4+4+4 eğitim sisteminde değişiklik olmayacak

Güncelleme Tarihi:

4+4+4 eğitim sisteminde değişiklik olmayacak
Oluşturulma Tarihi: Nisan 04, 2015 12:12

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, kamuoyunda 4+4+4 olarak bilinen 12 yıllık zorunlu eğitim sisteminde değişiklik yapılacağı iddialarıyla ilgili, "Herhangi değişiklik yapmayı hiçbir şekilde öngörmedik, söylemedik, konuşmadık, açıklamadık. Böyle bir şey yok. 4+4+4 başarıyla sürüyor. Yok '5 yıl olacak', yok '3 yıla inecek' filan, bu söylentilerin nereden çıktığını da bilmiyoruz" dedi.

Haberin Devamı

Anadolu Ajansı Editör Masası'na konuk olan Bakan Avcı, "4+4+4 sisteminde değişiklik yapılacağına ilişkin iddialar bulunuyor. Bu konuda çalışmanız var mı" sorusu üzerine, 4+4+4 düzenlemesinin oturduğunu söyledi.

4+4+4 eğitim sisteminde değişiklik olmayacak
"NİSAN AYINDA ÖĞRETMEN ATAMASI YOK"

"Bununla ilgili herhangi değişiklik yapmayı hiçbir şekilde öngörmedik, söylemedik, konuşmadık, açıklamadık. Böyle bir şey yok. 4+4+4 başarıyla sürüyor" diyen Avcı, şöyle devam etti:
"Yok '5 yıl olacak', yok '3 yıla inecek' filan, bu söylentilerin nereden çıktığını da bilmiyoruz ama şunu tahmin ediyoruz, Milli Eğitim Bakanlığıyla ilgili çok ciddi, çok sistemli bir dezenformasyon kampanyası yürütülüyor. Özellikle belli bir grubun yayın organlarında, her gün çok sistemli, Milli Eğitim Bakanlığında işlerin iyi yürümediği, milli eğitimin çöktüğü, milli eğitim sisteminin değiştiği, yaz boz tahtasına dönüştüğü algısını uyandırmaya yönelik çok kasıtlı düzmece haberler ve yorumlar çıkıyor. Fakat bütün gayretlerine rağmen bazı günler, herhangi şekilde bir kenarından tutulabilir düzmece haber inşa edilebilir şeyler bulamadıkları zaman kendileri oturup senaryo üretiyorlar. Bunun onlardan bir tanesi olduğunu zannediyorum."

Avcı, bu konuda bir değişikliğin hiçbir şekilde konuşulmadığını, tartışılmadığını, söylenmediğini vurguladı.

Üniversiteye giriş sınavı

"Üniversiteye giriş sınavlarının yılda birden fazla yapılması çalışmalarına" ilişkin soru üzerine de Avcı, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulunun AK Parti iktidarından önce bazen 2-3 yılda bir toplandığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde ise toplantıların her yıl düzenli yapıldığını anımsattı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun başkanlığında da bu toplantıların düzenli devam ettiğini vurgulayan Avcı, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulunda 3 yıl önce TÜBİTAK'ın, YÖK'ün, ÖSYM'nin, Milli Eğitim Bakanlığının ve ihtiyaç duyulacak başka kuruluşların da katkılarıyla, "üniversiteye giriş sistemini daha rasyonel zemine oturtmak için çalışmalar yapılması" kararı alındığını hatırlattı.

Bununla ilgili çalışmaların YÖK'te sürdüğünü ve başka ülkelerdeki uygulamaların araştırıldığını belirten Avcı, şu görüşlerini paylaştı:
"Bunları söyledikten sonra, şöyle bir haber çok haksızlık olur, 'Üniversite sistemi sil baştan', 'Üniversiteye giriş yeniden değiştirildi.' Hayır. Ne tür iyileştirmeler yapılabilir, ne tür düzenlemelerle daha adil, daha rasyonel bir yerleştirme sistemi kurulabilir, bununla ilgili araştırma, tartışmalar yapılıyor, yapılmalıdır da. Ama hiçbir öğrenci şu endişeye kapılmamalı, 'Şimdi lise son sınıftayım. Acaba önümüzdeki sene üniversiteye girişte bir değişiklik olur mu' Hayır. Hiçbir lise öğrencisi, üniversiteye girişte, tam da üniversiteye gireceği yıl bir sürprizle karşılaşacağı duygusuna kapılmamalı. Bunlar önceden dereceli olarak, öğrenciler, öğretmenler, veliler önceden bilgilendirilerek, 'Bak 2 sene sonra şöyle bir düzenleme yapılacak, ona göre tedbirimizi şimdiden alalım, okullar, veliler, öğrenciler olarak alalım.' Bunu söz gelimi söylüyorum. Sürpriz yok. Önceden bilgilendirilecek. Böylece hiçbir öğrenci 'Buna hazırlıklı değildim, bu da nereden çıktı' demez."

"30 Mart itibarıyla 2 bin 9 dershane müracaat etmiş"

Bakan Avcı, "3 bin 460 dershaneden kaçının dönüşüm için başvurduğuna" ilişkin olarak, başvuruların geçen yıl 2 Haziran'da fazlar halinde başlatıldığını söyledi.

İlk fazda 327, ikinci fazda 240, sonra da 182 ve 885 dershanenin müracaat ettiğini anlatan Avcı, böylece ilk dört dönemde bin 634 dershanenin dönüşüm programına kabul edildiğini belirtti.

Devam eden beşinci başvuru döneminde de, bugün itibarıyla 375 dershanenin başvurduğunu dile getiren Avcı, "Böylece 30 Mart itibarıyla 2 bin 9 dershane dönüşüm programına müracaat etmiş. Bunların bin 836 tanesi dönüşüm programına kabul edilmiş" bilgisini paylaştı.

"Bu gecikmeyi de ona yorarak..."


"Müracaat sayılarına ve tarihlerine baktığınız zaman orada çok enteresan bir şey görüyorsunuz, birden bire artıyor" diyen Avcı, şöyle devam etti:
"Neden? Çünkü dershanelerle ilgili yasanın iptal edilmesi için Anayasa Mahkemesine yapılmış bir müracaat var. Ve bazı dershane grupları, bu müracaatı yeni öğrenci kaydedebilmek için özellikle kullandılar. Yani velilere ve kamuoyuna şu mesajı verdiler, 'Merak etmeyin, Anayasa Mahkemesinden dönecek, dershaneleri kapatamayacaklar, dönüştüremeyecekler, çünkü Anayasa Mahkemesi bu yasayı iptal edecek.' O nedenle dershaneler de müracaatlarında biraz gevşek davrandılar. Oysa yasa, ne kadar erken müracaat ederse dönüşüm için bir kurum, o kadar çok teşvikten yararlanma imkanı var. İlk müracaat edenler, daha çok teşvikten yararlanıyor, son müracaat edenler daha az teşvikten yararlanıyor."

Buna rağmen başvurularda azalma yaşandığını belirten Avcı, "Ne zamana kadar? Bu sene başına, yani dördüncü fazın başına kadar. Çünkü artık bu işin dönüşü olmadığını, Anayasa Mahkemesinden kendi umdukları türden bir karar çıkmama ihtimalinin ne kadar arttığını görerek, bu gecikmeyi de ona yorarak veya Anayasa Mahkemesi bu yasayı iptal etse bile artık dönüşsüz bir yola girildiğini, kamuoyunda dershane illüzyonunun kırıldığını, dershanelerin olmazsa olmaz kurumlar olmadığının artık kamuoyu tarafından anlaşıldığını gördüler. Dolayısıyla birden müracaatlar artmaya başladı" değerlendirmesinde bulundu.

"Bu yıl da aşağı yukarı aynı ölçekte olur"

Bakan Avcı, "yeni eğitim öğretim döneminde özel okul teşviği alacak öğrenci sayısı ve teşviğin miktarına" ilişkin soruyu yanıtlarken, sayı ve miktarın Maliye Bakanlığının görüşü alınarak kararlaştırıldığına dikkati çekti.

"Aşağı yukarı bu yılki miktar ve ölçekte olabileceğini söyleyebilirim" diyen Avcı, bunun, okul öncesi eğitimde 2 bin 500, ilkokul ve ortaokulda 3 bin, lisede 3 bin 500 lira olduğunu anlattı.

Bu desteğin geçen yıl 200 bin öğrenciye verilmesini öngördüklerini belirten Avcı, "Bu yıl da aşağı yukarı aynı ölçekte olur" diye konuştu.

Geçen yıl teşviğin "devlet okulundan, özel okula geçen öğrencilere verilmesi" koşulu bulunduğunu anımsatan Avcı, bunun TEOG kayıtları sırasında bazı velilerin ciddi zorluklar yaşamasına yol açtığını dile getirdi. Avcı, şunları dedi:
"Öğrenci ve velileri zorluk çektiler. Bu yıl o şeyi kaldırdık, artık özel okulda okuyan öğrenciler de bu destekten yararlanmak için müracaat edebilecekler. Geçen yılki miktarlarda ve ölçeklerde, yaklaşık olarak bu yıl da Maliye ile bir mutabakat sağlayacağımızı düşünüyorum."

"Züğürt tesellisi olarak söylemiyorum"

"Bu yıl TIMSS ile PISA'da Türkiye'nin daha iyi sonuç alacağını düşünüyor musunuz" sorusu üzerine Avcı, "Bu sınavlar, bir zamanlar IMF inspektörlerinin Türk ekonomisi hakkında söyledikleri üç cümlenin, beş cümlenin veya bir sektörle ilgili yorumlarının bütün ekonomiye teşkil edilerek yorumlanması gibi bir yanlış algıya da yol açıyor" değerlendirmesinde bulundu.

Bunların, 15 yaş grubundaki çocuklara yönelik, belli konularda yapılan uluslararası sınavlar olduğuna işaret eden Avcı, Türkiye'deki öğrencilerin bu sınavlarda, uluslararası camiadaki akranlarından daha başarılı olmasını kendilerinin de arzu ettiğini söyledi.

Avcı, "Ama sadece PISA ve TIMSS sonuçlarına bakarak Türk eğitim sisteminin geneli hakkında bir nitelik değerlendirmesinde bulunmak yanlış olur. Şüphesiz o sonuçlar bize o yaş grubunda, o eğitim kademesindeki öğrencilerimizin durumu hakkında sağlıklı bilgi verir, doğru. Ama sadece bu sonuçlara bakarak Türk eğitim sisteminin geneli hakkında bir not gibi görmek yanlış olur" diye konuştu.

Türkiye'nin sıralamalarda istediği yerde olmadığını ama önceki yılki sonuçlarının Türkiye'nin, PISA'ya katılan bütün OECD ülkeleri içinde durumunu en hızlı toparlayan ülke konumunda bulunduğunu gösterdiğini ifade eden Bakan Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu bir defa sevindirici bir şey. Evet, bulunduğumuz yer iyi değil ama eksiğini en hızla kapatan, en iyi toparlayan ülke durumundayız. Daha da sevindirici olanı, bu toparlanma en dezavantajlı kesimlerde görülüyor. Yani Türkiye OECD ülkeleri içerisinde hem en hızlı toparlanan ülke durumunda hem de en dezavantajlı kesimlerini yukarıya taşıma konusunda en başarılı ülke. Bu bir züğürt tesellisi mi? Bunu bir züğürt tesellisi olarak söylemiyorum ama iyi taraflarımızı da görelim ve öğretmenlerimizi de eğitimcilerimizi de daha fazla demoralize edecek yanlış genellemelere girmeyelim diye bunu söylüyorum."

TEOG sınavlarına geçen yıl 1 milyon 300 bine yakın öğrencinin girdiğini anımsatan Avcı, 4 bin 500 öğrencinin de tam puan aldığını dile getirdi.

Bu kez de "Ne oluyoruz, bu kadar adam nasıl tam puan yapar, bir şey mi dönüyor" denildiğini anlatan Avcı, "1 milyon 300 bin kişilik bir kitlede, bir evrende 4 bin 500, her halükarda oluşur. 4 bin, 5 bin, bir yerde kümelenmeler olur. Oradaki başarılı öğrencilerin durumu bile, eğitimin bir zaafı gibi, eğitimde bir zafiyet, sınavların güvenirliği konusunda soru işaretleri oluşturacak bir zafiyet gibi takdim edildi" görüşünü paylaştı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!