NFT’nin fendi Picasso’yu yenecek mi?

Güncelleme Tarihi:

NFT’nin fendi Picasso’yu yenecek mi
Oluşturulma Tarihi: Ocak 16, 2022 07:00

Sanat dünyasının gündeminde bir süredir NFT var. Dijital eserlerin blokzincir üzerinden sanatseverlerle buluşması hem sanatçı hem de sanat yatırımcısı için yeni bir kavram. Tabii bu da şu soruyu akla getiriyor: “Fiziksel sanat eseri mi NFT mi daha değerli?” Bu konuyu işin uzmanlarıyla ve sanatçılarla tartıştık.

Haberin Devamı

Geçen yıl mayıs ayında Picasso’nun 1932 tarihli ‘Marie-Therese’ tablosu Christie’s’de düzenlenen açık arttırmayla 103.4 milyon dolara satıldı ve 2021’in en pahalı eseri oldu. Dijital sanatçı Beeple’ın ‘Everydays: The First 5000 Days’ adlı NFT eseriyse şubat ayında 69.3 milyon dolar karşılığında, bir NFT yatırım fonu sahibi tarafından satın alındı.

Rakamlar tam da “Fiziksel sanat eseri mi NFT mi daha değerli? Hangisi daha kârlı bir yatırım?” tartışmasının göbeğinde açıklandı. Borusan Contemporary Müdürü Kumru Eren’e göre henüz bu sorunun bir yanıtı yok: “Hâlâ en pahalı sanat eserlerinin 20’nci yüzyıla damga vuran modernist sanat yapıtları olduğu görülüyor. Bir NFT’nin Picasso’yu tahtından etmesi için daha fazla piyasa hacmine ihtiyacı olduğu kadar düşünsel birikime de ihtiyacı var.”

Haberin Devamı

Düşünsel birikimden bahsetmişken bu kez akla sansasyonel işleriyle tanınan sanatçı Damien Hirst’ün geçen yaz NFT dünyasına tartışmalı girişi akla geliyor. ‘The Currency’ adını verdiği proje kapsamında kâğıt üzerine noktalardan oluşan 10 bin adet el yapımı benzersiz eseri fiziksel ve NFT olarak birlikte satışa çıkardı. Hirst her eser için 2 bin dolar gibi düşük bir rakam belirledi ama bir şartı vardı. 1 yıllık sürenin ardından koleksiyonerler hangi eseri ellerinde tutacaklarına karar verecekti. Eğer NFT’yi tutmak isterlerse fiziksel eser törenle yakılacaktı. Eğer fiziksel eseri tercih ederlerse bu kez de NFT’lerden vazgeçmek zorunda kalacaklardı. Satışın üzerinden bir ay geçtiğinde projenin değeri 25 milyon dolara ulaşmıştı.

NFT’nin fendi Picasso’yu yenecek mi
Beeple’ın 2007’den beri çizdiği resimlerden oluşan ‘Everydays: The First 5000 Days’ adlı NFT’si 69.3 milyon dolara alıcı buldu. Picasso’nun, sevgilisi Marie-Thérèse’i resmettiği tablosuysa 103.4 milyon dolara satılarak 2021’in en pahalı eseri olmuştu.

Dijital deneyim tasarımı şirketi AKQA İstanbul CEO’su Alemşah Öztürk de kendisiyle geçen ay yaptığımız röportajda NFT piyasasının yükseldiğini, herkesin NFT aldığını söylemiş ama risklerine dikkat çekmişti: “Fiyatlar uçtu. Bu yükseliş 6 ay-1 yıl daha sürecek. Sonra düşecek. Bu işe kısa dönem için girenler elenecek. Bunların bir kısmı NFT’den para kaybedecek ve nefret edecekler. Sonra piyasa tekrar yükselmeye başlayacak.”

Haberin Devamı

Peki bugüne kadar fiziksel sanat eseri üreten sanatçılar cephesinde durum nedir? Birçoğu NFT’yi yeni bir mecra olarak görüyor. Hatta aralarında NFT çıkaran da var. Tıpkı Emre Yusufi gibi. “Doğru yol haritası olan koleksiyonlar çok süratli para kazandırıyor koleksiyonere” diyor ve ekliyor: “Ben şahsen bir üretici olduğum kadar bir koleksiyonerim ve NFT’leri alıp satarak güzel yatırımlar yaptığımı söyleyebilirim. Bambaşka dinamikleri olan bir alan burası.”

‘ARAÇ OLARAK KULLANILABİLİR’
David Doğan Levi (Multidisipliner sanatçı)

NFT’nin fendi Picasso’yu yenecek mi

“Sanat pazarında son zamanlarda NFT çok konuşuluyor fakat fiziksel sanatın yerine geçebilecek güveni sağladığı söylenemez. Uzun vadede nelerle karşılaşacağımızı şimdiden tahmin etmek zor. Bana kalırsa NFT’ye olan ilgi, sanatçıları bu yönde iş yapmaya zorlamıyor, sanatçılar sadece NFT dünyasını deneyimliyorlar. Herhangi bir eser herhangi bir yolla seyirciyle buluşabilir. Onu başarılı kılan sanal veya fiziksel olması değildir. Bu nedenle sanatçı NFT’yi araç olarak kullanabilir.”

Haberin Devamı

‘DİJİTALİN GÜCÜ SONUNDA KANITLANDI’
Emre Yusufi (Çağdaş sanatçı)

NFT’nin fendi Picasso’yu yenecek mi

NFT, öncelikle sanatın ayrıca ‘fiziksel’ olarak adlandırılmasına sebep verdi çünkü dijital form ilk defa bu kadar kale alındı ve değer buldu. Bence sanatsal açıdan dijital ve fiziksel ayrımı pek yok. Sanatın kendisinin ne olduğunun önemi var. Fakat NFT’lerin yüksek rakamlara alıcı bulması dijitalin gücünü sonunda kanıtlamasını sağladı.

NFT dünyasının kendine has dinamikleri ve kuralları var. Konu sadece işinizi dijital olarak tasarlayıp ‘blockchain’e yazmanın çok ötesinde… Bugün komünitenin bir parçası değilseniz, o ekosisteme bir katkınız yoksa, NFT dünyasının beklentilerini bilmiyorsanız, sadece bilinen fiziksel işinizi NFT’leştirmiş olmaktan öteye geçmemişsiniz demektir. Ben önce bu dünyayı anlamaya çalıştım ve komünitenin bir değeri olmak için uğraştım.

Haberin Devamı

NFT’nin fendi Picasso’yu yenecek mi
Yusufi’nin ‘Divine Selfie’ eseriyle çekilen selfie’ler bir NFT projesine dönüşmüştü.

NFT eserler taşıdıkları görsel değerler haricinde aynı zamanda spekülatif yatırım araçları. Burada eserin ne olduğundan çok üreticisinin ne yapacağı ve potansiyelinin neler olacağı ön planda. Burada eserler klasik anlamda satın alınıp koleksiyonlarda 10 yıllarca kalmaz. Eserin ikinci marketteki değeri çok daha önemli. Yapılan eserin ikinci, üçüncü, dördüncü kez el değiştirmesi asıl hedef olmalı.

Sanat koleksiyonerliği, kapital ve huzurla alakalı bir durumdur. Buna sahip olan kişiler zaten para kazanmayı ve
yatırım yapmayı bilen profiller olmuşlardır. Fiziksel sanat alıcısının motivasyonu her zaman daha duygusal olacaktır çünkü o aldığı eseri izlemeyi istediği için alır. Fakat NFT koleksiyoneri bunu daha çok yatırım aracı olarak görür. İki motivasyonun birleştiği hibrit koleksiyonerlerse sahip oldukları dijital işleri ekranlarla sergileme keyfini sürenlerdir. Ben zamanla bu tip profillerin artacağını düşünüyorum.

Haberin Devamı

‘HERKES PASTANIN BİR PARÇASI OLMAK İSTİYOR’
Sedef Gali (Çağdaş sanatçı)

NFT’nin fendi Picasso’yu yenecek mi

Sanatçı trendler üzerine üretim yapmaz, yapmamalı. Ancak NFT’nin ortaya çıkışı sanatçılara yeni bir üretim ve satış platformu oluşturdu. NFT henüz lobilerin oluşmadığı özgür bir platform.

Aldığı esere fiziksel olarak sahip olma, görme ve dokunmaya alışık olanlar için farklı bir sanat girişimi ancak ‘sahip olma’ algısını değiştirebilecek bir token (blokzincirde birim değer) bu. NFT’yle daha önce akıl edemediğimiz dijital varlıklara sahip olabiliriz. Bunun insanda vahşi karakteristik özellikleri aktive edebileceğini düşünüyorum. Koleksiyonerlerin bir kısmı yeni bir sanat aracıyla tanışma heyecanı duyarken bir kısmı buna borsadaki kâğıtlar gibi bakıyor.

NFT’nin fendi Picasso’yu yenecek mi
Gerçek adı Mike Winkelmann olan Beeple’ın 2021 tarihli ‘HUMAN ONE’ adlı NFT eseri (üstte), 29 milyon dolara alıcı bulurken, Larva Labs’in, 2017 tarihli CryptoPunk #7523 NFT’si (altta) 11.7 milyon dolara satıldı.

Şu anda üzerinde çalıştığım/danışmanlık verdiğim üç ayrı NFT projesi var. Herkes bu pastanın bir parçası olmak istiyor.

NFT’de de en önemli noktalardan biri ‘hikâye’ olacak. Belki NFT dünyasında bunun ayrımını yapacak mecralar alıştığımız lobilerle dolacak veya daha önce ismini duymadığımız ‘bağımsız sanatçılar’la piyasa çalkantısı yaşayacak.

NFT’nin fendi Picasso’yu yenecek mi

‘HER SERMAYE SİSTEMİ KENDİ ESTETİK REJİMİNİ YARATIYOR’
Dr. Kumru Eren (Borusan Contemporary Müdürü)

NFT’lerin fiziki sanatın yerini tamamen alması için tüm yaşamın metaverse evrenine aktarılması gerekiyor neredeyse. 90’larda internet ve world wide web’lerin ilk yarattığı talebe benzer bir talep söz konusu. Ancak bugünden baktığımızda internet nasıl sıradan ve gündelik bir hal aldıysa NFT’lerin de  bir gün yeni bir fonksiyon olarak sanata hizmet edeceğini düşünüyorum.

Christie’s’in 69.3 milyon dolara gerçekleştirdiği NFT satışı gözleri bu alana çevirdi. Dahası, satılan NFT’nin sanatçısı olan ve o güne dek tanınmamış bir grafiker olan Mike Winkelmann’ı (Bepple) da David Hockney ve Jeff Koons ligine yükseltmiş oldu. Alıcıya bakıldığında, onun da kripto para yatırımcısı olduğu görülüyor. Yani kripto yatırımlarının ve bildiğimiz sermaye sistemi dışında pozisyon alışlarının sanat alanındaki karşılığı gibi görünüyor. Zira sanat sisteminin olağan kurumlarının ve aktörlerinin -galeriler ve müzeler gibi- çevriminden geçmemiş bir sanatçı bu başarıyı gösteriyor.

Pandemi dönemi küresel borsa yatırımları milyonerlere yeni trilyonerler eklenmesine neden oldu. İstatistikler NFT yatırımlarında bu profille birlikte ‘millennial’ dediğimiz Y Kuşağı ve kripto yatırımı aracılığıyla servet sahibi olanların başı çektiğini söylüyor. Her sermaye sistemi kendi estetik rejimini yaratır. NFT’ler de merkezi olmayan bir sermaye sisteminde mübadele ediliyor. Dolayısıyla geleneksel bir sanat yatırımcısı gibi ‘provenans’la başlayarak, lojistik, sigorta, vergi, telif hakları gibi maliyetlerden muaf olmanın bir avantaj olduğu söylenebilir. Sermaye sistemi içinde, bir mübadele aracı olarak sanat eserinin tabi olduğu dolaşım kurallarına bağlı değil. Böyle bir serbestlik, kayıt dışı paranın hareketi için de oldukça güzel bir saha sağlıyor. NFT’ler sandığımız kadar masum olmayabilir.

‘ŞİFRE VE GÜVENLİ BİR CÜZDAN ÖNEMLİ’

“Bu yeni pazarda eser alırken nelere dikkat etmek gerekiyor” sorumuzu siber güvenlik firması Karmasis’in CEO’su Murat Eraydın yanıtlıyor:

NFT eser satın almak isteyenler, almayı düşündükleri eserin bir koleksiyonun parçası olup olmadığına dikkat edebilirler. Bir koleksiyona dahil olan NFT’lerin yeniden satılabilir olması değer arttırıcı özelliklerden biri. Ayrıca satıcının kredibilitesi de güvenlik açısından çok önemli. Satıcının diğer NFT’lerinin performansı, yapacağınız yatırımın güvenli olup olmadığına dair bir fikir verecektir.

Gelelim işin güvenlik kısmına... Kredibilitesi yüksek ve onaylı pazaryerlerinden (marketplace) NFT almak öncelikli. Ancak bazı platformlar güvenlik anahtarlarını da platform üzerinde sakladıkları için risk taşıyorlar. Bu konudaki güvenlik açıkları her zaman bir risk olmaya devam edecek. Henüz çok yeni olan bu pazarın oyuncuları şu anda maalesef deneyimlerinden öğrenerek açıklarını kapatıyorlar.

Bireysel olarak NTF satın almak isteyenler öncelikle dijital güvenliklerini sağlamalılar. Başka platformlarda kayıtlı olmayan şifreler ve iki faktörlü kimlik doğrulama kullanılmalı. Yazılımlar güncel tutulmalı ve güvenli bir cüzdan (kripto para transferine izin veren yazılım ve donanım aracı) seçilmeli. Ve cüzdanlarını düzenli olarak yedekleyerek güvenliklerini maksimuma çekmeliler.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!