Tahtına da bahtına da küskün

Güncelleme Tarihi:

Tahtına da bahtına da küskün
Oluşturulma Tarihi: Ocak 15, 2023 07:00

Prens Harry birkaç gün önce piyasaya çıkan, ilk cinsel ilişkisinden uyuşturucu kullanımına pek çok kişisel konuyu anlattığı otobiyografisiyle hayatı boyunca içinde tuttuğu ne varsa ortaya döküverdi. Tabii karşılığında 20 milyon dolar aldığı kitapta yalnızca kendine dair itiraflar yok. Kraliyet ailesine dair suçlamalar da var… Kitap daha ilk günden satış rekorları kırsa da İngiliz halkının drama çekecek hali kalmamış gibi görünüyor.

Haberin Devamı

Londra’nın merkezinde, Piccadilly Circus’taki en büyük kitapçılardan Waterstones, 10 Ocak sabahı yüzlerce kişinin kapıda sıra olması umuduyla kepenklerini erkenden açtı. Prens Harry’nin haftalardır beklenen kitabı ‘Spare’ satışa çıkmış, basın mensupları beklenen kalabalığı çekmek için kitapçının önüne konuşlanmıştı. Gelin görün ki kitabı almak için o saatte gelen tek kişi Caroline Lennon isimli bir kadın oldu. İşte İngiltere, Prens Harry’nin kitabının yayımlandığı güne böyle bir hikâyeyle başladı. Elbette kitabı gündeme taşıyan başlıklar bununla da sınırlı kalmadı. Önce şehrin diğer ucundaki küçük bir kitapçı olan Bert’s Books, ‘Spare’i, geçen yılın en çok satan kitaplarından ‘How to Kill Your Family’ (Ailenizi Nasıl Öldürürsünüz) adlı bir kara mizah romanıyla yan yana koyarak satışa çıkardı. Vitrinin fotoğrafı sosyal medyayı birbirine kattı. Ardından ‘Spare’in, dijital formatlarıyla 400 binden fazla satarak çıktığı gün İngiltere’de ‘en çok satan kurgu dışı kitap’ olma rekorunu kırdığı açıklandı. Yayıncısı Penguin Random House’un yöneticilerinden Larry Finlay “Kitabın çok tutacağından hep emindik ama en yüksek beklentilerimizi bile aştı. Bildiğimiz kadarıyla ilk günlerinde bundan daha fazla satan tek kitap diğer Harry’ninkiydi (Potter)” diyor.

Haberin Devamı

Tahtına da bahtına da küskün
Prens Harry ve Megan Markle, üç yıl önce ‘gözlerden uzak’ yaşamak için Amerika’ya yerleşmişti.

Ancak ne tutarsızlıktır ki rekorlar kırdığı söylenen ‘Spare’ daha ikinci gününde pek çok kitapçıda yarı fiyatına satılmaya başlıyor. Bu kitapçılardan birine nedenini sorduğumda, müstehzi bir gülüş eşliğinde “Yarı prense yarı fiyat yakışır” cevabını alıyorum.

Tahtına da bahtına da küskün

Prens Harry’nin sansasyonel kitabı ‘Spare’ çok satılsa da fiyatı ertesi gün yarıya indi.

Haberin Devamı

‘Abim beni itti!’

İngiltere’den birkaç gün önce İspanya’da yayımlanan ve sansasyonel içeriğiyle çok konuşulan otobiyografi, BBC’nin kraliyet muhabiri Sean Coughlan’a göre ‘bir kraliyet ailesi mensubu tarafından yazılan en tuhaf kitap’. Otobiyografisinde; panik ataklarından tutun da ilk cinsel ilişkisini kendisinden büyük bir kadınla yaşadığına kadar pek çok kişisel konuyu açıksözlülükle anlatan Prens Harry, kıyafetlerini bir tür outlet diyebileceğimiz TK Maxx’ten aldığından, kendisini ‘Friends’ dizisindeki ‘Chandler’ karakteriyle özdeşleştirdiğinden ve farklı dönemlerde farklı uyuşturucular kullandığından bahsederek hayatı boyunca içinde tuttuğu ne varsa ortaya döküveriyor.

Haberin Devamı

Tabii karşılığında 20 milyon dolar aldığı kitapta yalnızca kendine dair itiraflar yok. Kraliyet ailesine dair suçlamalar da var: “Yakamdan tuttu, kolyemi kopardı ve beni itti” diyerek abisi Prens William’ı kendisine fiziksel saldırıda bulunmakla suçluyor. Abisinin Meghan Markle’ı ‘zor, kaba ve yıpratıcı’ sözleriyle tanımladığını söylüyor. Kate Middleton’ın düğünden önce Prenses Charlotte’ın elbisesiyle ilgili bir konu yüzünden Meghan Markle’ı ağlattığını anlatıyor. Adeta İngiltere’ye dönmesini sağlayacak tüm köprüleri yakmak ister gibi... Neredeyse hızını alamayıp Türkiye’de bir gündüz kuşağı programına çıkıp “Abim beni itti, yengem karımı ağlattı, üvey annemi zaten hiç sevemedim” diyecek. Oysa aynı Harry, geçen hafta ITV kanalında yayımlanan röportajında “Babamı ve abimi geri istiyorum” demiş, fakat abisi Prens William’ın uzlaşmaya yanaşmadığını da sözlerine eklemişti.

Haberin Devamı

Kitabı çöpe attılar

İngiltere’deki televizyon kanalları ve gazete sayfaları, Harry’nin anlattıklarının yalnızca onun bakış açısını yansıttığını, oysa her olayın iki tarafı olduğunu söyleyen, kitaptaki mantık hatalarını bulmak için yarışan kraliyet muhabirlerinin yorumlarıyla dolu. Belgesel serisi ‘Harry&Meghan’da İngiliz basınını ırkçılık ve ayrımcılıkla suçlayan Prens Harry’den hırsını alamayan gazetecilerin eleştirileri de onlardan geri kalmıyor. Örneğin özgeçmişi olaylarla dolu gazeteci Piers Morgan, Talk TV’deki programında “Ne kadar para verseler de ailene bunu yapmaya değmez” diyerek Prens Harry’nin kitabını çöpe attı. Morgan, iki yıl önce Prens Harry ve Meghan Markle’ın Oprah Winfrey’ye verdikleri röportajın ardından İngiltere’nin en çok izlenen sabah programlarından ‘Good Morning Britain’da Megan Markle’ı yalancılıkla suçlamış, gelen tepkiler üzerine programdaki sunuculuk görevinden istifa etmek zorunda kalmıştı.

Haberin Devamı

Bu olup bitenler karşısında Kensington Sarayı ve Buckingham Sarayı yetkililerinin yaptığı tek açıklamaysa ‘yorum yapmayacakları’. Hatta Prens William ve Kate Middleton, kitap çıktıktan iki gün sonra Liverpool’daki sağlık çalışanlarıyla buluşmaya gitti ve kameralara gülerek (sanki her zamankinden biraz daha fazla) poz verdi.

Harry adeta tüm köprüleri yakmak ister gibi. Oysa daha geçen hafta “Babamı ve abimi geri istiyorum” demişti.

Diana’nın emanetleri

Peki, Prens Harry konusu hakkında halk ne düşünüyor? Öncelikle şunu söylemeliyim ki İngilizlerin, özellikle de orta yaş ve üzeri kitlenin kalbinde Prens William ve Prens Harry’nin yeri apayrı. Çünkü onlar biricik prensesleri Diana’nın kendilerine emaneti. 1997’de annelerinin cenazesinin ardında takım elbiseleriyle yürüyen iki küçük çocuğun hafızalarına kazınan görüntülerini kolay kolay silip atamıyorlar. Belki bu yüzden monarşiyi destekleyen kitle Prens Harry’ye çok kızsa ve ‘Sussex Dükü’ unvanının kendisinden alınması gerektiğini söylese de genellikle cümlelerin sonu “Umarım Harry özür diler ve araları düzelir” diye bitiyor. Tabii şu noktayı da atlamamak gerek: Prens Harry’nin annesi Diana olmasaydı, muhtemelen taht sırasındaki yeri oldukça aşağılarda (şu anda Prens William’ın çocuklarından sonra geliyor ve 5’inci sırada) bir kardeş olarak gölgede kalacak, ne hayatı, ne evliliği ne de söyledikleri bu denli ilgi çekecekti.

Tahtına da bahtına da küskün

Küçük prensler William ve Harry 1997 yılında anneleri Prenses Diana’nın cenazesinde

Öte yandan, Prens Harry’yi samimi bulanların sayısı da az değil. Malum, İngiltere sömürgeci geçmişiyle yüzleşmeye çalıştığı bir dönemden geçiyor. Pek çok kişi monarşinin içyüzüne, ayrımcılıklarına dair şeffaflıkla söylenen her sözü bu yolda atılan değerli bir adım olarak görüyor. İngiliz medyasının, özellikle tabloid gazetelerin sütten çıkmış ak kaşık olmadığı da ortada. Hayattayken Kraliçe II. Elizabeth’ten, şimdi de Kral III. Charles’tan bile sözünü sakınmayan, Prenses Diana’yı felakete sürükleyen bu gazetelerin, Meghan Markle’a karşı açıkça ayrımcılık yaptığı gerçeğini yadsıyamayız. Ancak üç yıl önce gözlerden uzak bir hayat sürmek için Amerika’ya yerleşen Prens Harry ve eşinin huzur içinde yaşamak isteyen bir çiftten çok farklı davrandıklarını düşünenler de çoğunlukta.

Tahtına da bahtına da küskün

Megan Markle, Prens Harry, Prens William ve Prenses Kate Middleton

‘Çok sıkıldık’

Kitabın satışa çıktığı sabah, iş arkadaşımla yaptığımız toplantıda konuşulanlar pub’larda, kafelerde ya da sosyal medyada ağır basan sesleri destekliyor ve herkes bir ağızdan “Bu konudan çok sıkıldık” diyordu. Görünüşe bakılırsa söz konusu peri masallarını andıran bir düğün ya da rengârenk kutlamalar olduğunda eğlenceli bir film gibi kraliyeti izlemekten hoşlanan kitlenin drama çekecek hali kalmamış. Dünyanın gündemi hızla değişiyor, herkes her konuyu hemen tüketiyor. Prens Harry konusu birkaç hafta içinde çekiciliğini kaybedecek, o da anlatacak yeni konular bulana ya da kazandığı milyonlar tükenene kadar gündemi başkalarına devredecek.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!