Takipçim Obama, takip etsin istediğim Cem Yılmaz

Güncelleme Tarihi:

Takipçim Obama, takip etsin istediğim Cem Yılmaz
Oluşturulma Tarihi: Mart 24, 2019 08:30

‘Bizi bize bizden biri gibi’ anlatan paylaşımlarıyla Twitter’ın son dönemde yükselen yıldızı kesinlikle o. Yarı İngilizce-yarı Türkçe yazdığı, mizahi yönü güçlü tweet’lerinin müdavimi olduğumuz Jared Wall’u biraz daha yakından tanımanın vakti geldi.

Haberin Devamı

Hakkında Ekşi Sözlük’te yapılmış “Yok, Türk olmaması mümkün değil. Kesin gerçek adı Alper” yorumu çok isabetli. Onun çoğunlukla ‘Türkilizce’ yazdığı tweet’lerine bakınca böyle hissetmemek imkânsız çünkü. Gramere de dilin ince detaylarına da son derece hâkim. Bağlaç olan eklerin ayrı yazıldığını bizden iyi biliyor, kelime oyunu yaparak kurduğu esprilerle hedefi tam 12’den vuruyor. Mail yoluyla yaptığımız söyleşide Jared Wall’a soruları Türkçe sorduk, cevapları Türkçe yazmasını rica ettik. Sonuç mu? Türk olduğu konusunda hâlâ şüphelerimiz var!
Nerelisiniz, kaç yaşındasınız, eğitiminiz nedir?
- İnsanların düşündüğünün aksine, orijinal Amerikalıyım. Annem ya da babam Türk kökenli filan değil. 35 yaşındayım, İngiliz dili ve edebiyatı mezunuyum. Hayatımda çok yeri gezdim dolaştım. 15 yıl önce yolum Türkiye’yle kesişti. İnsanlarını, kültürünü ve bu ülkeyi çok sevdim, burada kalmaya karar verdim. Burada evlendim, eşim Türk, adı Pelin ve çevirmenlik yapıyor. Bir de Juliet adında, henüz 16 aylık bir kızım var.
m Profilinizde ‘Gazeteci değil’ yazıyor. Ne iş yapıyorsunuz?
- Genellikle insanlar Türkçe bilen, Türkiye’yle ilgilenen, Türkiye hakkında bilgisi olan yabancıların gazeteci olduğunu zannediyor. “Bu adam burayı sevemez, başka niyeti var” diye düşünüyorlar. Gazeteci olmadığım için profilime öyle yazdım. Açıkçası son zamanlarda gazetecilik zor bir meslek olduğundan yanlış anlaşılmak istemedim. Mesleğim öğretmenlik, yaklaşık 15 senedir yapıyorum. Daha önce altı sene İstanbul’da eğitimle ilgili bir şirketim vardı ama şu an özel bir kurumda İngiliz dili ve edebiyatı öğretiyorum.

Takipçim Obama, takip etsin istediğim Cem Yılmaz

Wall’un 16 aylık, Juliet adlı bir kızı var.
‘Aşk-ı Memnu’yla
Türkçe eğitimi
Türkiye’ye ne zaman geldiniz?
- 2004’te Amerika’da üniversite okurken çift anadal yaptım. Bu programla bir süre Boğaziçi Üniversitesi’nde siyasal bilimler okudum. Amerika’daki üniversitemden mezun olduktan sonra Türkiye’ye tekrar gelmek istedim ve burada kaldım. İstanbul’da 10 yıl yaşadım, başka hiçbir şehirde bu kadar uzun kalmadım.
 Gramerinden esprilerine çok güzel kullandığınız Türkçeyi nasıl öğrendiniz?
- Türkçeyi öğrenmeye başladığımda çok hevesliydim. Alıştırma kitapları aldım, insanları Türkçe konuşturdum, günde 6-7 saat ders çalıştım ve 1.5 sene içinde orta seviyeye kadar geldim. Sonra bir televizyon aldım ve ‘Avrupa Yakası’, ‘Aşk-ı Memnu’, ‘Gönülçelen’ gibi Türk dizilerini seyretmeye başladım. Birkaç ay içinde dinleme yeteneğim çok arttı. Konuşma dilinde iyi olduğumu düşünüyorum ama resmi Türkçe eğitimi maalesef alamadım. Lakin bir gün almak isterim.
Türkçede en beğendiğiniz ve beğenmediğiniz kelimeler hangileri? Anadilinize Türkçeden bir kelime katmak isteseydiniz hangisi olurdu?
- Türkçe çok güzel bir dil, o yüzden bu, zor bir soru. Türkçeyi öğrenmeye başladığımda ğ, ü, ö, â harfleri olan kelimeleri sevmezdim çünkü o harfler anadili İngilizce olan insanlar için biraz zor olabilir. Ama şu an en sevdiğim kelimelerin çoğu o harfleri içeriyor. Ne kadar öz Türkçe, o kadar keyifli. Örneğin ‘mâhâzâ’ (bununla beraber, böyleyken, böyleyse de anlamlarına geliyor) diye bir Osmanlıca kelime var. Kullanılmıyor ama çok güzel bir kelime değil mi? İngilizceye bir kelime katmak isteseydim o da ‘olsun’ olurdu. ‘Geçmiş olsun’, ‘afiyet olsun’ gibi kalıplar çok kullanışlı ama İngilizcede yüzde yüz aynı şekilde kullanılan ve bunlara benzeyen hoş kalıplar yok.
Mevlana’nın dediği gibi ‘Come, come,
whoever you are’
 Ailenizden ya da arkadaş çevrenizden Türkiye’de yaşayan başkaları da var mı?
- Evet, geniş bir yabancı çevrem var. Ekonomik ve güvenlik gibi sebeplerden dolayı son üç senede bayağı küçüldü ama hâlâ büyük bir arkadaş grubum var. Ayrıca kardeşim ve annem Türkiye’de yaşıyorlar. Onlar da Türkiye’yi, insanlarını, kültürünü, yemeklerini çok seviyorlar. Annem emekli, kardeşim de özel bir üniversitede öğretmenlik yapıyor.
 Türkiye’de nereleri gördünüz, nerelerde yaşadınız?
- Bayağı dolaştım, 81 ilin yaklaşık yarısını gezdim. Görmek istediğim birkaç yer daha var tabii. Tarihi yerleri çok severim. Antik Hitit şehirleri Hattuşaş ve Çatalhöyük’ü görmek henüz nasip olmadı. Doğu’ya birkaç kez gittim fakat Van ve Kars taraflarında da henüz görme fırsatı bulamadığım yerler var.
Dünyadan ve Türkiye’den ünlü takipçileriniz var mı? Kimler sizi takip etsin isterdiniz?
- Ünlü takipçilerim arasında Barack Obama, Kenan Doğulu, Damla Sönmez, Ece Temelkuran ve Özgür Mumcu var. Beni takip etse hoşuma gidecek isimler arasında ilk aklıma gelenler Cem Yılmaz, Tarkan, Müjdat Gezen, Haluk Bilginer. Ama bence Twitter bir topluluk gibi, herkes katılsın. Mevlana’nın dediği gibi “Come, come, whoever you are” (Gel, gel, ne olursan ol yine gel).
Bugüne kadar en beğendiğiniz post’larınız hangileri?
- Benim sevdiğim ve başkalarının beğendiği post’lar arasında büyük fark olabiliyor bazen. Ben kelime esprilerini, tarih ve kültür hakkında mizah yapmayı çok seviyorum. Bazen bir fikir aklıma geliyor ve kendime diyorum ki “Aaa, bu acayip tutar”. Yazıyorum, gönderiyorum; bir bakıyorum, sıfır tepki. Sonra nötr, önemsiz gibi görünen bir tespit yazıyorum; binlerce like alıyor. Aslında Twitter’den bayağı ders aldım bu anlamda; Türkiye’de yaşayan insanların neleri önemsediğini ya da önemsemediğini daha iyi anlayabiliyorum.

Haberin Devamı

‘Hakan: Muhafız’ dizisi
çıkınca çok heyecanlandım
Türkiye’den dizi, komedi ve yemek alanlarında favorileriniz neler?
Bu soru hakkında sayfalar yazabilirim ama özetlemeye çalışayım. En sevdiğim Türk dizileri ‘Avrupa Yakası’, ‘Şahsiyet’, ‘Aşk-ı Memnu’, ‘Kavak Yelleri’, ‘Muhteşem Yüzyıl’dı. ‘Kim Milyoner Olmak İster’i ve ‘İlk Buluşma’ şaka programını çok seviyorum, kaçırmamaya çalışıyorum. Sporu çok seviyorum ama aktif olarak sadece Amerikan futbolu ve basketbolunu takip edebiliyorum. Size tuhaf gelebilir ama komediden ziyade daha çok macera, süper kahraman filmleri ve dizileri severim. Bu yüzden Netflix’in dizisi ‘Hakan: Muhafız’ çıkınca çok heyecanlandım. Yemeklere gelince... Bu ülkenin doğusundan batısına her yerden o kadar çok bayıldığım Türk yemeği var ki saymakla bitmez. Bu soruyu doğru cevaplamak için bir röportaj daha yapmamız gerekir.

Takipçim Obama, takip etsin istediğim Cem Yılmaz


-If kestane can be a kebap, then anything is possible. Don’t give up on your dreams (Kestaneden kebap olabiliyorsa her şey mümkündür. Hayallerinizden vazgeçmeyin).
-I just took a sarı taksi that dolaştır-ed me for about 1 hour. The final bill was 90.41 tl. I gave him 100, and he had the cüret to ask me if I had 50 kuruş (Bindiğim sarı taksi yaklaşık 1 saat dolaştırdı. Hesap 90.41 TL tuttu. 100 verdim ve bana 50 kuruşum olup olmadığını soracak cüreti vardı).
I’m sorry, Izmir, but boyoz is awful. If we’re talking about a sade dough item for breakfast, pişi boyoza on basar. Yes, I know one is baked and one is fried, I know the history of boyoz, and I know Dostlar Fırını. No, none of that makes boyoz taste better (Özür dilerim İzmir ama boyoz korkunç. Kahvaltılık bir sade hamurdan söz ediyorsak, pişi boyoza on basar. Evet, birinin fırınlandığını, diğerinin kızardığını biliyorum, boyozun tarihini biliyorum ve Dostlar Fırını’nı biliyorum. Hayır, hiçbiri boyozun tadının daha iyi olmasını sağlamıyor).
Takipçim Obama, takip etsin istediğim Cem Yılmaz

Haberin Devamı

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR



 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!