payı ve mali konulardaki tutumu Hindistan’ın tepkisine yol açtı ve Hindistan projeden çekildi. Benzer bir model ile Türkiye’ye işbirliği teklifi yapılması olasıdır. Su-57’nin ya da Su-35’in hazır alım şeklinde alınmaları mümkün. Ancak Türkiye’nin uçak ihtiyacı sayıca fazla olacaktır. Bu durumda hazır alım mantıklı bir yöntem olmayacaktır. T129 ATAK projesindeki gibi, mevcut bir platformun yerli ve milli sistemlerle donatılması gibi bir formül gündeme gelebilir. Bu durumda geliştirilecek uçakların hizmete girmesi biraz daha uzun olacaktır. Bir başka formül, Rusya’nın MMU (Milli Muharip Uçak) projesinde bir partner olarak devreye girmesi olabilir. Bu, MMU’da ihtiyaç duyulan alt sistem ve teknolojilerde işbirliği olabilir. Böyle bir modelin kurgulanması, iş payı, finansman, yol haritası, proje takvimi gibi konuların müzakere edilmeleri ve karara bağlanmaları doğal olarak zaman alacaktır.”
‘PİLOTLARIMIZ NATO SİSTEMİNİ BİLİYOR’
- Su-57’nin henüz tamamlanmış bir uçak olmadığına dikkat çeken Savunma Politikası Analisti Turan Oğuz, şunları söyledi: “Hâlâ geliştirme aşamasında. Rusya kendi ordusunun kullanacağı modeli satmıyor. Temin edilebilecek uçak, ihraç modeli Su-57E olur, tıpkı S-400’de olduğu gibi. İşin bir boyutu da Türkiye bir NATO ülkesi ve böyle bir uçağın envantere girmesi demek, TSK’nın eğitiminden tutun da uçaklarda kullanılacak altyapıya ve bileşenlere kadar çok sayıda kalemde yeni harcamalar ve yeni altyapı çalışmaları yapılması demek. Pilotlarımız NATO sistemini biliyor, Rus sistemini bilmiyor, yoğun ve uzun süreli eğitimler almalı. Uçağı bugün hazır alsak dahi, başlangıç harekât kabiliyeti için en az 3-4 yıllık bir süre gerekir. Bizim Su-57E’yi kullanmamız için en optimum süre 5 ila 7 yıldır.”