Çok özlemişiz

Geçen yılın Mayıs ayında Berlin’de, potadan dönen topu alamamış en büyük kupayı evimize götürememiştik… Aradan beş ay geçmiş, çok özlemişiz…

Haberin Devamı

Kızılyıldız- Darüşşafaka:

İkinci yarı başlarken Darüşşafaka koçu David Blatt, Kızılyıldız koçu Radonjic’e;

“Siz pota altında bize çok üstünlük sağladınız; Sizin Kuzmic, bizim Furkan ve Slaughter’i denize döktü…  Delikanlı isen 5 numaraları çıkartalım öyle oynayalım” dedi…

O anda, Kızılyıldız, 44-30 öndeydi…

Kızılyıldız pivotu Kuzmic; Bir devrede, 16 sayı, 9 ribaunt, 3 blok ve 2 asist yapmış, verimlilik puanı 24 idi…

Aynı pozisyonda oynayan Darüşşafaka uzunları Furkan ve Slaughter toplam iki sayı atmış, üç ribaunt almışlardı…

Kızılyıldız koçu; “Ayıp ettin Blatt abi seni mi kıracağım” dedi…

Kuzmic’i çıkardı…

Her iki takımda iki tane 4 numara ile maçın sonuna kadar oynadı…

Oyunun sonu; Kızılyıldız: 70- Darüşşafaka: 73…

Alınacak dersler var…

Her zaman ağabey sözü dinleyen bir rakip koç bulamayız…

Haberin Devamı

Galatasaray-CSKA

CSKA, Galatasaray’ın eksilerini ortaya çıkardı…

Uzunların kırılgan, kısaların iyi atan, kötü tutan olduğu çıktı meydana…

Yeni kuralların problemleri görüldü…

CSKA; Geçen yıl bıraktığı yerden değil bir adım ilerisinden başlamış…

Sezonun favorisi olduklarını net olarak gösterdiler…

Bizlerde; Geçen yıl Fenerbahçe'nin yaptığı işin ne kadar büyük bir iş olduğunu gördük…

Ergin Ataman farklı tür savunmalar ile zaman içinde defansı toparlayacaktır…

Ancak; Maçının sonucunu ve seyircinin tavrını, hakemin verdiği hatalı kararlara bağlarsak; Galatasaray’a yanlış yaparız…

Biliyorum kızacaksınız ancak ben yazmak zorundayım;

Galatasaray kulübü yöneticileri, salonun güvenliğini sağlayacak önlemler almak zorundadır…

Bu şekilde sürdürebilmeleri mümkün değildir…

İşin çözümü de; Ergin Ataman’ın maç sonunda, “Burada konuşmak istemiyorum” dediği sözcüklerde gizlidir…

Ataman bize söylemediğini yönetime mutlak söylemiştir yine söyleyecektir…

Lütfen dikkate alalım…

Bizim takımlar haricinde, Real Madrid-Olympiakos maçını da naklen izledim…

Real Madrid’de final four’un en ciddi adaylarındandır…

Sergio Rodríguez’in eksikliği çok zor dolar ama Randolph, Madrid’in gücüne güç katacaktır… Bu hafta yaptığı smacı sakın kaçırmayın!

 

Haberin Devamı

Fenerbahçe-Brose Bamberg:

 Fenerbahçe henüz bildiğimiz Fenerbahçe değil… Takım yorgun gibi, top istendiği gibi dönmüyor, takım akmıyor. Ancak her sezon başı olduğu gibi o kadar alışkınız ki bu duruma, hiç yadırgamıyoruz… Seyirci, salonu doldurmuştu ancak onlarda henüz formsuzdu. Ya da takımına o kadar güveniyordu ki, “nasıl olsa vites arttıracaklar ve maçı alacaklar” diye bekliyorlardı… Son iki hücuma kadar sessizce beklediler… Baktılar ki gidiyor maç, bir anda gök gürültüsü ile rakibi şaşırttılar… Udoh ile birlikte savunma yapıp maçı aldılar…  

Bamberg bu yıla yine keyif verecek… Tam bir sistem takımı… Süreyi, topu ve emeği çok güzel paylaşıyorlar… Ülkemiz takımlarından birinin başında görmeyi istediğim çok da sevimli bir koçları var…

Haberin Devamı

Baskonia-Efes:

Efes, geçen yıl Final Four oynamış İspanyol takımına, deplasmanda son anda kaybetti… Son top bu kez, Türk takımına gülmedi… Efes’in henüz taşları yerine oturmamış durumda… Umarım geçen yıl olduğu gibi dağınıklık, sezon boyu sürmez…

Baskonia’da, geçen yıldan uzak bir görünüm verdi… “Koş koş” oyununun sonunda maç, rakibin oldu…

Gecenin sevindirici yanı Cedi Osman’ın artık bu seviyenin oyuncusu olduğunu göstermesiydi…

Artık uyuma zamanı gedi derken;

Panathinaikos- Zalgiris Kaunas maçının tekrarı yayınlamaya başladı…

Kapatamadım…

Panathinaikos, Geçen yılın en değerli oyuncularından 2.15’lik Bourousis’i de alarak güçlü bir kadro kurmuş… Onlarda henüz hazır değiller… Esas ilgimi çeken tribünlerin sessizliği oldu… Nedenini bilmiyorum; Fanatik ve ateşli seyircileri yoktu… Maç, son dakikalarda, ev sahibinin galibiyeti ile sonuçlandı…

Haberin Devamı

Şölen Başladı:

Biz bu haftayı dört maçta iki galibiyet ile tamamladık…

Anlattıklarım birinci haftadan aklımda kalanlar… O kadar özlemişim ki, ilk haftada maç izleme kapasitemi aştım ve 6 maçı baştan sona izledim…

Çok uzun bir maratonun başındayız… Daha çok sular akacak, takımlar toparlanacak, sakatlıklar, transferler, dengeler değişecek…

-Bizim hanım televizyonun kumandasını kapacak-

Hiç önemli değil!

Biz; Avrupa’nın en iyi 16 takımını defalarca izleyeceğiz…

Toplam 480 maçlık bir lig serüven var önümüzde…

Bunların 120 sini, bizim takımlarımız oynayacak…

60 adedi ülkemizde olacak…

Dünya’nın çok önemli takımlarını ve yıldızlarını çıplak göz ile göreceğiz…

Haberin Devamı

Sonrasında Play Off maçları ve de İstanbul’da Final Four…

Mayıs ayına kadar sürecek bir serüven bu…

Dileğim, takımlarımızın 21 Mayıs gecesine kadar oynaması…

Heyecanımızın hiç bitmemesi…

Keyifli seyirler…

Yazarın Tüm Yazıları