112 köprülü, binbir cüceli Venedik

Bugüne kadar Türkiye ve yurtdışında 40 şehir gezdim. Gezginliğimi aileme borçluyum. 40 günlükken annemin kucağında çıkmışım ilk yolculuğa. Mersin’den İstanbul’a gelmişiz. 19 yaşımda kendi planladığım ilk gezimde Mersin’den sahil yoluyla Didim’e gitmiştim. Yolculukta bir kez daha ülkemin doğasına hayran oldum. 2007’de, Erasmus öğrenci değişim programıyla bir yıllığına Vroslav’a gittim. Opole’li bir arkadaşım "Varşova köyken biz şehirdik" demişti. Tarihini de merak ediyordum. Geçen ağustosta fırsatı değerlendirip, trenle bir saat uzaktaki bu şehre gittim.

GEÇMİŞTEN KALAN BÜYÜ GİBİ

Her ülkenin gizemli bir bölgesi vardır. Vroslav da Polonya’nın Venedik’i ve gizem bölgesi. Tarihi, kültürüyle ülkenin gurur kaynağı. 10. yüzyılda kurulmuş. Odra Nehri’nin çevirdiği adalar üstüne kurulu. Ülkenin dördüncü büyük şehri. Toprağına ayak basanı adeta büyülüyor.

İkinci Dünya Savaşı’nda büyük bölümü hasar görmüş. Geçmişin ışığında yeniden inşa edilmiş. 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası’ndan sonra çok daha popüler olacak. Vroslav ne Varşova gibi bürokratik, sıkıcı ne Krakov gibi turistik merkez ne Lodz gibi sanayi kenti ne de Czestochowa gibi dini öğeler üstüne kurulmuş bir şehir. Sokaklarında yürürken İstanbul, Prag’daki gibi bir his yarattı bende.

CÜCE HEYKELİ MARATONU

300 yıllık üniversitesi, 13 akademisiyle bir öğrenci şehri Vroslav. Yüz binin üzerinde öğrenci nüfusu şehre dinamizm getiriyor. Leh şehri olarak kurulmuş. Tarihi boyunca Çek, Avusturya, Prusya, Alman egemenliğine girmiş. 1945’te tekrar Polonya’ya katılmış. Almanlar damgalarını vurdukları kent için hálá "Breslau" adını kullanıyor. Sınıra 160 kilometre uzaklıkta olduğu için şehrin her sokağı Alman turist dolu.

Ostrow Tumski (Kathedral Adası) kentin 112 köprüyle birbirine bağlanan 12 adası arasında en büyüğü. UNESCO Dünya Kültür Mirası listesindeki Centennial Hall, ikiz kuleli eski katedral, Raclawice Savaşı zaferinin şerefine yapılan 120 metrelik panoromik resim, Japon Bahçesi, 14. yy’dan kalma Aziz Elisabeth Kilisesi, belediye binası Ratusz şehrin görülmesi gereken yerleri.

Vroslav’ın cüceleri meşhur. Sihirli güçlere sahip, yeraltında yaşayan efsanevi kahramanların heykelleriyle dolu şehir. Her sokakta bir cüce heykeli saklı. Şehrin en eski sokağı (Kasap Sokağı) bugün el sanatları merkezi. Porselen, cam hayvan bibloları, heykelleri dikkat çekici. Sokağın geçmişini hatırlatmak isteyen müşteriler bir dükkandaki büyükbaş hayvan heykelinin yanına "Onuruyla kesilen hayvanlar" yazısını iliştirmiş. Yeraltından çıkan cüce heykelini de burada görebilirsiniz. Şehrin arka sokaklarında sosyalizm günlerinden kalma gri bloklar yer alıyor.

HALKI SICAKKANLI

Tramvay sayesinde ulaşım kolay. AB’ye girdikten sonra yaklaşık 2 milyon Leh yurdunu terk etmiş. Boşalan Vroslav belki de bu nedenle turistleri, öğrencileri bağrına basıyor. Diğer şehirlerdeki yabancılara yönelik dışlama görülmüyor. Uluslararası caz, film festivali kentin entelektüel atmosferini canlı tutuyor. Nehir üzerinde, teknelerde düzenlenen öğrenci baloları görülmeye değer.

Katedral kulesinden kuşbakışı manzarasıyla, Piast adındaki birasıyla, parkları, müzeleri, galerileri ve tiyatrolarıyla Orta Avrupa’nın en güzel şehri Vroslav. Bu şehri gezmek bir zevk, yaşamak ise gerçek bir şans.

en sevdiği 5 yer

á İstanbul, á Patara (Antalya),á Viyana, á Paris, á Narlıkuyu (Mersin)

ne yiyor ne içiyor

Yöresel yemek ve içecekler

ne giyiniyor

Spor kıyafetler

nerede kalıyor

Hostelde

kimle seyahat ediyor

Aklını çeldiği arkadaşlarıyla

neyle seyahat ediyor

Uçak ve tren

ne alıyor

Yerel içki, magnet, kartpostal

seyahatte ne okur

Rehber kitaplar, roman

seyahat çantasının vazgeçilmezi neler

Fotoğraf makinesi, müzik çalar, lens kutusu, harita