GeriSeyahat 18’lik dediğimiz genç kız 34 yaşında iki çocuk annesi çıktı, iddiayı kaybettik
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
18’lik dediğimiz genç kız  34 yaşında iki çocuk annesi çıktı, iddiayı kaybettik

18’lik dediğimiz genç kız 34 yaşında iki çocuk annesi çıktı, iddiayı kaybettik

Lisede coğrafyadan kırık not almama neden olan Endonezya'ya günün birinde gideceğim aklımın ucundan geçmezdi. Uzun zamandır SARS dedikodularıyla piyasaları perişan edilen Uzakdoğu'nun cennet adası Bali ve ziyaretçilerini alışveriş manyağı yapan Singapur'a gitme durumu ortaya çıkınca sevinmedim dersem yalan olur.

Bölgenin sağlık afiyet ve de huzur yönünden hiçbir sorunu olmadığını göstermek için Uzakdoğulu şirketler, tek yumruk olmuşlar. Singapur Airlines'ın daveti, incelemelerde bulunmak, özellikle masaj yaptırmak ve de alışveriş açısından kaçırılmayacak bir fırsat. Böylesine uzun bir yolculuk için uçağın first class koltuklarında oturma imkanı da çıkmışsa, hizmeti de broşürlerdeki Singapurlu güler yüzlü hostesler yapacaksa tereddüt edilir mi?

Yaklaşık 12 saatlik uçuşun ardından Denpasar Havalimanı'ndan Bali'ye giriyoruz. Gümrükte sıkı bir uyarı levhası var: Uyuşturucu bulundurmanın cezası idam! Vaktiyle sütten ağızları yanmış, çanta dolusu eroinle yakalanıp mahkemede ‘‘cezasını bilmiyordum’’ diyen İngilizlerden bıkmışlar galiba.

Adalılar bizi boyunlarımıza çiçekler asarak, şarkılarla karşılıyorlar. Başka bir dünyaya geldik. ‘‘Mevsimlerden yaz mı, kış mı’’ diye soruyorum. Singapur Airlines Genel Satış Acentesi sahibi Alev Gökyıldırım, bu sorudan sonra benimle ilgili yeterli kanaate vardığını söylüyor: ‘‘Buralar ekvatora yakındır, dört mevsim olmaz. Her zaman aynı iklim hüküm sürer...’’

Hava her zaman 27 ve 31 derece arasında değişirmiş. Böylesine net bir cevaba, ‘‘yani buralarda palto giyilmez mi’’ gibi dahice ikinci yeni bir soruyla karşılık veriyorum. Alev Bey, ya sabır çekerek günlerin de standart olduğunu söylüyor. Güneş her zaman aynı saatte doğar aynı saatte batarmış. Saatlerini ileri, geri almak gibi bir kaygıları da yokmuş.

ONLARIN SATTIĞI UYUŞTURUCU SAHTE

Uzun uçak yolculuğunun ardından hemen bir masaj salonuna giriyorum. Güzel kokuların hakim olduğu mekanda 25 dolara bir saatlik masaj yol yorgunluğunu üzerimden alıyor. Bali, Endonezya'daki yaklaşık 17 bin adadan en turistik olanı. Hindu inancına sahip insanların yoğun olarak yaşadığı bir yer. Etrafta gergin ve de sinirli insan görülmemesinin en büyük nedeni bu olsa gerek...

Alışveriş ve eğlence için Kuta iyi bir adres. En afili markaların yer aldığı Kuta'nın alışveriş caddesinde 'telmaşa' tabir edilen sahte ürünleri bulmak da mümkün. Caddede yürürken mühim bir çelişki de yaşanıyor. Havalimanı girişindeki ‘‘uyuşturucunun cezası ölümdür’’ uyarısına karşın, sokak başlarındaki profili kayık tipler, peynir ekmek satar gibi ‘‘uyuşturucu ister misiniz’’ diye soruyorlar. Durumu Bali Emniyet Müdür Yardımcısı I. Suwena'ya soruyoruz. ‘‘Haa onlar mı? Merak etmeyin sattıkları uyuşturucu sahte’’ diyor.

Gece için Hard Rock Cafe uygun adres. Sörf yapmaya buraya gelen Avustralyalı turistlerin, sahnenin etrafındaki adalı kızları kapmak için çaba sarf etmelerine hiç gerek yok...

İlla barlar sokağına gitmek isteyenler soluğu Jl Abimanyu Seminyak adresinde alıyorlar. Java ve Lombok adasının kızları bu sokağı kendilerine mekan seçmişler. Sarışın bir Fransız kız, adalı kızlara fettanlıkta fark atmaya çalışıyor. Adalı bir gençle dans ederken uzun saçlı bir Batılı turiste göz kırpınca ortalık karışıyor. Adalı genç belinden çıkardığı bıçağı rakibine doğru sallıyor. Bu arada araya giren başka biri bıçağı tutunca eli kesiliyor. Anlıyorum ki racon her yerde aynı.

FIKRA EKİBİ KULÜPTE

Uzakdoğu'nun en afili memleketlerinden biri olan Singapur'daki yaşam disiplinini gördükten sonra kıskanıyorum ama bir yandan da ‘‘iyi ki burada yaşamıyorum’’ demek geçiyor içimden. Sigarayı sokağa atmak yasak, tükürmek yasak, bağırıp çağırmak yasak... Kravat takıp işadamı gibi dolaşmak beni bozar. En güzeli geceyi bekleyip eğlencenin içinde kaybolmak. Adres hemen kendini belli ediyor.

Singapur'da ne yapılırsa yapılsın işin bir ucu mutlaka Orchard Caddesi'ne çıkıyor. Taksi şoförünün tavsiyesiyle gecenin en sağlam yaşanacağı adrese geliyorum. Gece yarısına doğru kaldırımdaki jartiyerli bacakların sayısı artıyor. Dekolte giysilerin yoğunlaştığı alışveriş merkezinin önünde indiriyor şoför. Orchard Towers 400 numarada. Mağazalar kapanmış, gece mekanlarının neonları parlıyor. En üst kattaki Top On adlı mekana giriyorum. Fotoğraf makinelerim emanete alınıyor. Birbirinden alımlı kadınlar ellerindeki içki kadehleriyle dans ederken etrafı süzüyorlar.

Ağızları açık bir şekilde kızlara bakan iki İngiliz'le hemen kanka oluyorum. Ne olur ne olmaz. İşin raconu, dans eden kızların yanına aynı tempoyla yaklaşmak ve muhabbeti koyulaştırmak. Gecelik fiyatlar söylenenin aksine çok yüksek. 800 dolardan kapıyı açıp, en fazla 300 dolara iniyorlar. İngiliz kankalarımla birlikte fiyatları kırmaya çalışıyoruz. Bir grup kız bizi gözlerine kestiriyor. Biz 150 dolarda diretiyoruz. Bizim paraları çantada keklik gören kızlar son kez etrafta fiyatlarını yükseltmeye çalışırken bizim de ortalıktan kaybolmamızı engellemek için cilvelerini eksik etmiyorlar. Bu durumdan biz de makara mevzular çıkarıp İngiliz arkadaşlarla şakalaşıyoruz. Kişi başına milli geliri 25 bin dolar olan ülkenin nimetlerinden 150 dolara faydalanmak da çakallık. Tam fıkra: İki İngiliz'le bir Türk gece kulübüne gitmişler hesabı...

TURİSTE KÖTÜ DAVRANANA CEZA

Bir de alt kata bakalım, diyoruz. Adı İpanema Club. Bir şekilde fotoğraf makinesini içeri sokabiliyoruz. Fiyatlar bir anda düşüyor: 150 dolar. İngilizler perdeleme yaparken ben de çaktırmadan fotoğraf çekiyorum. Uzakdoğulu küçük kızların sırrını da öğreniyoruz: 18 yaşında olduğuna iddiaya girdiğimiz genç kız 34 yaşında iki çocuk annesi çıkıyor. Çoğu Tayland'dan gelmiş. İki ay çalışıp çocuklarının nafakasını çıkarıyormuş. Ekip olarak son kararı veriyoruz. Uzakdoğulular küçük görünümlü büyük kadınlar. Türk olduğuna kanaat getirdiğim iki kişi fotoğraf çektiğimizi görünce üzerimize doğru gelmeye başlıyor. Sağlam bir çıngar çıkmak üzereyken alttan alarak kulüpten tüymek durumunda kalıyoruz.

İngiliz arkadaşlardan biri bira almak için verdiği kredi kartını içeride unutmuş. Hızlıca geri dönüyoruz. Kapıdaki görevli bizi görünce panik içinde bağırıyor. Önce tereddüt ediyoruz. Ama kredi kartı bu. Açıkta kalmış bir kredi kartından tehlikeli ne olabilir, diye yaklaştığımızda İpanema Club'ın patronu özürler dileyerek bizi aradığını söylüyor. Derhal birer bira ısmarlıyor ve kredi kartını veriyor. Öğreniyoruz ki Singapur'da turizmi baltalayacak en ufak bir falsonun da ağır cezası varmış. İşyeri bir daha açılmamak üzere kapatılabiliyormuş.

Singapur gibi en sakat yerlerinde bile güvenle dolaşılabilen kaç yer var? Sonuç olarak SARS virüsü sayesinde yüzde 70'lik müşteri kaybını karşılamak için var gücüyle çalışıyor. Adamlara helal olsun. Singapur'u gördükten sonra ben bu SARS virüsünün de samimiyetinden şüphe etmeye başladım doğrusu.

Gerçekten böyle bir virüs var mı?

BALİ'NİN ESAS MÜŞTERİSİ AVUSTRALYALILAR

Endonezya'nın Bali Adası, dünyanın en eski turizm köşelerinden biri. Turistler arasında Avustralyalılar birinci sırada yer alıyor. Hem sörf yapmak, hem de doyasıya eğlenmek için Bali'ye geliyorlar.

HARD ROCK CAFE EN GÖZDE MEKAN

Hard Rock Cafe Bali'nin en afili gece mekanı. Biri saat 19.00- 23.00 arası açık, diğeri 23.00-04.00 arası açık iki kulüp. Avrupa'nın ikinci lig müzisyenlerinin sahneye çıktığı kulüpte çocuklu aileler de eğlenebiliyor.

TÜM YOKSUL KADINLAR BALİ'YE GELİYOR

Gecenin ilerleyen saatleri Santafe'de ortam süper. Orkestralar ortalığı coşturmuş. Endonezya'nın yoksul adalarından gelen kadınlar, gecenin sonunda paralarını alabilecekleri birer kavalye bulma derdinde.
False